CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, TBMM Genel Kurul’da yaptığı konuşmada ülke gündemini değerlendirdi. Sözlerine gösterilerde hayatını kaybeden iki yurttaşa ve polis memuruna Allah’tan rahmet dileyerek başlayan Yüceer, 27 Mayısta elli kişilik, küçük, masum bir çevreci eylem olarak başlayan Gezi Parkı protestosunun, polisin şafak baskınıyla, çadırları yakmasıyla, Başbakan’ın söylem ve tavırlarıyla, olayları görmezden gelen medyaya tepkiyle birlikte toplumsal bir ‘gençlik hareketine’ dönüştüğünü kaydetti. Yüceer, bir avuç insanın sayısının bir anda yüz binlere yükselerek, tek ses, tek yürek, omuz omuza direnmeye başladığını ve bu direnişin tüm yurda yayıldığını kaydetti.
BAŞBAKAN’IN AÇIKLAMALARI ŞİDDETİNİ TUZU BİBERİ OLDU
Kalabalığın içine binlerce kutu biber gazının sıkıldığını, cildi yakan, boyalı, tazyikli su fışkırtıldığını, coplarla öldüresiye dayak atıldığını, TOMA’ların ve akreplerin kalabalığın içine sürüldüğünü belirten CHP’li Yüceer, ‘Bu şiddet yetmezmiş gibi protestolara dair Başbakanın yaptığı açıklamalar bu şiddetin, bu terörün tuzu biberi oldu. Başbakan "Ben istersem 1 milyon toplarım, yüzde 50'yi evde zorla tutuyoruz. Protestocular çapulcu, marjinal" diyor. Başbakan bunu söylerken hoşgörüsüz, bunu söylerken aşağılayıcı; eleştiriye gelemiyor, tepeden bakıyor, yok sayıcı. İşte, bu antidemokratik söylem ve tavır olayları daha da körükledi ve Başbakan’ı genç protestocuların hedefine oturttu’ ifadelerini kullandı.
ÇAPULCU VE MARJİNALLER KİM?
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin son yaptığı anketten örnek veren Yüceer, gençlerin sokağa çıkma nedeninin yüzde 92,4 Başbakan’ın otoriter tavrı olduğuna işaret etti. Yüceer, Başbakan’ın "çapulcu, marjinal" dediği grupların, yaşları 15–25 arası değişen, eylem alanını ertesi gün süpürüp temizleyen, Miraç Kandili’nde özgürlük için, barış, sevgi, merhamet ve adalet için dua eden, polis şiddeti dursun diyen, özgürlüklere saygı gösterilmesini isteyen, günlük yaşamlarına, günlük kararlarına müdahale eden Başbakan’dan bıkan, yan yana oturduğu sıra arkadaşına karşı nefret beslemek istemeyen, baskı, yasak ve dayatmalarla özgürlüklerinin kısıtlanmasını istemeyen gençler olduğunu bildirdi.
GENÇLER DERS VERDİ
CHP’li Yüceer, gençlerin Başbakan’a ve kendilerine, özgürlüğe ve demokrasiye sahip çıkarak "Bizi yok sayamazsınız. Biz buradayız; kimliğimize, geleceğimize, demokrasiye, özgürlüğe sahip çıkıyoruz" diyerek ders verdiğini kaydetti. İzmir’de polislerin arkasında eli çivili sopalı, sivil görünümlü kişilerin çocukları öldüresiye dövdüğünü hatırlatan Yüceer, İçişleri Bakanı Güler’e ‘Bunlar kim? Sivil milis mi oluşturdunuz? Sivil milisiniz mi var?’ Diye sordu.
DEMOKRASİYİ İÇSELLEŞTİRMEYEN BİR BAŞBAKAN
Başbakan’ın demokrasiyle, iktidarla ilgili ciddi kavram kargaşası içinde olduğunu belirten Yüceer, Başbakan’ın, demokrasiden anladığının, bir kalabalık karşısına daha fazla bir kalabalığı yığmak olduğunu kaydetti. Başbakan’ın demokrasiyi gideceği yere ulaşmak için bineceği bir tren olarak gördüğünü belirten Yüceer sözlerini şöyle sürdürdü:
Demokrat olmayan, demokrasiyi içselleştirmeyen, demokrasiyi sadece çoğunluk olarak anlayan bir Başbakan var, sadece kendisine oy veren yüzde 50'nin değil, bu ülkede yaşayan herkesin Başbakanı olduğunu unutan bir Başbakan var. YGS şifre skandalını protesto eden çocuklara "İstersem sizin karşınıza birçok çocuk yığarım" diyen, sırada yan yana oturan çocukları bile karşı karşıya getirmekten çekinmeyen bir Başbakan var. Aynı sırayı paylaşan çocuklar niye karşı karşıya gelsin, onlar birbirinin düşmanı mı? Birbirinin sıra arkadaşı, mahalle arkadaşı.
YÜZDE 50 DİĞER YÜZDE 50’NİN DÜŞMANI MI?
