Basın açıklamasında konuşan Eğitim-İş Tekirdağ Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Ezel Takar, AK Parti beş grup başkan vekili tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan, 4+4+4 Kesintili Zorunlu Eğitim Yasa Teklifinin, meclis genel kuruluna geldiğini söyledi.
Bu yasanın, eğitim işkolunda örgütlü sendikalar, bilim insanları, akademisyenler ve kamuoyu tarafından yeterince tartışılmadığını öne süren Takar, şunları kaydetti; “Milli Eğitim Bakanlığı da yok sayılarak hazırlanmış olan bu yıkım yasasını Eğitim-İş olarak kabul etmemiz mümkün değildir. AKP İktidarı, sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin ve siyasal partilerin tüm itirazlarına kulağını tıkamıştır. Yasa teklifi Milli Eğitim Komisyonundan AKP milletvekillerinin maharetleri sayesinde, tarihte eşine az rastlanır bir oylamayla 30 dakikada geçmiştir. Yaşamsal öneme sahip, eğitim sistemimizi ilgilendiren bu yasa teklifi, yangından mal kaçırır gibi kabul edilmiş, muhalefet milletvekillerine meydan dayağı çekilerek adeta faşizm uygulanmıştır. Böylece TBMM’ye ve demokrasiye karşı vahim bir saldırı gerçekleştirilmiştir. Her fırsatta İleri demokrasiden söz eden Başbakan, yürütmenin başı olarak yasama organını baskı altına almış, yasanın çıkarılacağı tarihi bile kendisi belirleyerek var olan demokrasiyi de katletmiştir”
“Toplumun geleceğini, yetişmekte olan bireylerine verebildiği eğitimin niteliği belirler”
Toplumun geleceğini, yetişmekte olan bireylerine verebildiği eğitimin niteliğini belirleyeceğini belirten Ezel, “Eğitimin en önemli amacı ise her türlü dogmalardan uzak, özgür ve bilimsel düşünebilen insancıl yurttaşlar yetiştirmektir. Bireyin hakkı ile onun içinde yaşayacağı ve özgürleşeceği toplumun gereksinimleri, ulusal ve evrensel değerler dikkate alınarak düzenlenmelidir. Böylece eğitim, hem yaşamsal becerileri geliştirecek, hem insan aklını özgürleştirecek, hem de ona yurttaşlık bilincini kazandıracaktır. AKP iktidarının bilimsel, demokratik, laik ve kamusal eğitimi yok sayarak gericileştirmesine ve piyasalaştırmasına karşı; geleceğimize, iş güvencemize, ülkemize ve emeğimize sahip çıkmak için üretimden gelen gücümüzü bugün kullandık, gelecekte de kullanacağız.” dedi.