info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
35.0619
Dolar Satış
:
35.1251
Euro Alış
:
36.4162
Euro Satış
:
36.4818
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Tekirdağlılara Seslendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ’da gerçekleştirilen toplu açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.

Tekirdağ’da gerçekleştirilen toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin irfanına her zaman güvendiklerini vurgulayarak, “Geçen 12 yılda tüm badireleri aşmasını bildik. 7 Haziran seçimlerinde de bu milletin ferasetini gösterip tercihini yeni Türkiye’den yana yapacağına inanıyorum” dedi.
 
Beşyol Meydanı’nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Trakya’nın bereketli şehri Tekirdağ’a; sizler vasıtasıyla köylerinde ve ilçelerinde bulunan tüm Tekirdağlı kardeşlerime sevgi, muhabbet ve özellikle ahde vefaları için şükranlarımı sunuyorum” dedi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu açılış töreni ile toplam yatırım bedeli 226 milyon olan 42 eser ve hizmetin Tekirdağ’a ve ülkemize hayırlı olmasını dileğini ifade etti.
 
TEKİRDAĞ’DA HİZMETE AÇILAN ESERLER
 
Eğitimde Süleymanpaşa Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni, Kumbağ Denizcilik Meslek Lisesi’ni, Muratlı Anadolu Lisesi’nin 200 öğrenci kapasiteli pansiyonunu, Marmaracık Orta Okulu, Reşadiye Orta Okulu’nu, Kazandereli Memiş Pehlivan Orta Okulu’nu, Çerkezköy İmam Hatip Orta Okulu’nun resmen hizmete açıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, anaokulundan liseye her kademede 18 ayrı eğitim kurumunun açılışının yapıldığını kaydetti. Namık Kemal Üniversitesi’nin Fen Edebiyat Fakültesi binası, Mühendislik Fakültesi ek binası, öğrenci yaşam merkezi, araştırma ve uygulama hastanesinin resmî açılışının da gerçekleştiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çorlu ve Malkara’da sosyal güvenlik kurumu binaları, merkezde tapu ve kadastro müdürlüğü binası, Muratlı ve Hayrabolu’da kaymakamlık binaları, vali konağı, 3 evsel atık arıtma tesisi işlerinin tamamlandığını, Mürefte, Kebir ve Şarköy camilerinin restore edildiğini, çocuk ve halk kütüphanelerinin binalarının onarıldığını belirtti.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tekirdağ-Muratlı Demiryolu’nun ikinci hattı ile elektrifikasyon işlerinin 35 trilyon liralık yatırımla tamamlandığını, bunların da resmî açılışlarının yapıldığını, 42 ayrı eserden oluşan bu eserler ve hizmetlerin hayırlı olmasını diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yatırımların şehre kazandırılmasında emeği geçenleri de tebrik etti.
 
“ÜLKEMİZİN HER KARIŞ TOPRAĞINA EMEK VERDİK, YATIRIM YAPTIK”
 
81 vilayete ve 78 milyon insana aynı nazarla baktıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan,  “Zira biz yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Biz bu milletin hizmetkârıyız. Geçtiğimiz 12 yılda bu anlayışla doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, ülkemizin her karış toprağına emek verdik, yatırım yaptık. Kimsenin kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine bakmadığımız gibi hayat tarzına da karışmadık. Sadece Türkiye’yi büyütmenin, geliştirmenin, kalkındırmanın, zenginleştirmenin gayreti içinde olduk. Bunun en yakın şahidi, Tekirdağ’dır. Şöyle 12 yıl öncesine gittiğimiz zaman İstanbul’dan Tekirdağ, Gelibolu, bu hattaki Edirne, bu güzergâhtaki yollarımızın halini biliyorsunuz. 12 yılda yaptığımız toplam yatırım ne biliyor musunuz? Eski rakamla söylüyorum. Yaklaşık 9,5 katrilyon. Bunları Tekirdağ’a Başbakanlığım döneminde yaptık” dedi. Namık Kemal Üniversitesi’ni Tekirdağ’a kendilerinin kazandırdığını, üniversitenin 26 binin üzerinde öğrencisi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 79 senede Tekirdağ’a yapılan bölünmüş yolun 87 kilometre olduğunu, buna 12 yılda 230 kilometre bölünmüş yol ilave ettiklerini söyledi.
 
