Aşağısevindikli-Yukarısevindikli ve Vakıflar yol güzergâhını kullanan toplu taşıma araç şoförlerine bir dokun, bin ah işit. Bu güzergâhı kullanan Çorlu-Muratlı toplu taşıma minibüsleri ve fabrika servisi çeken şoförler, yıllardır bu yol güzergâhından şikâyet etmekteler. Yolun yeterli sağlamlığa sahip olmamasından dolayı tonajlı araçların geçişinde bozulduğunu daha önceleri yazmıştım. Geçici çözüm üretilmiş ve yola yama yapılmıştı. Son yağmur felaketinde gördük ki, bu yol Azrail’e davetiye çıkarmaya devam ediyor.
Yolun dar ve eğimli olması sebebiyle araçların olası bir sollamada kaza ve ölüme sebebiyet vermesi kaçınılmazdır. Ama en büyük sorun, bu yola konan araç kontrol cihazı sayesinde, bir günde 2050 aracın geçtiği göz önüne alındığında, yolun ortasına beyaz şerit çekilmemesi konusunda şoförler tepkilerinde haklıdır. Muratlı-Çorlu arası toplu taşımacılık yapan kooperatifin şoförlerinden birinin “kardeşim, biz can taşıyoruz. Bu yol sisli havalarda öyle bir hale bürünüyor ki yolda mı tarlada mı gittiğimizi anlamamız mümkün değil. Maazallah dereye bile uçabiliriz. Artık Karayolları mı, yoksa Köy hizmetleri mi, kimin yetkisindeyse, bu yola beyaz bir şerit çekilsin, biz de huzur ve güvenle yolcumuzu taşıyalım. Yolun yapılması için yazdığın yazı faydalı oldu. Yaptın bir iyilik, tam yap, sesimiz ol.”dedi.
Bizler de kamu görevi yapıyoruz. Vatandaşın sesini gereken yerlere duyurmak vicdani sorumluluğumuzdur. Eğer söz konusu olan insan hayatı ise bunu yetkililere duyurmakla mükellefiz. Umarız bu dertlerine bir çare bulunabilir. Toplum için. İnsanlar için, bir şeyler yapmanın ve bunda pay sahibi olmanın huzur ve mutluluğu tahayyül edilemez. Her şey insanlık için.
