Yüceer, ‘Artık söz bitmiş, eyleme geçme zamanı gelmiştir. Ergene sadece Trakya’nın değil bütün ülkenin sorunudur. Ergene Hepimizindir!’ dedi.
Yüceer sözlerine devamla, "Bu hafta Kanserle Savaş Haftası, öncelikle kanser hastalarına acil şifalar diliyorum.
Kanser, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla artan hastalıkların başında gelmektedir. Kanserin oluşumunda genetik faktörlerin etkisi % 5–10’lara, çevresel faktörlerin etkisi ise % 90-95’lere varmaktadır.
Güzel Trakyamız’da çevre şartlarının son 10 yılda insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmış olduğu gerçektir. Çağımızın hastalığı olarak tanımlanan kanser, artık maalesef Trakya’nın kaderi haline gelmiştir. Bunun da başlıca nedeni ‘Ergene Zehri’dir.
Son yıllarda yapılan araştırmaların sonucu Ergene’de yaratılan çevre ve insan sağlığının nasıl bir kara tablo içinde olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, her 3 kişiden 1’i kanser.
Yine aynı araştırmaya göre, ilçede en yaygın kanser türleri; akciğer, meme ve mide kanseri...Bunu karaciğer, gırtlak ve pankreas kanseri takip ediyor. Kanserli hasta bulunan evlerin çoğu Çorlu Deresi'ne 500 metreden daha yakın ve burada en az 10 yıldır
yaşıyor.
Şimdi Ergene'de temizlik için hükümet harekete geçti. Neyi bekledi bugüne kadar? Yani, Haliç'i temizleyerek "övünen" sistem Ergene'yi temizlemeyerek yaşanan ölümlerin vebalini üstlenmemiş midir? Açıktır ki yaşanan ve yaşanacak tüm ölümlerin tek sorumlusu vardır o da
hükümettir.
Ergene, verimli tarım arazilerinin üzerinden geçiyor. Kansere neden olan ağır metal içeren sanayi atıkları nasıl temizlenecek? Hükümet yıllar boyunca bölgedeki fabrikaların arıtma tesisi kurması için neredeyse hiçbir yaptırım uygulamadı. Şimdi de çıkıp "CHP zihniyeti kirletti, biz temizleyeceğiz" diye kara propaganda yapıyor. Bu tür yalan yanlış söylemlere artık alıştık. AKP'nin yapamadıklarının sorumlusu olarak her defasında CHP'yi göstermesine de alıştık. Ama alışamadığımız bir şey var o da AKP iktidarının kendisidir.
Ergene, nehir kenarındaki çarpık sanayileşmenin bir sonucu olarak, fabrikaların bıraktıkları kimyasal atıklar, metal ve kentsel ve evsel atıklar nedeniyle simsiyah akmaktadır. Ne acı tesadüftür ki, kendisi de Trakya'yı, Ergene'yi iyi bilen ve bu duruma "karalar bağlaması"
gereken Sağlık Bakanımız'ın yüzü Ergene'yi görünce bile kızarmamaktadır.
Doğanın içilecek su kalitesinde bize armağan ettiği Ergene’yi tarımsal sulamada bile kullanılamayacak hale getirenlerin nasıl bir çevre bilincine sahip oldukları, aslında somut bir çözümünün olmadığı görülmüştür.
Ergene, yanlış uygulamalar sonucu bitirilirken, bu konuda da artık söz bitmiş, eyleme geçme zamanı gelmiştir. Ergene sadece Trakya’nın değil bütün ülkenin sorunudur.
Ergene Hepimizindir!
Trakyamız’da yıllardır çözüme yönelik adımlar yetersiz ve çoğu zaman göstermelik olmuştur.
Trakya’da artmakta olan kanser vakalarının önlenebilmesi için Hükümetin Ergene sorununa ülke sorunu bakması ve konuya çok ciddi yaklaşması gerekmektedir. Bir an önce herkesin elini taşın altına koyması gerekmektedir. Bu sorunun çözümü hepimizin boynunun borcudur.
Yıllardır ihmal edilen ve kendi kaderine terk edilen Ergene Havzası için Koruma Eylem Planı çerçevesinde, toplam 3.1 milyar TL'lik yatırım yapılacağı belirtiliyor. Yetkililere buradan bir kez daha yüksek sesle sormak isterim; Ergene nehrinin içler acısı durumu neden şimdiye kadar duyarsız kaldınız, eylem planını neden şimdiye kadar uygulamadınız?
Ergene kanser kusuyor, Ergene'nin içinde hiçbir canlı barınmıyor.
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde yeni yapılan Devlet Hastanesi'nin çevre duvarının hemen yanında baz istasyonu kurulmaktadır. Üstelik baz istasyonun kurulacağı yer okula da 100 metre mesafededir. İşte yukarıda anlatmaya çalıştığım ve Ergene'yi temizleyeceğini iddia eden anlayış tam da budur.
Unutulmamalıdır ki çevre bir bütündür ve tüm insanlığın ortak mirasıdır. Bu mirası çocuklarımıza kirletmeden bizden sonraki nesillere aktarmak, bizim görevimizdir."dedi.