SON YILLARDA GERÇEKLEŞTİRİLEN BÜYÜK PROJELER
 
Tekirdağ-Muratlı Demiryolu’nun şehri Marmaray üzerinden tüm Türkiye’ye bağladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık raylı sistemle Anadolu’ya gitmek mümkün. Marmaray Asya’yı Avrupa’ya bağlıyor. Birileri laf yapar, biz iş yaparız. Çünkü biz, evlad-ı Fatihanız. Çünkü biz, kadırgaları karadan yürüten Fatih’in torunları olarak dedik ki, ‘Dedemiz Fatih kadırgaları karadan yürüttü, öyleyse biz de metroyu denizin altından yürüteceğiz.’ Bunu başardık. Şu ana kadar milyonlarca insanımız o metrodan istifade etti. Şimdi inşallah önümüzdeki yıl Avrasya Tüneli’ni bitiriyoruz. O da denizin altından. O da bitmedi şimdi üçüncü proje geliyor. Bu arada biz bir başka adım daha attık. Boğaz’ın üzerinde iki köprü var. ‘Yetmez’ dedik. Yavuz Sultan Selim Köprüsü inşallah bu yılsonuna büyük ihtimale yetişiyor. 4 gidiş, 4 geliş, ortasından da yüksek hızlı tren geçecek. Hizmet bu. Lafla peynir gemisi yürümüyor. İstanbul’dan başlayıp Tekirdağ’dan geçerek Kırklareli ve Edirne’ye uzanacak hızlı tren hattının altyapı çalışmalarını yapıyoruz. Aynı şekilde Tekirdağ’ı Çanakkale’ye, oradan da Balıkesir’e bağlayacak otoyolla ilgili hazırlıklar devam ediyor. Bugüne kadar Tekirdağ böyle hizmet gördü mü? İnşallah şimdi bir de köprüyle Çanakkale geçişini yapacağız. Onlar da etüt safhasında. Onun da çalışmaları yürüyor” diye konuştu.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trakya Gelişim Projesi’nin sulamadan ağaçlandırmaya kadar pek çok alanı kapsayan 10 katrilyon liralık bir yatırım olduğunu, Ergene’yi tertemiz hale getirecek bu projenin adım adım uygulanmaya başladığını söyledi. Sağlıkta, üniversitenin hastanesi ile bu ay içerisinde adımı atılacak şehir hastanesi projeleri hayata geçtiği anda Tekirdağ merkezin 850 yatağa daha kavuşacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 450 yataklı bir şehir hastanesiyle Tekirdağ’ın çok farklı bir konuma yükseleceğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hizmet için yola çıktıklarını, bugünlere de yaptıkları eserlerin, yatırımların üzerinde yükselerek geldiklerini, şimdi önlerinde 2023 hedeflerinin olduğunu söyledi. Göreve geldiklerinde 230 milyon dolar olan millî geliri, 800 milyar dolara çıkardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki dönemde bu rakamı 2 trilyon dolara yükseltmeyi hedeflediklerini, milletin ve Tekirdağ’ın desteğiyle bu hedefe ulaşacaklarını dile getirdi.
 
Türkiye’nin 7 Haziran seçimlerine hazırlandığını, tüm partilerin seçimle ilgili düşüncelerini, vaatlerini, projelerini birer birer milletle paylaştığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak hepsini yakından takip ettiğini ve dikkatle incelediğini belirtti.
 
“MİLLETİMİZ CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE GÜZEL BİR DERS VERDİ”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanı seçilirken milletime verdiğim bir söz vardı. Ben anlaşıldığı gibi ‘Tarafsız bir Cumhurbaşkanı olmayacağım’ demiştim. Ardından da tarafımı ilan etmiştim. Neydi benim tarafım? ‘Ben daima milletimin tarafında olacağım’ demiştim. İşte şimdi de milletin tarafında bir Cumhurbaşkanı olarak tüm gelişmelere, bu yaklaşımla ve bu yanda değerlendirmeyle şöyle bir bakıyorum. Dikkatimi çeken bazı hususlar var. Birincisi muhalefet partilerinin çoğunluğu, benzer vaatler, benzer projeler ifade etmeleri. Anladığım kadarıyla 10 Ağustos’ta yaptıkları ittifakın etkisinden hala çıkamamışlar. Biliyorsunuz, karşıma 14 parti koalisyonuyla çıkmışlardı. Aslında milletimiz onlara orada gayet güzel bir ders verdi. Anlaşılan mesajı da alamadılar dersi de. Şimdi eski Türkiye koalisyonunu kurmaya çalışıyorlar. Hatırlıyorsunuz değil mi eski Türkiye’yi; 1970’lerin, 1990’ların Türkiye’sini?” diye konuştu.
 
