"Bildiğiniz gibi seçimlerden sonra; teşkilatlarda milletvekili adayı olunması sonucu eksilmeler olmuştu. Genel merkezimiz bu eksilmeyi tamamlatmak amacıyla önce tüm il teşkilatlarından istifa etmelerini tavsiye etmişti. Bu tavsiyelere uyan 81 il başkanımız ve yönetim kurullarıyla istifa ettiler. İl başkanlarını büyük çoğunluğu yeniden görevlendirildi. Genel başkanımızın ve Genel merkezimizin bana olan güveni nedeniyle Tekirdağ il başkanlığına atandım. Kısa zamanda yönetimde çeşitli nedenlerle oluşan eksilmeler yeni liyakatlı arkadaşlarla tamamlayıp, Genel merkezimizin de onayıyla bugün Bismillah diyerek görevimize başlıyoruz. Görev alan tüm arkadaşlarıma başarılar dilerim. Bu cesur arkadaşlarımla kısa zamanda; başta yerel seçimler olarak ne büyük başarılara imza atmamızın şahidi olacaksınız. Öte yandan; Genel merkezimizin eksikleri tamamlamak için il ve ilçe başkanları ile yönetimlerinin gönüllü istifasını tepki istifası gibi göstermeye çalışan havuz medyasını tavrı da çok manidardır. Basınımızın değerli temsilcileri, Cesurlar hareketi onun bir işareti ile başladı ve inancını kaybetmeden engelleri aşa aşa bugüne ulaştık.
İlk zamandan beri dik duruşu, açık sözlülüğü ve çözüm üreten yapısıyla milletimiz tarafından hep takdir edilmişti. O Türk Milletinin büyük sorunları aşacak gücüne inanıyordu. "Partiyi Kuramaz" dediler, kurdu. "kursa bile, seçime giremez" dediler, işte girdi ve milletimizde 5 milyon oy alarak, 43 Milletvekiliyle meclise de girdi.. Arkamızda yalnızca bize oy veren 5 milyon yok… Bu 5 milyon, baskıya, tedhişe, tehdide karşı başkaldıran, öncülerdir. Daha kucaklaşacağımız milyonlar var. Haklılığımızı gösterdikçe, sansürü kırıp derdimizi, kaygımızı, ülke için hayal ettiğimiz vizyonu anlattıkça akın akın bize gelecek milyonlar var. Bu milletin evlatları aldatılabilir, yanlış yönlendirilebilir, ancak irfanını teslim etmez. Milleti seveceğiz, millete güveneceğiz, onun irfanına hitap edeceğiz. O zaman aldatılanlar sorgulamaya başlayacak, o zaman İktidar medyasının tiyatrosunu izleyerek bir illüzyona hapsedilmiş milyonlar soru sormaya başlayacak. O sorulara biz cevap vereceğiz. O “titreyip kendine dönüş”ün öncüleri de biz olacağız. Bunu gerçekleştirmek için artık daha fazla imkanımız, daha fazla aracımız, daha fazla yöntemimiz ve daha güçlü bir teşkilatımız var. Meşru zeminde edindiğimiz bu ilk alan, yarının güzel, güçlü, müreffeh ve mutlu Türkiye’si için bir sıçrama taşıdır İnşaallah… Şimdi mecliste İYİ parti rüzgarı esiyor. Öncelikle soru önergesiyle önce Çorlu Tren kazası, Memurlara seçimlerde sözü verilen 3600 ek gösterge soruluyor.. Ardından; Sözleşmeli öğretmen, sözleşmeli sağlık çalışanı ve 5393 Sayılı Kanun kapsamında çalışanlar ve tüm 4 B’li memurların 4 A kadrosuna alınmasıyla ilgili kanun teklifi veriliyor. Ardından da seçim süresi boyunca haksız yere fetöcülükle suçlanmıştık.
