Okullarda “manevi danışman” adı altında imam, vaiz ve Kuran kursu hocası görevlendirilmesini öngören ÇEDES projesinin ülke genelinde tepkilerin odağı haline geldiğini belirten YONTAR; Söz konusu uygulamaya, görev alanlarına müdahale ediliyor ve laik eğitim sistemine aykırı olduğu gerekçesiyle ailelerden, sivil toplum kuruluşlarından, sendikalardan ve öğretmenlerden büyük tepki geliyor. İktidar, “21 yıldır iktidarda olmanın verdiği keyfiyetle” Türkiye’de eğitim sistemini ideolojik hedefleri doğrultusunda, dini kurallara ve referanslara dayandırarak biçimlendirmeye çalışmaktadır.
Geçtiğimiz yıllarda, Millî Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı, dini vakıf ve dernekler arasında imzalanan ortak projeler üzerinden eğitimi dinselleşme süreci içine iterek, doğrudan laik eğitimi hedef alan uygulamalar hayata geçirilmiştir” dedi. ÇEDES Projesi ile amaçlananın, öğrencilerin hem okulda hem de okul dışında geçirdiği zamanlar üzerinden öğrencileri dini referanslı eğitim anlayışı ile sınırlamaktır diyen CHP’li Vekil, “Yeterince denetimi olmayan bu gri alanlarda, çocuğa yönelik yaşam hakkı ihlallerini, fiziksel şiddeti, çocuk istismarı olaylarını ülkemizde yaşayan herkes yakından test etmiştir.
Ensar Vakfında ve Hiranur Vakfında yaşanan dramlar bunun örnekleri olarak karşımızda durmaktadır. Aslında yapılması gereken eğitimin niteliğini arttırmak ve çocuklarımızın özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesinin önünü açmak için gerekli adımları atmaktır. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı her zaman yaptığı gibi, öğrencilere dini ve manevi değerleri aktarmayı kendisine görev edinmiştir. Bu uygulama çocukların sağlıklı gelişimini hem de eğitim sisteminde özgür ve bilimsel düşüncenin ilerlemesini engelleyecektir” Dedi.
Son olarak ÇEDES projesinin, Anayasa’nın laiklik ilkesine açıkça aykırı olup, Eğitimde Birlik Yasası’nı ihlal niteliği taşıdığını belirten YONTAR, “Bugün birçok okulda rehber öğretmen ve psikolojik danışman kadroları atıl durumdayken ve bu alanda yeterli destek verilemezken, pedagojik formasyondan geçmemiş “manevi danışmanların” çocuklarımıza nasıl yararlı olacağı merak konusu olmuştur” diyerek bakanlığa bir takım sorular yöneltti.
CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar yazılı soru önergesinde şu sorulara yer verdi;
-ÇEDES Projesi kapsamında, ülkemiz genelinde “Manevi Danışmanlık” adı altında toplamda kaç din görevlisi atanmıştır?
-ÇEDES Projesi kapsamında, Tekirdağ ilimizde “Manevi Danışmanlık” adı altında toplamda kaç din görevlisi atanmıştır?
-Tekirdağ, Aydın, İzmir ve Eskişehir’in pilot bölgeler olarak seçilmesiyle söz konusu illerin Cumhuriyet Halk Partili Büyükşehirler olması arasında herhangi bir bağlantı var mıdır? Topluma bu illerin seçimiyle bir mesaj mı verilmek istenmektedir?
-Özellikle Tekirdağ ilinde depreme dayanıksız bir sürü okul dururken ve yıkılarak yerine yenisi yapılmayan onlarca okul varken, yani okul açığımız söz konusuyken, her kesim tarafından tepki çeken ÇEDES projesinin kime ne yararı olacaktır?
-Sendikalardan ve öğretmenlerden, görev alanlarına müdahale edildiği ve laik eğitim sistemine aykırı olduğu gerekçesiyle söz konusu projeye karşı çıkılması bakanlığınız tarafından dikkate alınacak mıdır?
-Asli görevi “Özgür Bireyler Yetiştirmek” olan bakanlığınız dini eğitim konusunda neden ısrar etmektedir?
-Yakın tarihimizde birtakım tarikat ve cemaatlerde yaşanan çocuk hakkı ihlalleri göz önündeyken söz konusu uygulamaya neden ihtiyaç duyulmaktadır?
-Söz konusu proje Anayasa’mızın laiklik ilkesine aykırılık teşkil etmekte midir? Eğer etmekte ise bu projeden niçin vazgeçilmemektedir?
-Atama bekleyen yüzlerce rehber öğretmen ve psikolojik danışman kadroları atıl dururken, pedagojik formasyondan geçmemiş “manevi danışmanlar” çocuklarımıza nasıl yararlı olacaklardır?
Dedi.