“ÖZGÜRLÜKLER ÜLKESİ BİR TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMENİN GAYRETİNDEYİZ”
 
Gençlerin o günleri bilmediğini ve bir iki örnekle o eski Türkiye’yi anlatmak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hastalandığınızda ne yapıyorlardı biliyor musunuz? İzlediniz mi televizyonlarda? İzlediniz. Ama şimdi aile doktorunuza gidiyorsunuz. O gidilen hastanelerin hali… İşte şurada Kırklareli’nde bir anne babayı izledim o televizyonda. Yavrusuna maalesef serumu yanlış taktılar, onun neticesinde da o kızımızın kolunu kesmek durumunda kaldılar. O zamanın SSK Genel Müdürü de işte malum. Şu anda muhalefetin başında” dedi. Eskiden Türkiye’deki hastanelerin rezalet durumda olduğunu, hijyen diye bir şeyin de doktorun da bulunmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatta bir tanesini neredeyse yerde benzetiyorlardı. O hale düşürdüler” dedi. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet diye yola çıktıklarını, ulaşımı, enerjiyi, tarımı bunun üzerine bina ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Dedik ki; Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Ecdadımız Kanuni, ‘Bir devleti feda ederim diyor bir sağlıklı nefes için.’ Biz böyle bir ecdadın torunuyuz. Sağlıkta büyük adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Gayretle koşarak inşallah daha ileri, daha demokrat bir Türkiye’yi, özgürlüklerin ülkesi olan bir Türkiye’yi inşa ve ihya etmenin gayretindeyiz” dedi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılında Türkiye’nin ihracatının 36 milyar dolar olduğunu, bu rakamın bugün 158 milyar dolara ulaştığını belirterek, sanayinin, tarımın, ticaretin şehri Tekirdağ’ın bunun ne anlama geldiğini çok iyi bildiğini söyledi. Tekirdağ’a bir adım ötede Yunanistan’ın bulunduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan’ın şehirleri arasında adeta asırlık farkların bulunduğunu, Tekirdağ, Edirne, Balıkesir ve Çanakkale’nin oralardan eksiği olmadığı gibi fazlasının bulunduğunu belirtti.
 
“PARTİLERİN PROJELERİNDE, TÜRKİYE’NİN KAZANIMLARININ ÜZERİNE NE KOYACAKLARINI GÖRMEK İSTİYORUM”
 
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben partilerin vaatlerinde, projelerinde Türkiye’nin tüm kazanımlarının üzerine ne koyacaklarını görmek istiyorum. Asgari ücrette açık arttırma başladı. Birisi bakıyorsun iktidar hesabı yapmış bin diyor, öbürü bin 400 diyor, biri çıkmış bin 500, birisi çıkmış bin 800, birisi de diyor ki 5 bin. Herhalde oyları, ‘Asgari ücret 5 bin’ diyen alacak. Siyaset dürüstlük ister. Bakın bunlar asgari ücretin ne anlama geldiğini de bilmiyor.  Asgari ücret devletin bir koruma, bir çerçeve anlaşmasıdır. Yani siz o belirlenen asgari ücretin altında işçi çalıştıramazsınız. Bu demektir ve o asgari ücret üzerinden bütün SGK primlerini oradan ödersiniz. Bunun ucu açıktır. İster bunu bin 500 yaparsın, ister 2 bin, 5 bin. Ne yaparsan yap. Ama onun altına inemezsin. Bu bir koruma rakamıdır. Bu bakımdan asgari ücreti bu şekilde belirlerken, bir de bunun getirisi götürüsü var. Siz asgari ücreti kalkar da bin 500, 2 bin bu şekilde ortaya koymaya yönelirseniz, bir de istihdamda bu ne getirir ne götürür bunu düşünmek zorundasınız. Sadece kötüleme, sadece hakaret, sadece istismar üzerinden maalesef bir seçim kampanyası yürütülüyor” dedi.
 
