info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
35.0619
Dolar Satış
:
35.1251
Euro Alış
:
36.4162
Euro Satış
:
36.4818
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Bulgaristan Göçmeni Müdürden Anlamlı Mesaj

Vatana Dönüşümüzün 26. Yılı Kutlu Olsun

1989 yılında Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç eden kamu memuru Kenan Öztürk,vatana dönüşünün 26.yılı nedeniyle bir teşekkür açıklaması yaptı.Gurbette geçen yılların ardından Türkiye’ye gelerek azimle çalışan Kenan Öztürk,bu zorlu çalışma neticesinde şu an Muratlı devlet hastanesinde müdür olarak çalışıyor.Vatana dönüşünün 26.yılında tüm göçmenler için teşekkür açıklamasında bulunan Kenan Öztürk yaptığı açıklamada;          
“Yıl 1989 , Komunist Bulgar hükümetinin asimilasyon politikaları sonucu günümüzde sık rastlanan ancak o yıllarda pekte  yaşanmayan zorunlu göç , tüm Avrupa ve modern medeniyetlerinin gözü önünde yaşanmış ve büyük acılara sahne olmuş olmasına rağmen tüm   modern medeniyetler yaşanan bu trajediye gözlerini kapamış ve bu insanlık ayıbı tarih sayfalarında yerini bu şekilde almıştır  . Daha sonra bildiğiniz üzere Bosna da benzer olaylar yaşanmış , onbinlerce insan hayatını kaybetmiş bölgede büyük ve uzun süren savaş yaşanmıştı.  Yaklaşık bir ay sonra Bulgaristan ve balkanlarda yaşayan Türklerin  trajedilerinin ve büyük göçlerinin  26. yılını geride bırakmış olacağız. Göç öncesi ve sonrası vuku bulan hadiselerin canlı şahitleri olan bizler halen büyük bir acıyla bunları hatırlamaktayız. 1877-1878 ( 93 harbi ) yıllarında yaşanan Osmanlı Rus savaşıyla  Bulgar Devleti kurulmuş ve  Osmanlı yüzyıllardır hükmettiği toprakları kademeli olarak terk etmesiyle sonuçlanmıştır. Bu geri çekilme  bu coğrafyada  yaşayan türk ve Müslüman halklar  için zorlu yılların başlangıcı  olmuştur. Asırlarca Osmanlı adaleti ile kendi benliklerini ,dinlerini, örf ve adetlerini kaybetmeden yaşayan yerel halklar yıllarca birlikte yaşadığı türk ve Müslüman halklardan intikam almak istercesine toplu katliam ve planlı asimilasyon politikalarına maruz bırakılmışlardır. Bu sebeplerden dolayı  20. Yüzyıl balkan türklerinin anavatanlarına dönüş göç yüzyılı olmuştur. Balkan türkleri için acılar ve ölümlerle dolu bir yüzyıl. Anavatan topraklarında da bu yeni gelen göçmenleri kabullenmekte pek kolay olmamıştır aslında. Burada yaşayan insanlar tarafından yeni gelenlerin dinleri , dilleri hatta ırksal özellikleri bile sorgulanmıştır zaman zaman. Bu konular pek sık olmasa da yazılı ve görsel medyada defalarca tartışılmış ve bunun tartışılması bile bu yeni gelen (aslında anavatana geri dönen olmalı) insanları bir şekilde  rencide etmiş ve halen etmeye devam etmektedir. Aslında en eski ve has olanlar kendilerini ıspatlamak zorunda kalmışlardır. Bu vesile ile bu trajik olayların yıldönümü de olması münasebetiyle buradan bir kez daha bazı tarihsel gerçekleri vurgulamak ve hatırlatmakta fayda vardır. Çoğumuz balkanlarda ki türk varlığının Osmanlılar ile başladığını bilmekteyiz ancak gerçek şu ki  aslında türkler Osmanlıdan çok daha evvel balkan topraklarını yurt olarak edinmişlerdir. Balkanlardaki Türk varlığı Hunlar'ın 5. yüzyılda Doğu Avrupa'da kurduğu hakimiyetle başlamıştır. Atilla'nın ölümünden sonra yerine geçen oğlu İrnek’in  Bulgar Konfederasyonunu kurması ve batıda topraklarını Tuna nehrine kadar genişletmesiyle devam etmiştir. Bulgar Türkleri, Baskakov'un "Batı Hunca" adını verdiği ve bu gün Çuvaşlarla temsil edilen bir lehçe konuşuyorlardı. Proto-Bulgarlar Doğu Avrupa ve Balkanlar'ın ilk Türk sakinleridir. İdil Bulgar Türkleri'nin kurduğu bu hakimiyet Avar, Hazar ve Tuna Bulgar Türkleri ile devam etmiştir. Selçuklu devletinin kurulmasıyla çeşitli türk boylarının  balkanlara geçerek buralara yerleştikleri çeşitli tarihsel kaynaklarda bahsedilmektedir.  Bulgaristan ve balkanlarda  ki türk varlığı Osmanlı bu topraklara gelene kadar bu şekilde devam etmiştir. 1385 yılında Bulgaristan krallığının başkenti Osmanlılar tarafından ele geçirilmesiye bu topraklar türk hakimiyeti altına girmiştir. Özellikle Konya ve civar bölgesinden türkmen, yörük , tatar Türk toplulukları yeni ele geçirilen topraklara göç ettirilmişlerdir. Osmanlı zamanında ikinci ve esas göç dalgası Anadolu da Celali isyanlarının başlaması ve bastırılmasıyla başlamıştır. İç Anadolu , Karadeniz ,Doğu ve Güneydoğuda bu isyanlara katılan türk boyları ve aşiretler balkanlara göç ettirilmiştir. Bugün balkanlarda yaşayan ve geçtiğimiz yüzyılda çeşitli tarihlerde Türkiye’ye göç eden türkler bir zamanlar çeşitli nedenlerle göç eden ve ettirilen türklerin torunlarıdır. Oralarda yaşayan bu insanlarımızın ataları Viyanayı kuşatan ve Avrupa krallıklarını  dize getiren o aziz insanlarımızın torunlarından başkası değillerdir. Netice itibarıyla yıllarca zulüm ve baskı altında ezilen , benliğini , dilini, dinini kaybetmemek uğruna yıllarca direnen, çıkan çatışmalarda ve göç yollarında  hayatlarını kaybeden , geldikleri bu vatan topraklarının yeniden inşasında ve kalkınmasında önemli rol üstlenmiş olan bu insanlarımızın önünde saygıyla eğilmekten ve şükranlarımı sunmaktan onur ve gurur  duyuyorum.”Dedi.
Kaynak : Murat Ürtekin