Marmara Denizi, Şarköy ilçesine bağlı Hoşköy-Uçmakdere arasında kıyıya paralel turuncu renge boyandı. Olayın ardından bir açıklama yapan hidrobiyolog M.Levent Artüz, "Marmara Denizi'nde alarm çanları çalıyor, bazı bilimsel ve resmi çevreler hala kirlenmenin boyutunu göremiyor" dedi.
Yıllardır Marmara Denizi'nde araştırmalar yapan değişen oşinografik şartlarının izlenmesi (MAREM) projesi lideri Hidrobiyolog M.Levent Artüz, Tekirdağ'ın Şarköy ilçesine bağlı Hoşköy-Uçmakdere arasında yaklaşık 3 kilometrelik kıyıya paralel denizde meydana gelen turuncu renkle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Marmara Denizinde bazı bilimsel ve resmi çevrelerin kirliliğin günümüzdeki boyutlarını göz ardı ettiğini ifade eden Artüz, "Bu çevreler başlarını kuma gömmelerine karşın, doğa atik davranarak gündüzleri rengi (kızıl-su) ile geceleri de ışıltısı (lüminesans) ile alarm çanlarını çalmakta, belki de bizlere son uyarılarını yapmaktadır" dedi.
Hidrobiyolog Levent Artüz, beroe'lerin bu mevsimde oluşturdukları kütlesel çoğalmaların kirlenmelerin tipik gelişimleri olduğunu, ikinci aşamada kirleticilerin etkisi ile ortadan kalkan kütlelerin yerini, bu kirleticilere direnç gösterebilen bazı seçilmiş türlerin, kütlesel üreme ile doldurduğunu ifade etti.
Artüz, yaptığı açıklamada, şunları söyledi: "Beroe ovata Türkiye sularında, özellikle Karadeniz ve Marmara'da kış sonu ile ilkbahar döneminde yüzey su tabakalarında oldukça bol bulunur. Bir santimetre kadar boy ve yumurta biçimindeki saydam gövdeden uzanan tentaküllerini fırlatarak su içerisinde hareket sağlar. Gövde üzerinde sekiz sıra halinde kirpiksi çıkıntılar devamlı hareket ederek canlı çevresinde su sirkülasyonunu sağlar. Beroe ovata, 50-100mm boyunda ve beyazımsıdan pembeye kadar değişen renkteki saydam
gövdesi ile denizel pelajik ortama uymuştur. Vücut üzerinde uzunluğuna sıralanmış tarak şeklinde uzantılar (fibril) bulunur. Jöle yapısındaki gövdede dallanmış iç kanal görülebilir.
Beroe'lerin diğer bir özelliği de yumurtaları da dahil, aynen Yakamoz'larda olduğu gibi, biyolojik ışıma (biyo-lüminans) yeteneğine sahip oluşlarıdır. Beroe'nin neden olduğu ışık oldukça güçlü ve koyu mavi veya yeşilimsi-mavi renktedir. Gün ışığında kalan beroe'ler ışıldama (lüminesans) gösteremezler, ancak 15-30 dakika kadar karanlıkta kaldıkları takdirde ışıldama yeteneğine tekrar kavuşabilirler."
Hidrobiyolog Levent Artüz, söz konusu kıyılarda denize girecek olanları şöyle uyardı: "Söz konusu çoğalmanın olduğu bölgelerde denize girmek ciltte iritasyonlara sebep olabilir. Marmara Denizi genelinde bu ve buna benzer türlerin kütleler halinde aşırı üremeleri ortamda tür çeşitliliğinin azalmasına bağlı, mevcut türlerin fert adetlerindeki artış' şeklinde özetlenebilir. Bu son olay da göstermektedir ki, Marmara Denizinde umursanmayan, hızlı ve güçlü bir değişimler çarkı çalışmakta ve gün geçtikçe hazin bir sona doğru sürüklenmektedir."