Anadolu’yu dolaştığını, açılışlar yaptığını, gittiği yerlerde de belediyeyi, valiliği ziyaret etmesinin Cumhurbaşkanı olarak nezaket kuralı olduğunu söylediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,  şu parti, bu parti diye bir ayrım yapmadığını, Karabük’te MHP’li belediyeyi, Çanakkale’de CHP’li belediyeyi ziyaret ederek, brifing aldığını, bugün Tekirdağ’da da aynısını yaptığını ifade ederek, “Son Siirt, Mardin, Diyarbakır, Batman buraları ziyaret ettim. Buralardakiler de herhalde Kandil’den talimat almışlar, önce ‘Geleceğiz’ dediler ama sonra gelemediler. Tabii böyle olunca ‘Onlar devlet protokolüne saygı göstermezse, bu nezaketi göstermezse, milletin bana vermiş olduğu yetkiye ben ihanet edemem ve oraları da ziyaret edemem’ dedim ve gitmedim” diye konuştu.
 
“TÜRKİYE’NİN ÖNÜNE YENİ BİR VİZYON KOYMA GÖREVİNİ ÜSTLENMEK ZORUNDAYIM”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin önüne yeni bir vizyon koyma görevini üstlenmek zorunda kaldığını belirterek, “Şimdi bunun için ne diyorum? Bunun için ‘Yeni Türkiye’ diyorum, ‘Yeni Anayasa’ diyorum, ‘başkanlık sistemi’ diyorum” dedi. ‘Drama Köprüsü’nü bre Hasan gece mi geçtin?/ Ecel şerbetini bre Hasan ölmeden içtin/ Anadan babadan bre Hasan nasıl vazgeçtin?” sözlerine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan,”. Ne Tekirdağ bizden vazgeçer ne biz Tekirdağ’dan vazgeçeriz. Biz, Tekirdağ’a, Tekirdağlılara meftunuz. Biz, bu millete meftunuz, biz bu milletin dertlisiyiz. Bu sevginin önünde kimse duramaz. Tekirdağ bu işe ‘Tamam’ diyorsa, yeni Türkiye’nin yolu açıktır. Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim kılsın” dedi.
 
“BİR YANDA PENSİLVANYA, BİR YANDA KANDİL; BU KOALİSYONDAN TÜRKİYE’NİN HAYRINA BİR ŞEY ÇIKMAZ”
 
“Eski Türkiye Koalisyonu”nun önünde ana muhalefet, arkasında da iki örgüt bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biri bölücü örgüt, ötekisi paralel örgüt. Aralarında iş bölümü yapmışlar. Biri, batıdaki, güneydeki vatandaşlarımızı hayat biçimleri üzerinden istismar ediyor, oylarına ipotek koymaya çalışıyor. Öteki de doğudaki, güneydoğudaki vatandaşlarımızı tehditle, baskıyla, sindirmeyle kendine oy vermeye zorluyor. Paralel örgüt de bunlara hem akıl hocalığı yapıyor hem de lojistik destek sağlıyor. Bir yanda Pensilvanya, bir yanda Kandil. Maalesef önlerinde de ana muhalefet. Bu koalisyondan Türkiye’nin, milletimizin, Tekirdağ’ın hayrına bir şey çıkması mümkün mü? Vaatleri ne? 8 yıllık kesintisiz eğitimi geri getirmek. Ne diyor muhalefetin başı? 1+8+4. Bu, ne demek biliyor musunuz? Meslek liselerinin, imam hatiplerin orta kısmını tekrar kapatmak… Şimdi Kayseri’de sıkıştı. Kayseri’de sıkışınca ‘Ben böyle demedim’ dedi. Ya biz seni zaten tanıyoruz, akşam başka konuşursun, sabah başka konuşursun. Ama bunlar kayıtlarda var.”
 
