“Son verilere göre Türkiye nüfusunun % 12.29 ’ unu yani yaklaşık 9 milyonluk bir kısmını, özürlü ve engelli insanlarımız oluşturmakta ve bu sayı her geçen gün artmaktadır.
Engelli olmak; aynı zamanda, zamanın her anını ‘ O ’ engel ile yaşamaktır. Her birey, yaşamın getirdiği olumsuz hadiseler nedeniyle her an böyle bir riskle karşı karşıyadır. Oysa engelli olan insanlara yaşamı kolaylaştırmak için, bizim önümüzde herhangi bir engel yoktur.
Toplumsal hayat içerisinde, engellilerin de hayatın her alanında kimseye muhtaç olmadan hayatlarını sürdürebilmeleri temel bir insan hakkıdır. Bu bağlamda, engelli insanlarımızın maruz kaldığı eşitsizlikleri ortadan kaldırmak, istihdam yoluyla özgürleşmelerini sağlamak, yaşam koşulları ve bakım hizmetlerini iyileştirmek, ön yargılarla mücadele etmek ve onlara güvenli bir gelecek sunmak, millet ve devlet olarak en temel gayemizdir.
Bizler; doğuştan gelen ya da hastalık, zihinsel, bedensel ve ruhsal özür nedeniyle yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdüremeyen, engelli insanlarımızın durumunu sadece bir güne mahsus değil, geriye kalan 364 günde de doğru bir şekilde kavramalı ve bu doğrultuda da elimizden gelen çabayı göstermeliyiz.
Bu konuda, toplumun her kesimine görev ve sorumluluklar düştüğü gibi, sivil toplum kuruluşlarımıza daha fazla görev ve sorumluluk düşmektedir. Bu alanda çalışma yapan STK’larımızı da, bugüne kadar yaptıkları çalışmalardan dolayı tebrik ediyorum.
Bütün engellilerimizin; asgari şekilde kişilere bağımlı, engelsiz bir yaşam sürmeleri dileğinde bulunurken, başta Tekirdağ’ımızdaki engelli hemşehrilerimiz olmak üzere tüm engellilerimizin “ Engelliler Günü” nü kutluyorum.”