Evinin önündeki yaklaşık 10 dönümlük bahçede domatesten bibere, patlıcan, bamyadan fasulyeye, kara lahanadan brokoliye, maruldan reyhana, elmadan armuda, karpuzdan üzüme, kayısıdan eriğe, vişneden şeftaliye kadar onlarca sebze ve meyve çeşidi yetiştiren Güngör, gününün büyük bir bölümünü bu sebze ve meyvelerle uğraşmaya ayırıyor.
Bahçesinde yetişen 1 kiloyu aşkın pembe domateslerin, kendisini ziyarete gelen dostlarının büyük ilgisini çektiğini söyleyen Galip Güngör, “Yetiştirdiğim bütün ürünlerdeki en önemli özellik, hepsinin tamamen organik olarak yetiştirilmesi. Kesinlikle suni gübre kullanmıyorum. Buna rağmen yetiştirdiğimiz domateslerin bazıları bir kilogramı aşıyor. Hormonlu domatesin içi boş olur. Organik domatesin içi ise dolu etli oluyor. Bu yüzden oldukça ağır da oluyor.” Diye konuştu.
Sebze ve meyve yetiştiriciliğini emekliliğin getirdiği güzellik olarak nitelendiren Galip Güngör “Sebze ve meyve yetiştiriciliğini herhangi bir ticari amaçla ile yapmıyoruz. Benim için en güzel hobi, beni ziyarete gelen arkadaşlarımı, poşet dolusu organik sebze ve meyvelerle uğurlamak.” İfadelerini kullandı.
.jpg)
Bahçesinde, sebze meyvenin yanı sıra, hobi olarak hayvancılık da yaptığını dile getiren Galip Güngör, “Özellikle, kümes hayvanlarına karşı büyük sevgim. Tavuk, kaz ve hindi gibi kümes hayvanlarının yanında, koyun da besliyorum. Koyunlar için geniş bir meralık alanımız var. Yine, birkaç kovanı dolduracak kadar arı da besliyorum. Dolayısıyla, tükettiğimiz sebze, meyve ve yumurta, bal, yoğurt, peynir gibi hayvansal besinlerin neredeyse tamamı, kendimizin yetiştirdiği organik ürünlerden oluşuyor.” Şeklinde konuştu.
Toprakla uğraşmanın, insana büyük huzur verdiğini anımsatan Güngör “Emeklilikten sonra, bize böyle bir ihsan nasip eden Allah’a şükür ediyorum.” Şeklinde konuştu.
