Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başbakanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Terör örgütü üyeleri sınır dışına çekilirlerse memnun oluruz arkadaşlar. Kimse ülkede terörist istemez. Dönüp bize soruyorlar efendim siz barışa karşı mısınız? Niye karşı olayım. Kim barışa karşı." dedi.
Çeşitli programlara katılmak üzere Tekirdağ'a gelen Kılıçdaroğlu, il merkezinin ardından Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'ne geçti. Burada Arçelik Fabrikası'nı ziyaret eden Kılıçdaroğlu, fabrikayı inceledikten sonra fabrika yöneticileri ve işçilerle öğle yemeğini yedi. Ardından da Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü'nü ziyaret etti. Burada iş adamlarıyla bir araya gelen CHP Lideri, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin 'CHP'nin çözüm süreci ile tutumunu' sorması üzerine Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede 76 milyon yurttaş yaşıyorsa bunların tamamı da barışı ister. Şu soruyu sorduk. Sayın Başbakan diyor ki, PKK silahını bırakıp yurt dışına çıkacak. Ee çıksın. Biz hiçbir pazarlık yapmadık. E güzel. Peki bizden ne istiyorsunuz? Cumhuriyet Halk Partisi'nden ne istiyorsunuz? Sürece girsin. İyi de bilmediğimiz bir sürece nasıl girelim. Bakın geçen hafta beni bir milletvekili arkadaşımız ziyaret etti. Avrupa Parlamentosu'nda bir yabancı milletvekili gelip bizim milletvekilimiz Gülsüm Hanım'ı buluyor. Diyor ki, siz bu süreci niye desteklemiyorsunuz? Önünde de bir yazı varmış. İmzalanmak üzere önüne gelmiş. Bu yazıyı okudunuz mu? Hayır okumadım. Peki o zaman imzalayın demiş. E okumadan nasıl imzalayayım demiş. Peki biz de bilmediğimiz bir sürece nasıl destek verelim demiş. Verilen yanıt haklısınız." şeklinde konuştu.
Medyanın sistemli olarak CHP'nin üzerine geldiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Sürece destek verin. İyi de bilmediğimiz bir sürece nasıl destek vereceğiz. Bizim belli koşullarımız vardı. Bunları açıkladık. 1. Samimi ve dürüst olacaksınız dedik. 2. Özel bir amacınız olmayacak dedik. 3. Halkın kabul etmeyeceği angajmanların altına imza atmayacaksınız dedik. 4. Halka bilgi vereceksiniz dedik. Bunları yapıyorsanız size kredi açıyoruz buyurun sorunu çözün dedik. Ne söyledi Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Bizim sizin kredinize ihtiyacımız yok dedi. ve çok kaba bir dil kullandı. Şimdi medya bırakmış onu bize soruyor. Bu süreci niye desteklemiyorsunuz. Önce şu sorunun sorulması gerekiyor. Sayın Başbakan siz o ifadeyi niçin kullandınız." diye konuştu.
"Ben Başbakan'ın bu ülkede demokrasi istediği konusunda endişe taşıyorum." diyen Kemal Kılıçdaroğlu ifadelerini şöyle sürdürdü: "Demokrasi farklı bir şeydir. Özgürlükle birlikte taşlandırılır demokrasi. Medya özgürlüğünü kısıtlarsanız. Halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlamış olursunuz. İş adamı demokrasinin olduğu bir ortamda çalışır, üretim yapar. Bilim gelişir. Bizim üniversitelerimize bakın. Bu üniversiteler bu anlayışla Türkiye'yi çağdaş uygarlığa taşıyamaz. Düşünebiliyor musunuz o üniversitelerin yetiştirdiği bir sosyoloğun daha 2 gün önce kullandığı ifadeleri. Engelli çocuklarla ilgili olarak. Aklı başında bir insanın o ifadeleri kabul etmesi mümkün müdür? O insanı kim yetiştirdi. İşte bu üniversiteler yetiştirdi."
"İKTİDAR BUGÜNE KADAR SÜREÇLE İLGİLİ KAMUOYUNA YETERİ KADAR BİLGİ VERMEDİ"
Süreçle ilgili olarak bugüne kadar iktidar tarafından kamuoyuna yeteri kadar bilginin verilmediğini savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkes merakla bekliyor ne olacak diye. Her yurttaşın kafasında soru işaretleri var. Bunların giderilmesi gerekir. Peki bu kaygıları kim giderecek. Herhalde CHP Genel Başkanı olarak ben konuştuğum zaman bu kaygılar gitmeyecek. Kaygıları gidermesi ve toplumu aydınlatması gereken siyasi otoritedir. Yani AKP hükümetidir. Sayın Başbakan ben konuşmayacağım diyor. Niye konuşmuyor? Bize soruyorlar sizin görüşünüz nedir diye? Biz önce dinledik, bakalım hükümet ne söyleyecek. Bir şey söylemiyor hükümet. Biz sorunun özünde demokrasi olduğuna inanıyoruz. 16 madde halinde bir grup toplantısında demokrasi ve özgürlük bağlamında bir açıklama yaptık. Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasından eski Diyarbakır Cezaevi'nin müze yapılmasına kadar. Biz bunları açıkladık. Kimse Başbakan'a Sayın Başbakan, CHP Genel Başkanı demokrasi ve özgürlük konusunda 16 madde açıkladı. Bu konudaki düşünceniz nedir diye sormadı. Şimdi ben soruyorum medya mensuplarına niçin Başbakan'a sormuyorsunuz?"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Milletin oyuyla seçilen milletvekilleri hapiste. Hangi gerekçeyle hapiste bunlar. Hangi evrensel hukukun kurallarına uyuyor bu tutum? Eğer siz darbe yasalarının arkasına sığınıp demokrasicilik oynarsanız bu doğru bir davranış değildir. Bu halkı aldatmadır. Biz bu ülkede demokrasi istiyoruz. Bakın bizim taleplerimiz, açıkladığımız 16 madde bir bölgeye özgü talepler değil. Bütün Türkiye'ye yönelik taleplerdir. Batıda medya özgürlüğü var doğuda yok bağlamında söylemiyorum. Böyle bir şey yok. Türkiye'de medya özgürlüğü yok. Bugün Başbakan herhangi köşe yazarını telefon açıp işinden edebiliyor. Avrupa Birliği'nin raporlarına bakın, Amerika'da yayımlanan raporlara bakın. Türkiye demokrasi açısından sürekli ivme kaybediyor." dedi.
23 Nisan resepsiyonuna katılıma yönelik soruya da Genel Başkan Kılıçdaroğlu, "Yanlış hatırlamıyorsam geçen yıl da katılmıştım Meclis'teki resepsiyona. Öyle bir şeyim yok.23 Nisan 1920'de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) kuruluşunun resepsiyonuna niye katılmayalım. Yanlış hatırlamıyorsam geçen yıl da katılmıştım resepsiyona." şeklinde konuştu.