Tekirdağ uygarlıkların beşiği bir şehir olduğu için,birçok medeniyet de burada tarihi eserler bırakmıştır.
Bir de Osmanlı döneminden kalma tarihi değerlerimiz vardır. Bunlardan biri de,Rüstem Paşa Çarşısı adıyla anılan asıl ismi Rüstem Paşa Külliyesi olan yerdir. Oysa bugün bu külliye,tarihe yakışmayacak bir durumdadır.
Bilgi net’in ifadesine göre, Rüstem Paşa, tarihçiler tarafından Osmanlı’ya rüşveti getiren kişi olarak anılır. Hatta rüşvet alma işini aleni bir şekilde yapmaktan ve belli bir tarifeye bağlamaktan çekinmemiştir. Bu nedenle Osmanlı kaynaklarında Rüstem Paşa’nın bir diğer sıfatı ‘ Ebvab-ı Rüşvet Fatihi’ yani rüşvet kapısını fetheden kişi. Rüstem Paşa için kullanılan bir diğer sıfat ise Kehle-i ikbal’dir. Yani bitiyle bahtı açılan kişi demektir.
Osmanlı devlet yönetimindeki bozulmanın en büyük sebeplerinden biri rüşvettir. Rüşveti Osmanlıya getiren ve yaygınlaştıran Rüstem Paşa’nın mal varlığı ise dillere destandır ve padişahtan sonraki en zengin kişi olduğu söylenir Rivayete göre, Osmanlı Padişahı Sultan Süleyman,Rüstem Paşa’nın rüşvet aldığını öğrenince,kellesini vurdurmak için huzuruna çağırır.Kellenin gitmek üzere olduğunu gören Rüstem Paşa,bu hazineyi Sultan Süleyman adına hayır yapmak için topladığını söyler ve hayatını kurtarmak için sayısız hayır işleri ve eser yaptırır.Bu eserlerden Tekirdağ’da nasibini alır.
Bu eserlerden biri olan Rüstem Paşa Külliyesi de o eserlerden biri olup,Evliya Çelebi’nin “Seyahatname”sine de girmiştir.Evliya Çelebi,Tekirdağ’daki çeşmeler için, “bu şehre geldiğimde,adım başı çeşmeyle karşılaşıyorsunuz.Doya doya buz gibi su içtim ama,Rüstem Paşa çeşmesinin suyu bir başka güzel” demiş. Oysa Rüstem Paşa Çarşısındaki bu tarihi çeşmelere kilit vurulduğu gibi, şehirde birçok çeşme kapatılıp kullanılmaz hale gelmiş.
RÜSTEM PAŞA ÇEŞMESİNİN AKMASINI SAĞLAMAK YERİNE MUSLUKLARA KELEPÇE VURMAK, TARİHE DARBE VURMAKTIR. BU TEKİRDAĞ İÇİN BİR UTANÇ TABLOSUDUR. BU UTANÇ TABLOSU BİR AN ÖNCE DÜZELTİLMELİDİR.