Bu nedenle, Fetönün siyasi ayağının araştırılması için bir önerge verdik. Bu önergemiz AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi. Bütün bu çalışmalar maalesef İYİ partiye olan kıskançlık ve hazımsızlığı da artırdı. Sözde protesto etmek gerekçesiyle ve ülkemizin 8 şehit verdiği günün gece yarısında Genel başkanımızın evinin kapısına dayandılar. Bir kadını tehdit etmek, bir kadının yoluna pusu atmak, gece karanlığında bir kadının kapısına adam yollamak, geçtik Türk töresini, affettirmeye pek hevesli olduğu mafyanın raconun da bile yoktur. Siyaset Genel Başkanların evlerinin önünde gece yarısı saldırıları ile yapılacaksa önüne gidilecek en son ev, Meral Akşener’in evidir. Yaşananlar göstermiştir ki siyasi zeminde sözün bittiği, tuzun koktuğu eşiğe gelmiş bulunuyoruz. Herkes şunu iyi bilmelidir ki;hiçbir baskı Genel başkanımızı ve bizi inandığımız yoldan geriye çeviremeyecektir. "Milletimizin git dediği yere gideceğiz, ol dediği yerde olacağız. Meşru siyaset zeminini terk etmeyeceğiz. Sözü ayağa düşürmeyeceğiz Öte yandan ekonomide de olumsuzluklar da had safhadadır.; şu anda kimse yatırım yapmıyor. Devlet de eskisi gibi yatırım yapamıyor. Çünkü deniz bitti. Sokağa çıktığınızda küçük esnaftan büyük esnafa kadar çok ciddi sıkıntılar olduğunu görülecektir. Herkes elindekini satıp, borcunu ödemeye çalışıyor. Evini ya da işyerini satıp borç ödemeye çalışan insan sayısı hiç bu kadar artmamıştı!
Elinde parası olan ise yarını göremediği için elindeki parasını yastık altında ya da cebinde tutuyor. Çünkü yarın lazım olabileceğinin farkında. Bugün; Türkiye'nin normalleşmeye ihtiyacı var. Türkiye'nin sükûnete, huzura ihtiyacı var. Türkiye'nin siyasette hâkim dil hâline gelen kabalıktan ve hakaretten kurtulup, nezâkete ve kişisellikten çıkarılmış bir muhalefet diline ihtiyacı var. Türkiye'nin ayrımcılıktan, ayrışmaktan kurtulmaya ihtiyacı var. Türkiye'nin bir şefkat diline ihtiyacı var. Türkiye'nin bir adâlet diline ihtiyacı var. Yani Ülkemizin İYİ partiye ihtiyacı var… Millet bizi bekliyor. Tarih bizi çağırıyor. Bunun için çalışıyor, didiniyor, koşturuyoruz. Toparlanın, gitmiyoruz. Hazır olun, geliyoruz. Önümüzde mahalli seçimler var. Yarından tezi yok, hazırlıklara başlayacağız. İYİ parti Tekirdağ da ve ülkede en çalışkan parti olacak. Allah'ın izniyle, milletimizi iyi yönetim modeliyle buluşturacağız. İnanacağız, yaşatacağız, iftihar edeceğiz.
İYİ'nin parolası budur!
Bugünkü imanımızla ortaya koyduğumuz değer, partimizdir. İYİ Parti'yi yaşattıkça, Türkiye'nin umudu var olmaya devam edecek. Ve İYİ Parti, amaçlarına ulaştığında, Türkiye'nin yaralarına merhem olduğunda, iftihar edeceğiz.
Şu fani hayatta;,iline yurduna ve milletine, üzerinde emeği olanlara, kendi insanına faydalı bir iş yapmış, insanın bahtiyarlığından daha büyük bahtiyarlık var mıdır?
Biz, mal, mülk, gemicik, makam değil, bu bahtiyarlığı tatma gayesiyle siyaset yapıyoruz.
Yürüyüşümüz alelade bir yürüyüş değildir.
Bir asır önce, kardeş ülke Azerbaycan'ın, yolbaşçısı;Mehmet Emin Resulzade ne diyordu; "Bir kere yükselen bayrak, bir daha inmez!" Bir asır sonra bu söz bizim şiarımızdır.
Bayrağı düşürmeyeceğiz, onu lekelemeyeceğiz."Her birimizin, birer bayrak olduğunu" unutmayacağız" Dedi.