Sınırlarımız dışındaki bilinen güçlerin her türden işbirlikçilerini kullanarak içlerine sindiremedikleri, insanlar ve uluslar tarihinin ulusal kurtuluş ve bağımsızlık öncüsü, özgürlük simgesi Türkiye Cumhuriyetine yönelik saldırılar, artık yeni bir boyuta gelmiştir.
Cumhuriyetimizin ilk 10 yılında da bir kısmı Batı Anadolu’da olmak üzere 20'ye yakın isyan çıkmış ancak bu isyanlar Cumhuriyet hükümetlerinin kararlı ve öngörülü tutumları ile kısa sürede bastırılmıştır. Uzunca bir aradan sonra, 1973'te kurulan PKK ve 1980 sonrasın da başlatılan silahlı isyan hareketleri ile 30 yıldır ülkenin gündemine oturmuştur. Konuya ilişkin ulusumuza resmi kanallar dâhil olmak üzere yalan söylenmiştir…
En büyük yalan bunun bir terör hareketi olduğudur. Oysa bu hareket terör değil, terör faktörlerini de kullanan düpedüz silahlı bir kalkışma eylemi, ayrılıkçı isyan hareketidir. Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçlerimizin yürüttüğü mücadele düşük yoğunluklu asimetrik savaştan başka bir şey değildir. Bugün, Anayasa’da tanımlanan “Yurt Bütünlüğüne ve Ulus birliğine, Cumhuriyet’in değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” niteliklerine eylemsel ve açık bir başkaldırı yaşanmaktadır.
Açıklanan nedenlerle bu olup bitenler, artık “bir grup terörist saldırısı” olarak görülemez. Bu koşullar, kendiliğinden ve beklemeksizin Anayasal ve yasal tüm önlemleri almakla sorumlu olan devlet kurum ve kuruluşların derhal harekete geçmesini gerektirmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel organları olan ve Ulus adına sorumluluk taşıyan iktidarıyla muhalefetiyle TBMM’ni, TC Hükümeti’ni ve Türk Silahlı Kuvvetlerini göreve çağırıyoruz. Oluşan yeni duruma yurtseverlerin göz yummasını beklemek ihanet ortağı aramak sayılmalıdır. Cumhuriyetimizin olanaklarıyla, Cumhuriyetimizin yıkılışına seyirci kalamayız. Şehitlerimize Tanrı’dan rahmet, acılı ailelerine ve tüm Türk Milletine baş sağlığı, Gazilerimize de iyilikler dileyerek, Ulusumuza saygı ile duyururuz.
Servet GÜRKAN
Atatürkçü Düşünce Derneği
Tekirdağ Şube Başkanı