Törene, Kültür ve Turizm müdürü Mehmet Altaş, Belediye balkanı Adem Dalgıç, eski milletvekili ve Türk-Macar dostluk derneği başkanı Güneş Gürseler, Tekirdağ kent konseyi başkanı Levent Gündoğdu, Macar fahri konsolosu Erdoğan Erken, Macaristan Ankara büyükelçisi Janos Hovari, Macaristan İstanbul başkonsolosu Gabor Kiss ve 80 kişilik Macar heyeti katıldı.
Eski milletvekili ve Türk-Macar dostluk derneği başkanı Güneş Gürseler, “bu yıl 11.’si düzenlenen Macar günü etkinlikleri, her geçen gün daha mükemmel şekilde kutlanıyor. Eminim ki, bu dostluk ilişkileri her yıl biraz daha artarak perçinlenecek, ebedi kardeşliğin temelini oluşturacaktır.”dedi.
Belediye başkanı Op. Dr. Adem Dalgıç, “ Bu yıl 11.’si kutlanan Türk-Macar etkinlikleri gününün, belki de en coşkulusunu kutluyoruz. Bunun için çok mutluyum, gururluyum, Tekirdağ halkı adına da müteşekkirim. Dostluğumuzun ve işbirliğimizin gelişerek devam edeceğimizden hiç kuşkum yok. Bu yaz içinde yepyeni projeler geliştireceğiz ve bu iki ülke halkı yararına olacağından emin olduğumuz gelişmeleri hep birlikte göreceğiz. Macaristan’dan gelen konukları selamlıyor, iyi ki varsınız diyorum.”dedi.
Macaristan’ın Ankara büyükelçisi Janos Hovari de, “İki halkı birbirine ne kadar çok bağın bağladığını gösteren bu güzel müşterek kutlamamızı, anmamızı ilk defa gerçekleştirmiyoruz. Bu, bin yıl öncesinde, doğu steplerinde, atalarımız birlikte yaşayarak, birbirlerine etki yaparak yenidünyayı oluşturmuşlardır. Bu,18. Yüzyılda da aynı şekilde duhul etmiştir. Macarlar ve Türkler sadece sözle, konuşmayla ve kalemle değil, aynı zamanda birlikte, yan yana savaşarak bunu gerçekleştirmişlerdir. Bildiğiniz üzere,1.Dünya savaşı sırasında bu civarlarda olan Çanakkale savaşlarında Macarlar ve Türkler omuz omuza, o zamanki Britanya ordularına karşı, birlikte saf tutarak savaşmışlardır. Zamanın Avusturya- Macaristan Monarşisi, Çanakkale’deki cephelere çok sayıda top getirmişler ve Macar topçular da burada Osmanlı devletinin yanında mücadele etmişlerdir ve bu topların büyük kısmı Budapeşte’den getirilmiştir. Günümüzde de bu dünyanın daha güvenli bir mekan olması için, aynı şekilde Macar ve Türk askerler tarafından sürdürülmektedir. NATO bünyesindeki müttefikliğimizle çerçevesinde, Kosova’da, Afganistan’da, Saraybosna’da, barış misyonlarında birlikte görev yapmaktayız. Bunları burada, birlikte anmak, dile getirmek ki, burada, Rakoczi’nin yemek salonunun bulunduğu evin önündeyiz. Vakti zamanında, Rakoczi, birçok diplomatik toplantılarını gerçekleştirmiştir. Bunu burada dile getirmek, anmak bizim için onurdur.
Rakoczi, Türk halkını çok iyi tanıyor, seviyor ve Türklerin çok iyi bir dostuydu. Yine Rakoczi’nin bir yazısıdır ki, Macar ve Türk halkı stratejik bir ittifak kurmuşlardır. Ben burada şunu ifade etmek istiyorum; Büyük Macar, Erdel beyi Rakoczi’yi anarak, bu tasavvuru gerçekleştirilmiştir. Macaristan ve Türkiye, müttefik iki ülke olarak, bu siyaseti büyütmüş oldu. O zamanki günlerde, Rakoczi’nin yazıya döktüğü düşünce ve fikirler, günümüzde geçerlilik kazanmıştır. Bugün sadece tarihi anmak için burada toplanmadık. Aynı zamanda, o zaman oluşturulan düşüncelerle günümüze kadar yaşatılan işbirliği ve dostluğu anmaktayız. Rakoczi ve çevresinin, dönemin tekil hayatı, entelektüel çevresine ve aydınlarına da etki yaptığını görüyoruz.
Yürüyüşümüz sırasında yanından geçmiş olduğumuz İbrahim Müteferrika Paşa’nın, ki kendisi bu evde, o dönemde bir çok defa bulunmuş ve bildiğiniz üzere, Türkiye’de, Osmanlı döneminde matbaanın kurucularından biri ve mütevazi bir Erdel Macarıdır. İnanıyorum ki onun anısına katkılarından dolayı bir tabela asmamızın vakti gelmiştir ve parkta da anısına birtakım şeyler yapmamız gerektiğine inanıyorum. Burası sadece Macarların ve Macarlığın değil, aynı zamanda Türklüğün de müzesidir. Üstelik Tekirdağ ve Tekirdağlıların değil, Türkiye’nin ve Türklüğün müzesi konumundadır. Bizim için burasının, hem Rakoczi hem de Kelemen Mikej açısından büyük bir manası vardır. İki bu konudaki fikri ifade etmek istiyorum; Macar değerlerini aktarıyorum ki bunlar gerçekten değerlerse, Karpatların yolları bile olmayan bu köylerde veyahut Amerika’nın şehirlerinde bunlar geçerlilik kazanacaktır. Öyle ki Macar ulusu, şayet onlar, değer prensiple çalışkan, yılmaz insanlarsa, şunu ifade etmek istiyorum; Macar dayanışmasında Rakoczi ve Mikej Kelemen temel taşlar niteliğindedir ve bu bağlamda Tekirdağ bunun ayrılmaz parçasıdır. Şayet Macarlık ağacı her daim yeşil, güçlü ve her daim ayakta olacaksa, ancak bu kökleriyle olacaktır. Bu köklerden bir tanesi, burada, Tekirdağ’dadır. Bu etkinlikte, Bayın belediye başkanı Adem Dalgıç’a, Sayın Güneş Gürseler beye, Sayın fahri konsolosumuz Erdoğan bey ve ailesine dostluk ve kardeşlik ilişkilerimizin gelişmesine katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.”dedi. Tören, iki ülkenin istiklal marşının söylenmesi, davetlilerin Rakoczi heykelin çelenk koyması ve “Tekirdağ Macar mülteci evleri” kitabının tanıtımıyla sona erdi.