Belediye Meydanı’nda düzenlenen programda konuşan Ergene İnisiyatifi Temsilcisi Seyit Soydan, "Ergene Türkiye’de Marmara Bölgesinin Karadeniz kıyılarındaki Yıldız Dağları’ndan doğmuştur. Ergene’nin birçok kolu vardır. Son olarak ise Meriç nehri ile birleşerek Ege denizine dökülmüştür. Ayrıca Marmara Bölgesi'nde Ergene Bölümü'ne ismini vermiştir. Nehir Çerkezköy ve Çorlu’da ki sanayi tesisleri yüzünden bütün Ergene Ovası kirlenmektedir. Birinci sınıf su sanayi atıkları ile birlikte dördüncü sınıfa dönüşmüştür. Bu da boydan boya Trakya ovasında bulunan insanları ve hayvanları zehirliyor. Artık bunlara dur demek gerekiyor. Bununla birlikte insanlarımızda kanser vakaları artıyor ve doğayı da katletiyor" dedi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Üyesi Nurtekin Erol ise Organize Sanayi Bölgesi ile birlikte bir çok köyde izinsiz, ruhsatsız sanayi kuruluşlarının geliştiğini iddia ederek, "Artık Velimeşe karpuzu yiyemiyoruz. Çevresel etkenler giderek halk sağlığında daha büyük önem kazanmaktadır. Çerkezköy ve Çorlu’daki sanayi tesisleri nehri kirletmeyi sürdürürken bölgede yaşayan insanlar da sağlık sorunları ile boğuşuyorlar. Ülke genelinde kanserin en sık görüldüğü bölgelerin başında ise Trakya yer alıyor" ifadelerini kaydetti.
Umut-Sen temsilcisi Sevgi Mardinli de Ergene nehrinde yaşanan sorunlara değinirken, Saray Güngörmez’de yapılması planlanan kuvarsit maden ocağına engel olarak bir dernek kurduklarını kaydeden üyelerden Hamdi Büyükak’da konu hakkında bilgilendirme bulundu.
Programda son olarak ise yapımcılığını ve yönetmenliğini Nejla Demirci'nin yaptığı belgesel türündeki Göndöndü filmi gösterildi. Ergene’de son yıllarda çevre sorunlarına dikkat çekmek üzere yapılan belgeselde Ergene nehrinin uğradığı çevre felaketinin anlatıldığını kaydeden Nejla Demirci "Belgeselde Ergene Nehri’ndeki kirliliğine sebep olan sanayileşmenin yanı sıra kirliliğin bölgelenin hem sosyal hem kültürel hem de ekonomik etkilerini röportajlarla uzmanların ve Trakyalıların ağzından anlatıyor" dedi.