İMAM HATİP OKULLARININ GÖRDÜĞÜ TEVECCÜH
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, imam hatiplerin orta kısmı kapatıldığında öğrenci sayısının 600 binden 60 bine düştüğünü kaydederek, “Ama şimdi ne oldu, açılınca imam hatiplerin orta kısımları? Üniversitelere giriş serbest hale gelince, kotalar, katsayı bunların hepsi kalkınca şimdi nereye çıktı? 1 milyona çıktı. Bu, bunları rahatsız ediyor. Sen benim eğitim-öğretim özgürlüğüme niye müdahale ediyorsun? Ben çocuğumu nereye istersem oraya gönderirim. Öyle mi? Buna senin karışmaya hakkın yok. Verdiği cevap ne? ‘Türkiye’nin bu kadar imama ihtiyacı yok.’ Bir defa mesele imam, müezzin meselesi değil. Mesele, istiyor ki anne-baba ‘Benim evladım imam hatip okuluna giderse, meslek dersleriyle her şeyiyle hem Kur’an-ı Kerim’i öğrensin hem sevgili peygamberimizin hayatını öğrensin, fıkıh öğrensin, hadis öğrensin, bunun yanında da fizik, kimya, matematik, edebiyat, Türkçe bütün bunları da öğrensin. Ondan sonra da istediği üniversiteye, imtihanını kazanabiliyorsa girsin.’ Bundan niye rahatsız oluyorsun? Evet, hazmedemiyorlar, sıkıntı burada” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, çeşitlendirmenin, meslek liselerinin eğitimde zenginlik olduğunu, kaliteyi artırmak için Anadolu liselerini, fen liselerini artırmaya gayret ettiklerini aktardı.
 
Avrupa’da, batıda meslek liselerinin oranının yüzde 60-70, düz liselerin yüzde 30 civarında bulunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama bunlar, hiçbir zaman eski Türkiye’de konuşulmadı. Biz geldiğimizden bu yana 400 bin derslik yaptık. Kitap bulamıyorduk kitap. Eski Türkiye’de bunlar yoktu. Biz, ders kitabı bulamazdık, teksir kağıtlarıyla okumaya çalıştık. Ah gençler, ah yavrular… Biz oralardan geldik. Ama şimdi her eğitim-öğretim yılının başında sıraların üzerine birinci hamur kağıttan ders kitaplarını koyuyoruz yavrularımızın böyle bir sıkıntısı olmasın diye. Bunları yaptık. Niye? Eğitim öncelikli problemimizdi. Burs, kredi verdik, hala veriyoruz” dedi.
 
“BİZİ BU MAKAMA MİLLET GÖNDERDİ”
 
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütünün arkasında olduğu parti ne diyor? ‘Diyaneti kapatacağız’ diyor. Başka bir şey daha söylüyor? Şahsımla alakalı ‘Biz burada olduğumuz sürece, bu ülkede başkan olamaz’ diyor. Ya ben bir sistemi konuşuyorum, ben şahsımı konuşmuyorum ki. Sizler zaten Cumhurbaşkanlığı seçiminde de muhalefetteki partiler ‘Çankaya’nın o dik yokuşlarında yorulur kalır, oraya çıkamaz’ diyordunuz. Sonra ne oldu? Millet bizi oraya gönderdi. Bu arada da Beştepe bitmiş oldu. ‘Hayırlı olsun’ dedik, Başbakanımız Çankaya’ya biz de Beştepe’ye gittik. Ama onu da hazmedemediler. ‘Kaynak nerede?’ diye soruyorlar ana muhalefetin başındaki zata. ‘Kaynak saray’ diyor. Çıkarıyor rakamı, 50 milyar dolar. Sarayın maliyeti ne? Ben biraz da şöyle üst tonda atayım, 1 milyar dolar olsun saray. Şimdi, kardeşim tamam da saray oldu bitti, sen şimdi her yıl bu sarayları nerede bulacaksın, 50 milyar diyorsun? Ya böyle saçmalık olur mu? Biz yatırım yapıyoruz yatırım. Bu yatırım anlık değil, kalıcı yatırım” dedi.
 
Belediye Başkanı Kadir Albayrak’ın yeni belediye başkanlığı binasının yapılacağını söylediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu bir müjdedir. Buna biz kalkıp da ‘Niye yapıyorsun’ diyebilir miyiz? Aslan yattığı yerden belli olur. Bunu böyle bileceğiz. Bunlar şahsa değil. Bugün Kadir Bey var, yarın başkası olabilir. Bugün Erdoğan var, yarın başkası olabilir. Biz faniyiz, biz gelip geçiciyiz. Kalıcı olan sadece Allah’tır. Bunu böyle bilmemiz lazım” dedi.
 
