Tekirdağ Belediyesi Kent konseyi kadın meclisi başkanı Gülçin Eral ın 8 mart dolayısıyla BKM de günün anlam ve önemini belirten yaptığı konuşmada; Bana bu toplantı aracılığıyla sizlere seslenme imkanı veren organisazyon ekibine teşekkür ediyor, hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.
sözlerime bugünü 8 mart dünya emekçi kadınlar günü olarak çeşitli etkinliklerle anmamızın arkasında,158 yıl önce yaşanan bir acının olduğunu hatırlatarak başlamak istiyorum.
158 yıl önce amerikalı kadın dokuma işçileri daha iyi çalışma koşulları isteğiyle greve giderler ve çıkan yangında fabrika dışındaki barikatları aşamayıp yanarak ölürler.işte 129 kadın işçinin hayatını kaybetmesi,bugünün kadın hakları mücadelesinin öncüsü ve ateşleyicisi olmuştur.
değerli konuklar, kadın çalıştayının değerli katılımcıları,
158 yıl önce ateşlenen kadın mücadelesinin bugün nasıl yol aldığını,sizlere başkanı bulunduğum kadın meclisinin yönergesi yardımıyla örneklemek isterim.
kadın meclisi,katılımcılık,kentsel hakların geliştirilmesi,hoşgörü ve uzlaşma ışığında çözüm üretebilme,karar alıp uygulayabilme mekanizmaları sağlayan ve kadınların kendi sorunlarına sahip çıkmalarını özendiren bir platformdur.
kadın meclisi’nin amacı; kadınların toplumsal yaşam,üretim,iş,siyaset,kültür,sanat gibi alanlarda söz sahibi olmalarını,kadınların cinsiyet ayrımcılığına ve şiddete karşı mücadele etmelerini sağlamaktır.
çok genel çizgileriyle amacını belirttiğim kent konseyi kadın meclisimiz tüm kadın örgütleriyle ilişki içindedir ve bu ilişkileri daha da ilerletme arzusu taşımaktadır.çünkü biz biliyoruz ki ne kadar çok olursak o kadar güçlü oluruz.
yıllardır katedilen bunca mesafeye rağmen kadın sorunu hem dünyada hemde ne yazık ki ülkemizde can yakıcı biçimde varlığını sürdürmektir.
biz dünya nüfusunun yarısıyız,ama ne çalışma hayatında nede genel olarak toplumsal hayatta diğer yarımız kadar varız.yıllar önce rahmetli duygu asena’nın bir roman adı olarak kurguladığı “kadının adı yok” bugün keşke hepimiz tarafından sadece bir romanın adı olarak hatırlansaydı…..
oysa ülkemiz kadınının; adının da bedeninin de şiddet,ayrımcılık,taciz,mobbing vb. şeklinde tasnif edilen uygulamalara maruz kaldığını ne yazık ki hepimiz biliyoruz.
birleşmiş milletlerin raporuna göre dünya daki işlerin yarısından çoğunu % 66’sını biz yapıyoruz ama toplam gelirin % 10’una sahipiz.
dünya üzerinde ki toplam mal varlığının da sadece % 1’i biz kadınların
hakikaten de adımız yok!…
adımız yok ama doğuştan emekçiyiz.evlat,eş,anne yada büyükanne olarak hep çalışıyoruz.çalışma hayatında olalım yada olmayalım;ev kızı,ev kadını olarak yaşıyor ve ölüyoruz.emeğimizin paraya çevrilmediği bir ömrün gönüllü ve süresiz işçileriyiz.
tekrar belirtiyorum; ister bildiğimiz anlamda çalışan kadın,isterse ev kadını olalım,biz hep gönüllü ev işçileriyiz.
eğer, toplumsal hayatta bu kadar az görülmeseydik,
eğer, cinsiyetimiz insan olmamız gerçeğinin önüne geçmeseydi,
ve eğer; en üst düzeyde insan hakkı ihlali olan şiddete bu kadar maruz kalmasaydık,
emin olun sevgili dostlar bu gönüllü ve süresiz işçiliğimizden hiç şikayet etmezdik.
babamız,erkek kardeşimiz,kocamız,sevgilimiz,patronumuz,arkadaşlarımız ve oğullarımız olan siz “erkekler dünya’sına diyoruz ki!”
bizler de tıpkı sizin gibi üretiyor, çalışıyor,kazanıp,kaybediyor,acı çekiyor kısacası dünya’yı sizlerle paylaşıyoruz.daha doğrusu sizlerle gerçekten paylaşmak istiyoruz.
paylaşmak kelimesinde ki eşitlik vurgusunun, gerçek olmasını istiyoruz.
çünkü siz ne kadar varsanız bizde o kadar varız. siz ve biz bir elmanın iki yarısıyız.iyi günde,kötü günde,hastalıkta,sağlıkta hayatı beraber kucaklıyoruz.
değerli konuklar;
kent konseyi kadın meclisi biraz önce söylediklerimden yola çıkan,kadının eşit temsili için çalışan bir platform.bu bağlamda tekirdağ’ da, gelir düzeyi,çalışan,çalışmayan farkına bakmaksızın,kadınları bulunduklarından daha iyi bir konuma taşıma mücadelesi veriyoruz.
kendi farkındalıklarımızı oluşturmaya çalışıyoruz. çeşitli seminerlerle bilgilendirme,diğer kurumlarla iş birliği yaparak meslek edindirme çalışmaları yapıyor,erken tanı merkezinde sağlık taraması yaptırıyoruz.
biz”kadınlar çiçektir”sözünü nazikçe reddediyor “kadınlar önce insandır ve her insan gibi temel insan haklarından eşit biçimde yararlanmalıdır”diyoruz.
biliyoruz ki kadın yada erkek bu dünya’ da birimizin azlığı öbürünün yokluğudur.
biz bu dünya’ da birlikte var olmak, bu dünya ’ yı birlikte var etmek istiyoruz!
hepimizin dünya emekçi kadınlar günü kutlu olsun! dedi.