Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün deyimi ile “dünyada hiçbir milletin kadını, anadolu kadınından daha fazla çalışmamış topyekûn bir milleti kurtuluşa ve zafere götürmemiş, ordusunun hayat kaynaklarını işletmemiştir.”
Kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan, ülkesinin özgürlük ve bağımsızlığı için canını hiçe sayarak eri ile birlikte çarpışan tek kadın olan fedakâr anadolu kadını saygının en yücesine layıktır.
Bu nedenle; Annemiz, Teyzemiz, Halamız, Kız Kardeşimiz, Eşimiz, Evladımız olan bu büyük ruh ve duygu sahibi kadınlarımızı sonsuza kadar aziz ve kutsal bilmeliyiz.
Onların yuvamızın temel direği, bize süt veren ana, ilim öğreten öğretmen, hastalandığımızda bakan hekim, ülke savunmasında ve kalkınmasında en önemli görevleri ifa eden fertler olduklarını unutmamalıyız.
Hatta “cennet anaların ayakları altındadır” ifadesiyle daha da önemli oldukları bilinen kadınlarımıza layık oldukları değeri, saygıyı göstermek anayasa ve yasaların gereği olmakla birlikte aynı zamanda kutsi bir görevdir.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm kadınlarımızın “8 mart dünya kadınlar günü”nü kutlar,
Saygılar sunarım.