“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ARKASINDA OLDUĞU PARTİ ‘BİZİM KABE’MİZ TAKSİM’DİR’ DİYOR”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim Kabe’miz Taksim’dir’ diyor bir tanesi. Hani terör örgütünün arkasında olduğu parti var ya, onların Kabe’si Taksim’miş. Şu hale bak. Çok enteresan, bunları geçmişte CHP söylüyordu. Nasıl söylüyordu? ‘Kabe Arap’ın olsun, bize Çankaya yeter’ diyordu. Şimdi bu da aynısını söylüyor. ‘Kabe Arap’ın olsun, bize Taksim yeter’ diyor. Al birini vur öbürüne, aynen” diye  konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kayseri’deki konuşmasını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Ben, Kenan Evren gibi Kur’an-ı Kerim’i istismar ediyormuşum. Bunu da neye dayanarak söylüyor? Diyanet İşleri Başkanlığımız Kürtçe Kur’an meali yayınladı. Ben de Güneydoğu’da o Kürtçe Kur’an mealini gösterdim. Buna diyor ki, istismar.”
 
“SADECE KÜRTÇE DEĞİL, FARKLI DİLLERDE KUR’AN MEALİ YAYINLAMASI DİYANET’İN BAŞARISIDIR”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada Diyanet İşleri Başkanlığı’nı övdüğünü belirterek, sadece Kürtçe değil, her farklı dilde Kur’an meali yayınlamasının aslında Diyanet’in bir başarısı olduğunu söyledi.  Fakat buna istismar denildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Kılıçdaroğlu, önce istismar kelimesinin ne anlama geldiğini öğren. İstismar, yaşamadığınız halde bir şeyi yaşar gibi görünmektir. Ben hamdolsun Kur’an’la büyüdüm, Kur’an’la bugüne geldim ve Kur’an’la yaşıyorum. Ama senin ne tür bir yaşam içinde olduğunu bilemem. Bugün de bir gazete maalesef bu notadan hareketle, bunu bir mezhep mensuplarına karşı tavır olarak, saygısızlık olarak, o mealde bir şeyler söylemiş. Bunların işi gücü bu, acaba bir yerlerden ne çıkartabiliriz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na seslenerek, Kur’an üzerinde böyle bir telaşa girmeye gerek olmadığını dile getirdi. “Sen de gel, böyle sahip çık, saygılı ol. İstismarını yapma. İstismarını yapmaksa sen yaparsın, biz yapmayız. Biz yaşarız, farkımız bu” diyen Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun diğer vaatlerini ciddiye almadığını ifade etti.
 
“TÜRKİYE’Yİ ESKİ GÜNLERİNE DÖNDÜRMEK İÇİN İTTİFAK KURMUŞLAR”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bekâra karı boşamak kolay misali her kesime boldan anlatıyorlar. Bugüne kadar milletimizin hayrı için bir araya gelmemiş olanlar şimdi can ciğer kuzu sarması olmuşlar. Türkiye’yi eski günlerine döndürmek için ittifak kurmuşlar. Türkiye’nin millî gelirini 800 milyar dolardan daha yukarıya taşımak için bir projeleri var mı? Yok. Tekirdağlı kardeşimin refah seviyesini yükseltmek için bir projeleri var mı? Yok. Demokrasiyi geliştirmek, hak ve özgürlükleri geliştirmek için bir projeleri var mı? Bunların yerine bolca hakaret, tehdit var. Bolca sağa sola göz kırpma var. Bunlar daha dün yolda birbirlerini görse selam vermezlerdi. Ama şimdi bakıyorsunuz, yoldaş olmuşlar gidiyorlar ama bu yol yol değil. Ancak benim milletim bu oyuna gelmez. Tekirdağ bu oyuna gelmez. Yeni Türkiye’nin karşısına dikilen bütün engelleri ben inanıyorum ki hep birlikte aşacağız. Bunu aşmamak için de hiçbir sebep yok” dedi.
 
