Kesilen ağacın ortasının belirli bir şekilde çürümüş olması, çevre esnafın sözleriyle birlikte, “ağaç kasten mi çürütüldü?” sorusunu gündeme getirdi.
Bu çınarın çürümesi ve kesilmesi ile ilgili TESKİ’YE bağlı yüklenici firmayı ve belediyeyi suçlayan çevre esnafın, “bu iş kasten yapıldı. Ağacın gece 23.00 de kesilmesi de bunun en büyük kanıtıdır” sözleriyle, önemli bir anlam kazandı. Çınaraltı caddesi esnaflarından Yakup Fidan, “geçen yıl burada alt yapı çalışmaları yaptılar. iki üç ay boyunca atık sular çınarın dibine aktı.
Bunların içinde çamaşır-bulaşık suyu da var, tuz ruhu da var her türlü kimyasal var. Burada belediyenin de çalışma yapan firmanın da sorumluluğu var. O zamana kadar ağaçta hiçbir şey yoktu. O zamandan sonra ağaç kurudu, yaprakları söndü. Ağaç kesilmesi hiç hoş olmadı. Üzgünüz. Ağaç olmazsa hayat olmaz” Dedi. Bir diğer esnaflardan Burhanettin Kılıç, “Bu ağacın kuruması, kazı esnasında oldu. Geçen sene yeşil olan şey, bu sene gitti. Her şey kazı esnasında oldu zaten. İtinayla kazı çalışması yapacaklarını söylediler, canlı canlı çınarın altı tane kökünü söktüler. Bu çınarın odunlarıyla artık kışı çıkarırlar” Dedi. Ağacın dibine atık su verilmesi ve gece yarısı operasyonuyla ağacın kesilmesi konusunda gerek büyükşehir gerekse Süleymanpaşa belediyesi yetkilileri suskunluğunu korurken, Anıtlar kurulu ve Valiliğin de ne gibi bir girişimde bulunacağı merakla beklenirken, vatandaşlar ve Çınaraltı esnafı, sorumluların bulunup gerekli işlemin yapılmasını umut ediyorlar.
Bu konuda fikirlerini beyan eden tüm Tekirdağ halkı ve Çınaraltı esnafı, “217 yıllık çınarı kurutup kesenlerin bulunarak gerekli ceza verilmeli ki, bir daha aynı şeyi yapamasınlar” derken, bazı vatandaşlar da, “İstanbul gezi parkı için ayaklananlar, asırlık çınar için neden suskun kalıyorlar? Doğayı korumanın partisi olmaz.” Diyorlar.
