Chp Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, "Başbakan sabah uyanıyor Esed'le, akşam uyuyor Sisi'yle. Vatandaş borç altında inin inim inliyor ama Başbakan oralı değil, ekonomideki başarısızlığını başka konularla kapatmaya çalışıyor. Başbakan'ın ruh hali ve siyaseti Türkiye için ciddi risktir" dedi.
CHP Kayseri il yönetimi üyelerinin istifalarının ardından bugün olağanüstü kongre yapıldı. Kayseri Kültür ve Turizm Müdürlüğü Tiyatro Salonu'nda gerçekleştirilen kongreye, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, partinin Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu ile belediye başkanları, eski il başkanları ve delegeler katıldı.
Divan Başkanlığı'na getirilen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ve hükümet politikalarını eleştirdi. Türkiye'nin kısa vadeli dış borcunun 25 milyar dolar artarak 126 milyar dolara ulaştığını ifade eden Öztrak, şunları söyledi:
"Kısa vadeli borca 25 milyar dolar ilave etmişsiniz ama '20 milyar dolarlık IMF borcunu ödedik' diye övünüyorsunuz. Yani 'Halk Bankası'ndan borç aldım, Ziraat Bankası'na borcumu ödedim' diyorlar. Şu an bir yılda ödememiz gereken dış borç miktarı ülke olarak, 162.5 milyar dolara ulaşmış durumda. Buna cari açığı da eklerseniz rakam 220 milyar dolar. Başbakan Merkez Bankası kasasında 123 milyar dolar rezerv var diye övünüyor. Bu neyi gösteriyor, eğer hükümet borç bulamazsa, rezervler bir yıl içindeki döviz ihtiyacımızı karşılamayacak durumda. Gelinen noktada Türkiye kendine benzeyen ekonomiler içerisinde döviz rezervi en düşük ve cari açığı en fazla olan ülke konumunda. Türk lirası değer kaybediyor, borsadaki şirketler değer kaybediyor ve faizler iki kat artıyor. Ağustos ayında Türkiye 290 milyar dolar zarar etti. Bu zararı vergilerle vatandaşa ödetiyorlar. Dünyanın en pahalı benzinini kullanıyoruz."
VATANDAŞ BORCUNU ÖDEMEK İÇİN KREDİ KARTLARINA TAKLA ATTIRIYOR
2012 yılında Türkiye'de kredi kartı borcu olan kişi sayısının 788 bin olduğunu ancak bu rakamın 2013 yılının sadece ilk 7 ayında 730 bin 346 kişiye ulaştığını belirten Öztrak, "Vatandaş kredi kartı borcu atında eziliyor. Borcunu ödemek için kredi kartlarına takla attırıyor ama Başbakan çıkıyor, 'Kredi kartı almayın' diyor. O zaman öde vatandaşın borçlarını bizlerde kıralım kredi kartlarını" diye konuştu.
Türkiye'nin ciddi bir tablo ile karşı karşıya olduğunu ve bunun tek sorumlusunun da AK Parti iktidarı olduğunu vurgulayan Öztrak, hükümetin ülkeyi sıcak paraya teslim ettiğini iddia etti. Öztrak, şöyle konuştu:
"Vatandaşı borçlandırdılar, sonra 'Biz gidersek faizler artar, borcunuzu ödeyemezsiniz' diye korkuttular. 'İstikrar sürsün' diye de türkü yaptılar. Ama seçimden sonra vatandaşı borç yükü altından inin inim inlettiler. Ama bunun karşısında Başbakan ne yapıyor? Başbakan sabah uyanıyor Esed'le, akşam yatıyor Sisi'yle. Ahmet beyin, işçi Ayşe hanımın, çiftçi Münir beyin derdini düşünmüyor. Ortada İhvan diye bir hizip var. O hizibin peşine takılmışlar, o hizipi iktidara getirmek için uğraşıyorlar. Ama bu arada vatandaşın canı çıkıyor. Bu ülkenin en büyük kırılganlığı Başbakandır. Başbakanın konuşmaları, otoriterleşmesi ile birlikte Haziran ayından bu yana sokaklarda 6 gencimiz hayatını kaybetti. Son olarak da Hatay'da 23 yaşındaki Ahmet öldü. Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz. ve buradan Başbakan'a, Hz. Ömer'in adaletini ifade eden Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un mısralarıyla sesleniyorum. 'Kenarı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu, Gelir de adli ilahi sorar Ömer'den onu' Tayyip Erdoğan'ın yönettiği Türkiye'de gencecik fidanlar ölüyor ama Başbakan yalnız Mısır'da, Suriye'de ölenler için ağlıyor. Peki, sayın Başbakan, bu ülkede sizin tarz siyasetinizle ölen gençlerin hesabını kimden soracağız? Ne yazık ki kendilerine yönelik her demokratik protestoyu, darbe girişimi diyerek sindirmeye çalışıyorlar. Başbakan'ın ruh hali ve siyaseti Türkiye için ciddi risktir. Türkiye'nin CHP'ye yani aklı selim bir hükümete ihtiyacı var."
İMRALI'DAN İCAZET ALAMADILAR
'Çözüm süreci' ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Öztrak, hükümetin kendisinin de hiçbir şey bilmediğini ancak İmralı'daki terörist başının her şeyi bildiğini ve devletin memurları ile ona yakın partinin temsilcilerinin İmralı'ya giderek, icazet aldıklarını söyledi.
