Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından başlatılan 120 milyon dolarlık Çanakkale Boğazı elektrik hattı projesi için deniz altı tarama işlemleri tamamlandı. Proje Müdürü Arkın Bayram, boğazın altındaki yol güzergahının belirlenmesi için çalışan özel geminin yol haritasını çıkardığını söyledi. Boğazın her iki yakasında da çalışmalarını sürdüren özel gemi sayesinde boğazda batık gemi ya da mayın gibi projeyi engelleyecek bir unsurun olup olmadığının kontrol edildiğini kaydeden Proje Müdürü Arkın Bayram, kablo döşeme işlemi sırasında uyulacak haritanın belirlendiğini, aksilik olmaması halinde 2014 yılının bahar aylarında su altına kabloların döşenmesine başlanacağını söyledi.
Bu projeyle İstanbul ve Trakya bölgesinin elektrik sıkıntısının giderilmesi hedefleniyor. Denizin 1,5 metre altına döşenecek bir kablonun metre maliyeti 3 bin 500 lira civarında. Özel koruyucu bir malzemeyle döşenecek olan kablodan metrede 7 adet ara kablo geçecek. Yedi ara kablodan oluşan ana kablonun metre maliyeti 25 bin lirayı buluyor.
Lapseki ilçesi ile Gelibolu-Şarköy arasındaki boğaz mesafenin 6,5 kilometreye yakın olduğunu ifade eden Bayram, yüksek maliyetler yüzünden boğazın en dar yerinde çalışmaları sürdürdüklerini ifade etti. Proje kapsamında 200 kilometrelik döşenecek olan kabloda en önemli çalışma noktası Çanakkale Boğazı olarak gösterildi. Proje Müdürü Arkın Bayram, Deniz altı çalışmalarımız sırasında özel bir gemi ile elektrik hattı kablosunu boğazın 1,5 metre altına gömerek çalışmalarımızı tamamlayacağız. Şu anda teknik ekiple ve özel olarak getirilen gemiyle enerji hattının su altındaki haritası çıkarıldı. Batık gemi veya mayın gibi olumsuzluklara sebep olabilecek tehlikelere karşı tarama işlemi yapıldı. 120 milyon dolarlık hayati bir proje dolan enerji nakil hattında en ufak bir aksilik yaşamak istemiyoruz. Lapseki-Bandırma arasında döşenecek kablo, deniz altından geçerek, Gelibolu-Çerkezköy santralinde yüzeye çıkacak. Böylece, Güney Marmara’daki santrallerde üretilen elektrik İstanbul’a taşınacak. Bu bölgede 4-5 bin mw’lik santraller bulunurken, bu kapasite hem bölgeye, hem de İstanbul’a rahat rahat yetecek. Santralden açığa çıkacak radyasyonun hayati bir tehlikesi yok. Türkiyede kullanılan hücresel haberleşme sistemleri GSM900 880-960 MHz’lık çalışma frekans bandı ile işlem görüyor. Bu hattan çıkacak radyasyon cep telefonlarından kat kat daha düşük seviyede olacak. Önümüzdeki bahar aylarında su altı çalışmalarına geçmeyi planlıyoruz” dedi.