Tekirdağ,Çorlu,hatta Trakya’nın ekolojik dengesinin korunması gerektiğini ifade eden Cesur,şu açıklamalarda bulundu;
“İnsanlık, varoluşundan bu yana çevresini kendi ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirmeye çalışmış, bu zaman içinde çevreyi etkilemiş ve ondan da etkilenmiştir. Tabiatın insan hayatı üzerinde tesirleri olduğu gibi, faaliyetlerimizin de tabiat üzerinde tesiri bulunmaktadır. Toplumların doğayı seven, hayvan ve bitkilere zarar vermekten kaçınan, onun parçası olduğunu bilen ve çevre sorunlarına karşı bilinçli hareket eden bireylere ihtiyacı vardır. Bu husus, sadece bir kişi veya kurumun değil, bütün kişi ve kurumların içinde yer almasını gerektirir. “Önce kapımızın önünü temizlersek, tüm sokak temiz olur” mantığı ile hareket ederek, çevre kirliliğine sebebiyet verecek her türlü davranıştan kaçınmamız gerekir.
Sanayileşmeyle başlayan plansız endüstri, yaşam alanlarımızın bozulmasını sağlamış, bu sayede dünyamız çözümü bazen çok zor tehditlerle karşı karşıya kalmıştır. İnsanoğlunun var olduğu günden bugüne doğaya verdiği tahribat, yaşadığımız yüz yılda iklim değişikliği, nükleer felaketler başta olmak üzere rekor seviyesine ulaşmıştır. Yeryüzünün toprak, su ve atmosfer dengesini bozacak bu tür hayati risklerin önlenmesi için ciddi ulusal ve uluslararası tedbirlerin alınması gerekir.
Vatandaşlarımızın ve gelecek nesillerimizin refah ve sağlığı için temel önceliğimiz, küresel ısınma, çölleşme, kuraklık gibi etkilerini yoğun şekilde hissettiğimiz çevre sorunlarıyla mücadele etmek olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, temiz bir çevre, gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miras olacaktır.
Çocuklarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere toplumumuzun çevre konusunda eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi büyük önem arzetmektedir.
Çevreyi kirletmenin, kendi varlığımızı yok etmek anlamına geleceğini herkese hatırlatarak, tüm insanların barış ve huzur içinde, temiz ve sağlıklı bir dünyada yaşaması umuduyla, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü kutluyor, saygılar sunuyorum.” Dedi.