Bir destandır Çanakkale hokkasız, divitsiz, on binlerce şehidin kanıyla yazılan;
Bağımsızlık aşkıyla ‘Çanakkale geçilmez’ diye haykıran, genci, yaşlısı, çocuğu ile büyük bir ruhla cepheye koşanların destanıdır. Bir ulusun kendi kaderini kendisinin tayin etmesidir Çanakkale.
1915 yılında Türk ordusu, dünyanın güçlü donanmalarına ve ordularına karşı, görkemli bir zafer kazanmış, sadece kendi tarihine değil, dünya tarihine de yön vermiştir.
“Ben size hücumu değil, ölmeyi emrediyorum” diyen Atatürk’ün önderliğinde, yokluk içerisindeki bir millet, azimle, inançla, kararlılıkla, vatan sevgisiyle, top yekun yedi düvele baş kaldırmıştır.
Hiç şüphesiz bu zaferin en büyük mimarı Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’dir. Çanakkale Zaferi’nde Mustafa Kemal, liderlik yeteneği ve dehasıyla tarih sahnesinde ön plana çıkmıştır.
Bu büyük zafer, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal’in, ‘Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur’ sözlerinde ifadesini bulmuştur.
Tam bağımsızlık inancı ve kararlılığını dünyaya gösteren ulusumuzun bu kenetlenmesi Kurtuluş Savaşına da ilham olmuştur.
Bize düşen en büyük görev, tarihin bu altın sayfasını belleklerimizde her daim taze tutmak, gelecek kuşaklara doğu bir şekilde anlatmak, birlik ve beraberlik içerisinde, bize armağan edilen Cumhuriyet’e sahip çıkmaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Çanakkale Zaferi’nin 98. yıl dönümünde Ulu Önderimiz Atatürk’e, kahraman silah arkadaşlarına, milleti ve vatanı için canlarını seve seve feda eden şehitlerimize, gazilerimize sonsuz minnet ve şükranlarımı sunarım.
Mv. YÜCEER in 18 Mart Mesajı