40 yıldır siyasetin içinde olduğunu, bilhassa 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinden bu yana hep kamuoyunun gözü önünde bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 yıl Başbakanlık yaptığını hatırlatarak, “Söylediklerim de yaptıklarım da ortada. Ben Tekirdağ’da ne diyorsam Van’da da aynısını diyorum. Trabzon’da hangi dili kullanıyorsam, Mersin’de de o dili kullanıyorum. Gönlümüzde ne varsa dilimizde de o var” diye konuştu.
 
Yeni Türkiye’nin karşısına dikilen eski Türkiye anlayışını aşacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir defa şunu çok iyi bilmemiz lazım. Cumartesi, Pazar dolaştığım bu yerlerde, Diyarbakır’da, Batman’da, Siirt’te, Mardin’de, pazar günü İstanbul’da Rizeli kardeşlerimle bir araya geldim. Hepsine de aynı şeyi söyledim. Bugün de Tekirdağ’da yine aynı şeyi söylüyorum. Bilmiyorum hazır mısınız? Tek millet dedim, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Gür seda ile Allah aşkına muhalefet liderlerinden böyle bir samimiyeti duydunuz mu, gördünüz mü? Bakın biz hep birlikte buradan Türkiye’ye sesleniyoruz. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” diye konuştu.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tekirdağ’dan Kürt vatandaşlara da seslendiğini dile getirerek, “Bakın bunların toplantılarında bir tane Türk bayrağı göremezsin. Çünkü bunlar bayrağımızın karşısındaki ihanet şebekeleridir. Bu kadar açık konuşuyorum. Aynı şeyi maalesef anamuhalefetin Hakkâri ziyaretinde de görmüştük. Buralarda dik durmaya mecburuz. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” dedi.
 
“MİLLET BİLİYOR Kİ SEÇİMLERDE OY VERDİĞİ PARTİYE GELECEĞİNİ EMANET EDİYOR”
 
Bölücü örgütün güdümündeki partinin batıda demokrasi ve özgürlük havarisi kesildiğini, bölgede ise silahla tehdit ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan,  “İşte Van’da bilbordlarda olanları gazetelerde gördünüz değil mi? Onların belediyelerinin musluklarından kan akıyor, kan. Ama hamdolsun bizim musluklarımızdan berrak su akıyor, bereketli akıyor. O Van ki Van’ın suyunu belediye getirmedi. Başbakanım, Devlet Su İşleri’ne talimat verdim Van’a suyu o zaman ben getirdim. Aynı şeyi Van depreminde de yaptılar. Kayboldular ortadan. Biz Van depreminden sonra 1,5 yılda hamdolsun Van’ı bugünkü haline getirdik. Her şeyiyle şu anda farklı bir Van var. Fakat biz durmadan, yılmadan bu çalışmalarımıza devam edeceğiz. Her türlü haksızlığı, hukuksuzluğu, gasbı yapıp sonra da haram yemedik diye suç bastırmaya çalışıyorlar. Ama unuttukları bir şey var. Bu millet 1940’ların tek parti zulmüne boyun eğmedi. Bu millet, 1960 cuntacılarının, 1980 darbecilerinin zulmüne eyvallah etmedi. Bu millet, 28 Şubatçıların tehditlerine dönüp bakmadı. Aynı şekilde bu millet çift anahtar gösterenlere, ‘Onlar ne veriyorsa benden beş fazlası’ diyenlere, pop müzik starı edasıyla meydanlarda dolaşanlara da itibar etmedi. Çünkü bu millet biliyor ki, seçimlerde oy verdiği partiye geleceğini emanet ediyor. Kendi geleceğiyle birlikte evlatlarının geleceğini de emanet ediyor” dedi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu milletin irfanına, ferasetine her zaman güvendiklerini vurgulayarak, geçilen 12 yılda bu badireleri aşmasını bildiklerini, 7 Haziran seçimlerinde de bu milletin ferasetini göstereceğine yürekten inandığını kaydetti. Milletin tercihinin yeni Türkiye’den yana olacağına inandığını söyledi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Tabii ki bütün bunları yaparken birliğimizi, beraberliğimi, dayanışmamızı bozmayacağız. Şimdi hep birlikte sizden bir şey istiyorum, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Birbirimizi yaratandan ötürü seveceğiz.”