Başbakan Erdoğan’ın ‘yüzde 50’yi evde zor tutuyorum’ açıklamalarını da eleştiren Yüceer, iktidarın en büyük haksızlığı kendisine oy veren yurttaşlara yaptığını belirterek, yüzde 50’nin, diğer yüzde 50’nin düşmanı olmadığını, komşusu, akrabası olduğunu kaydetti. Yüceer, ‘Size oy veren insanlar sizin kolluk gücünüz mü? "Çık" diyeceksiniz çıkacak, "vur" diyeceksiniz vuracak, "otur" diyeceksiniz oturacak, öyle mi? Biz yapılan yolsuzlukları, adaletsizlikleri, hukuksuzlukları dile getirdiğimizde, her sıkıştığınızda, kendi yaptığınız yanlışları meşrulaştırmakta "yüzde 50" diyorsunuz. Yaptığınız yanlış uygulamaları meşrulaştırmak için yüzde 50'yi kullanmayın. Asıl tam tersi, size inanıp, güvenip oy vermiş insanlara, daha büyük sorumluluk duygusuyla, daha iyi işler yapmaya çalışın’ dedi.
ÇOCUĞUNUZA ŞİDDET UYGULAYACAĞIZ DEMEDİNİZ
AKP’nin halktan, yasakları kaldıracağız, özgürlükleri artıracağız; biz dindarız, haram-helal nedir biliriz, kul hakkı yemeyiz; yolsuzluğu bitireceğiz iddiasıyla oy istediğini hatırlatan Yüceer, ‘İçtiğinize, yediğinize, kaç çocuğunuzun olacağına, nasıl doğuracağınıza, doğurup doğurmayacağına karışacağız; çocuklarınıza biber gazı sıkıp acımasızca şiddet uygulayacağız; ormanları, meraları, köprüleri, otoyolları yandaşlara peşkeş çekeceğiz; her yeri rant alanına çevireceğiz; ülkemizi savaşın eşiğine getireceğiz; toplumsal vicdanımızı ilgilendiren konularda bile size hesap vermeyeceğiz, bilgi vermeyeceğiz; kafamızda bir hayat tarzı, bir yaşam şekli, bir insan tipi var, bu düzeni size dayatacağız; ülkemizde farklı hayat tarzları var, zenginlikleri var, toplumsal renkleri var. Bu toplumsal renkleri solduracağız” demediniz ifadelerini kullandı. İktidarın yaptığı her yanlışta, yüzde 50'ye sığınmamasını isteyen Yüceer, iktidar olmanın önemli olmadığını, asıl erdemin bu gücü insanların huzuru ve refahı için kullanmak, mağdurun, mazlumun hakkını korumak olduğunu vurguladı.
POLİSİN UYGULAMASI GAYRİ HUKUKİ
CHP’li Yüceer, eylemlerde orantısız güç kullanan polisin tavrını da sert bir dille eleştirdi. Polislerin işinin kolay olmadığını bildiklerini belirten Yüceer, ‘Gerçekten, çok zor şartlarda, riskli, stresli bir iş yaptıklarının farkındayız. Ancak, kalabalık içine nişan alarak gaz kapsülü fırlatılması, yere düşen bir genci 10 polis tarafından tekme ve coplarla dövülmesi; evlere, hastanelere, restoranlara, her yere gaz bombası fırlatılması, "Bize verilen emirleri uyguluyoruz" diye geçiştiremeyecek kadar ciddi, gayrihukuki ve bunu izleyen herkesin vicdanını sızlatan olaylardır. Kasklarınızdaki sicil numaralarınızın üzerini kapatarak, aldığınız emirle yaptıklarınızın zaten gayri yasal, gayri vicdani olduğunu da kabul ediyorsunuz. O çocuklar sizin düşmanınız değil; o çocuklar sizin mahallenizin, komşunuzun çocukları, hatta sizin çocuklarınız, kardeşleriniz, yeğeniniz. Bunu yapmayın’ ifadelerini kullandı.
MEDYA ÜÇ MAYMUNU OYNADI
Protestoların bir diğer hedefinin de üç maymunu oynayan, görmeyen, duymayan, bilmeyen medya olduğunu kaydeden Yüceer, televizyonların günlerce olaylara dair bir kare bile göstermediğinin, halkın doğru haber alma hakkının engellendiğinin altını çizdi. Medyanın elini vicdanına koyması gerektiğini söyleyen Yüceer, özgür, yansız, doğru haber yapması gereken medyanın, canı pahasına meydanlara çıkan 16 yaşındaki çocuklar kadar cesur olamadığını, dik duramadığını, korktuğunu kaydetti. Havaalanındaki basın toplantısında Başbakana sadece bir muhabirin soru sorabildiğini hatırlatan Yüceer, onun da Başbakanın kibrinden ve öfkesinden nasibini aldığını söyledi. CHP’li Yüceer, Rize’de yaşanan linç girişimini de kınarken, olayda ihmali olanlar hakkında gereğinin yapılmasını istedi.