ÇAĞDAŞLIĞIN VAZGEÇİLMEZ KOŞULU
Kadınların toplumsal yaşamda erkeklerle eşit temsil edildiği, ekonomik özgürlüklerini elde ettiği, tüm karar süreçlerinde etkin olarak yer aldığı bir toplum çağdaşlığın vazgeçilmez koşulu olduğunu ifade eden Yüceer, Atatürk önderliğinde ülkemiz modern Türkiye’nin hayata geçirilmesi sürecinde, yapılan birçok düzenleme ile dünyada kadın hakları açısından öncülük eden bir ülke konumuna geldiğini söyledi.
PEKÇOK ENGELLE MÜCADELE EDİYORLAR
Cumhuriyet’in kurulma yolunda büyük emek ve fedakarlık gösteren Türk kadınının dünyadaki çağdaşlarından çok önce seçme ve seçilme hakkına sahip olduğunu anımsatan Yüceer, kadınlara, hiçbir sınırlama yapılmaksızın 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme hakkı, 1934 yılında ise seçme ve seçilme hakkı tanındığını belirterek “Günümüzde kadınlar, “Kadının yeri evidir!” “Yeterli donanımda kadın yok!” ‘kadın erkek eşit değildir’ zihniyetinin gölgesinde 78 yıldır siyasi mevkilere seçilebilmek için çok sayıda engelle mücadele ediyor. Birleşmiş Milletler’in hazırladığı “2012 Siyasette Kadın Haritası”, Türkiye’nin siyasetteki kadın ortalamasında son sıralarda yer aldığını ortaya koydu. Türkiye, yüzde 14,2 ile kadınların Meclis’te temsil edilme oranında 143 ülke arasında 88. sırada geliyor” dedi.
HEPİMİZİN GÖREVİDİR CHP
Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü de yaptığı yazılı açıklamada, dünyada kadına seçme ve seçilme hakkı tanınan ilk ülkenin Türkiye olduğuna değindi. Toplumda kadınlara “iyi eş ve anne olma” rolü dışında seçme ve seçilme hakkı tanınarak kadın hakları mücadelesinde önemli bir yol kat edilmesinin sağlandığını belirten Köprülü şunları söyledi: “Bugün anayasa ile güvence altına alınmış seçme ve seçilme hakkı cumhuriyet devrimlerimizin bir sonucudur ve onu gerçek anlamda hayata geçirmek hepimizin görevidir”
EŞSİZ FIRSATLAR SAĞLADI
Bu hak ile demokrasi kültürünün kurumsallaşması ve demokrasi bilincinin yaygınlaşması açısından eşsiz fırsatlar sağladığını belirten MHP Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen de “Türk kadınının birçok Avrupa ülkesinden daha erken bir dönemde seçme ve seçilme hakkına ulaşması her yönüyle büyük bir kazanç. Türkiye’de hala kadınlara şiddet devam ediyor. Kadınlara yönelmiş her türlü nefret, şiddet ve öfke dalgası lanetlenmeye müstahaktır ve asla cezasız ve karşılıksız bırakılmamalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak her zaman kadınlarımızın yanındayız, her şart altında Türk kadınının hak ve hukukunu savunmaya kararlıyız. Milliyetçi Hareket Partisi bunun için her yardım ve desteği verecek, sorumlu ve duyarlı hareket etmeyi hevesle sürdürecektir” dedi.