Atıcılık, ateşli silahlarla yapılan ve bir hedefe en iyi vuruşu amaç edinen bir spor dalıdır. Atıcılık, bir mermiyi silah aracılığıyla hedefe ulaştırmayı amaçlar. Hedefler sabit veya hareketli olabilir. Kaynağı avcılık olan bu spor dalı, XIX. Yüzyılın ortalarında Kuzey Avrupa ülkelerinde başlamıştır. Ancak bu spor avcılıkla karıştırılmamalıdır. Çünkü bu iki spor arasında amaç farkı bulunmaktadır.
Avcılıkta amaç hedef olarak görülen canlının mümkün olan en kolay yoldan ele geçirilmesidir.
Atıcılıkta ki amaç ise hedefi mümkün olan en merkezi noktasından vurmaktır.
Önceleri türlü silahlarla yapılan yarışmalar, ilk kez 1896 yılında Olimpiyatların programına girmiştir.Bu spor dalında başlıca iki yöntem vardır. Serbest silahlarla hedefe atış ve av silahlarıyla hareketli hedefe atış yöntemleridir. Serbest silâhla atışta silâhın ağırlığı 8 kg’mı, kalibresi de 8 mm’yi geçmemelidir. Av silahlarıyla atışta canlı hedefler kullanılmaktadır. Tabi bu bizim gibi hayvan severler için hoş bir durum değildir.
Bu yarışmalarda özgürlüğün simgesi olan güvercinlerle ve masumiyetin simgesi olan geyikler vb. hayvanlar kullanılmaktadır. Baltrap, bu yarışmanın amatörler için düzenlenmiş özel bir uygulamasıdır. İsveçliler koşan geyiğe atış yaparlar; doğal büyüklükte bir geyik, dört saniye boyunca görüş alanı içinde kalır ve 23 metre koşar. 100 metre uzaklıkta bulunan atıcı, tek atışlı veya otomatik bir silâhla bu geyiği vurmak zorundadır. Mermi hedefin başına veya ayaklarına isabet ederse atıcıya puan verilmez.
Canlı hedefe atış, sabit hedefe atıştan çok daha zordur. Çünkü hedefin nereye doğru gideceği hiç belli olmaz.
Ülkemizde genellikle trap, skeet, 22 çap tüfek, 22 çap tabanca, hava tüfeği, serbest tüfek, 38 kalibre tabanca yarışmaları yapılmaktadır. Takım ve bireysel olarak yapılan bu yarışmalar, hafif ve ağır silahlar olarak iki bölümde yapılır. Hafif silahlar 4,5 kg’dan hafif serbest silahlardır. Tabanca ile sürat atışında belli bir sürede 5 hedefe 60 atış yapılır. Tabanca ile 50 metreden atış; 22 kalibre tüfekle ayakta, diz üstü, yatarak atış; tabanca ile siluete atış; 25 metreden 30 kurşunla hedef ve siluet kombine atışı; 3 pozisyon genel klasman gibi yarışma türleri uluslararası alanda yapılmaktadır. Yivli silahlarla 300 metreden hedefe atış da yarışma türleri arasındadır.
Trap kategorisi yarışmalarında otomatik makinelerle atılan plakaların atılacağı yön daha önceden bilinir. Skeet kategorisinde ise plakaların atılacağı yön bilinmez.
Türkiye’de atıcılık, 1910 yılından başlayarak ilgi görmeye başlamıştır. Spor kulüplerinin kurulmaya başlaması ve ordunun ilgi göstermesi ile ilk atıcılarımız futbolcular arasından çıkmıştır.
Galatasaray’dan Emin Bülent( şair) ve Neşet Bey, Fenerbahçe’den Necati ve Galip Beyler ile Merdiven köylü Ziya Bey ilk dönemin önemli atıcıları olmuşlardır. Merminin pahalı oluşu atıcılığın gelişmesini önleyen en önemli engeldi. Bu yüzden Cumhuriyet öncesi atıcılıkta önemli hareketlenme görülmedi.
1923’den sonra Ankara’da atıcılık kulübünün kurulması ile atıcılık canlanmaya ve yaygınlaşmaya başladı. Pek çok ünlü atıcımız bu dönemde yetişti.
Atıcılarımızın ilk kez Dünya şampiyonasına katılmaları 1947 yılında oldu.
Atıcılık sporunda o tarihten bu yana kendilerini gösteren birçok sporcu yetişti. Mehmet Dursun, Erdoğan Karaöz, Nuri Vural, Fettah Günay, Haluk Peker, Ahmet Tugay, Kamil Özboy, İsmail Hakkı Sel, Akın Özbekligil, Ali Rıza Karakuzu, Sudi Çekver, Bilgin Sayıner, Burhan Atilla, Zeki Güllü, Cemal Demirkesen, Kemal Tuzeker, Fadıl Köristan, Mehmet Oğulkaymış, Muzaffer Bükülmez, Güneş Yunus, Yalçın Öngörü, Metin Salihoğlu, Osman Giraud, Sili Giraud ve Melisa Giraud bu adlar arasında yer almaktadır.
Sili Giraud ile Melisa Gİraud bayanlarda Balkan şampiyonluklarını kazandılar.
Uluslar arası yarışmalarda en iyi ilk dereceyi altın madalya ile Hakan Alemdar aldı ve 1976 yılında Balkan Trap şampiyonası oldu.
Türkiye’de genelde erkek sporu olarak bakılan atıcılık sporuna kadınların ilgisini çekmek için Türkiye Atıcılık Federasyonu’nun yaptığı çalışmalar başarılı olmuştur. Federasyon Başkanı Latif Aral Aliş’in ifadesine göre son yıllarda bu sporu yapan kadın sporcu sayısı yüzde 25 artmıştır.
Başarıyı da beraberinde getiren bu çalışmaların en büyük göstergesi Londra’ya 2 kadın sporcuyla katılmamız olmuştur. Atıcılık Federasyonu; 1937 yılında Atıcılık ve Avcılık adıyla kurularak ilk başkanlığına Hakkı Ugan getirildi.
