Arıcılık üzerine bilimsel çalışmaları olan Doğaroğlu yaptığı açıklamada, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının, bu tarımsal ilacın tarım da kullanılmasının yasaklandığını ancak daha önceki dönemde kullanılmış olmasından dolayı 1-2 yıl arılar üzerinde etkisini gösterebileceğini kaydetti.
Kullanılan tarımsal ilacın, arının sinir sistemini etkilediğini belirten Doğaroğlu, aynı zamanda koku alma ve yön bulma etkisini de kaybetmesine neden olduğunu ifade etti.
Arı üreticilerinin, Trakya bölgesine gelişlerinin bir hayli azaldığını ifade eden Doğaroğlu, şunları kaydetti: "Bölgedeki toplu arı ölümlerinin bir çok nedeni olabilir ancak ayçiçek tohumunu koruma amaçlı kullanılan tarımsal ilaç polenlerin büyük bölümünü ayçiçekten sağlayan bal arısını ciddi manada tehdit ediyor. Bunun yanında arı ölümleri üreticinin yaptığı hatalar, çevre kirliliği ve benzeri faktörlerden de kaynaklanıyor olabilir. Bölgeye gezginci arıların gelmesi ayçiçeklerinin döllenmesi açısından büyük önem taşıyor. O nedenle yaşanan bu sıkıntılara acil çözüm üretilmesi gerekiyor" Arıların ayçiçeğinde döllenmeyi sağladığını anlatan Doğaroğlu, "Bu sayede verimi arttırmada önemli yer tutuyorlar. Arıcılar bölgeyi terk ederse ayçiçeğinde verim düşeceğinden gezginci arıcıların özellikle çiçeklenme zamanı bölgeye çekilmesi gerekir" dedi.
Bal arılarının Türkiye’nin bitkisel üretimine önemli katkı sağladığını ifade eden Doğaroğlu, arı ırkları bakımından zengin bir ülkeye sahip olduklarını kaydetti.
BÖLGEDEKİ GEZGİNCİ ARICILAR
Balıkesir’in Havran ilçesinden Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesine gelen gezginci arıcı Yunus Doğancı, geçmiş yıllarda yaşanan arı ölümlerinin bölgede devam ettiğini belirterek, şu bilgileri aktardı: "Bölgeye her gelişimizde en büyük korkumuz arı ölümleri. Kış mevsiminde arılarımızı besleyerek güçlü hale getiriyoruz. Trakya’ya ayçiçeği balına geliyoruz. Geçen yıl yaşadığımız arı ölümlerini maalesef bu yıl yine yaşıyoruz.
Diğer arıcılarımızla da yaptığımız istişarelerde onlarda arı ölümleri yaşadıklarını belirtiyorlar. Bala giden arılarımız ayçiçeğinden dönerken kovana bile giremeden ölüp telef oluyorlar. Bu da elbette bal rekoltesinde kayıplara neden oluyor." Arıcı Metin Yüksel de, 150 kovan arısıyla geldiği ilçenin kabahöyük köyünde konuşlandığını belirterek, bölgede ailesiyle yaklaşık 1,5 ay kalacağını kaydetti.
Yüksel, 20 yıl önce Trakya’ya geldiğinde 100 kovan arı getirdiğini giderken ise arı sandığı sayısını 120 kovana çıkardığını belirterek, şunları kaydetti: "Eskiden arılarımızı bölgedeki ayçiçeğinde kuvvetlendirir memlekete öyle dönerdik. Arılarımız kışı rahat geçirirdi. Ancak, şimdilerde ayçiçeği tarımında ve hibrit tohumların ilaçlanmasında kullanılan böcek ilaçları arılarımızın ölümlerine neden oluyor. Güçlü arılarla geldiğimiz bölgeden zayıflamış arılarla dönüyoruz. Bala, ayçiçeğine giden arılarımız dönüşte kovanlara gidemeden öbek öbek ölüyorlar. Arıcılık sektörü Trakya’da ilaçlamalardan darbe yiyor. Arı popülasyonunun azalması ayçiçeğin döllenmesinde de etkili olarak ayçiçeği verimini düşürüyor.