Murat ÜRTEKİN:Sayın Mustafa Yel,uzun süre demeyeyim de,kısa bir aradan,büyükşehir belediye başkanlığı adaylığından sonra yine bir aradayız.Umarım bu kez milletvekili olarak sizi mecliste göreceğiz.Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mustafa YEL:Tabi yeni 7 Haziran 2015 tarihi Türk siyasi tarihi açısından son derece önemli.Biz bu sürece, “Demokrasi şöleni” diyoruz.Bu demokrasi şöleninde,kendisini vatandaşa en iyi şekilde anlatan,vatandaşımıza bu konuda gerçekten hizmet aşkıyla dolu olan partimizin bir kez daha iktidara gelmesi konusunda hiç bir şüphemiz yoktur.Ak Parti kurulduğu günden bu yana,vesayeti tamamen reddeden,sadece yetkiyi milletten alan bir parti olarak yoluna devam etmekte ve bu nedenle de,bu güne kadar girmiş olduğu bütün seçimlerde de iktidar olmasına rağmen oy oranını arttırarak yoluna devam eden bir partidir. Dünyada başka örneği de yoktur.Bu nedenle 7 Haziran 2015 seçimleri için yapılan kamuoyu anketleri de,şu anda oy oranımızın en az % 50 civarında olduğunu göstermektedir.Bu anlamda biz hiç şüphe yok ki,7 Haziran seçimlerinde Türkiye genelinde birinci çıkacağız ama bizim hedefimiz,aynı zamanda Tekirdağ’da da birinci olabilmek.Bu güne kadar bizim iki,diğer muhalefetin 4 milletvekili vardı.Bu muhalefet partilerindeki milletvekillerinin Tekirdağımıza hiç bir yararı olmadığını görüyoruz.Biz artık Tekirdağlılar olarak,kendimize ve ülkemize daha çok yararı olan iktidar partisinden yani Ak Partiden daha çok sayıda milletvekili çıkarmamız gerekiyor.Bu hepimiz için gerekli.904 bin vatandaşımızın,hemşehrimizin yaşadığı Tekirdağ’da bizim temennimiz en az dört olması yönünde ama,en az üç Ak Parti milletvekiliyle parlamentoda Tekirdağlının haklarını savunabilmek,buna göre Tekirdağ’a yatırımların artması konusunda Ankara’daki sesi olabilmek için yola çıktık.İnşallah bunun da gerçekleşeceğini düşünüyorum.
M.Ü:Sayın Yel,herşeyden önce,benim size farklı yönden sempatim vardır.Birincisi,ben basın mensubu,siz vali yardımcısı olarak,Muratlı’daki Aşağısevindikli yolu olmak üzere,köşe yazılarımı değerlendirdiniz, sıkıntılarımıza çözüm getirdiniz,toplumsal konularda duyarlı davrandınız.Milletvekili olarak da duyarlı davranacağınıza inanıyorum.Diğer vekillerden farklı olarak Tekirdağ’a,Muratlı’ya,Saray’a,Şarköy’e,Çerkezköy’e neler yapabilirsiniz?
M.Y:Ben Tekirdağ’lı bir hemşehriniz olarak Tekirdağ’ın sorunlarını biliyordum.Ama en önemlisi de,2005 yılından geldiğimiz güne kadar Özel İdare Genel sekreteri ve Vali yardımcısı olarak görev yaptım ve şimdi mahalle olan köylerimizin tamamı ile ilçe merkezlerimizin tamamında bir şekilde hizmet edebilme şerefine nail oldum.Hükümetimizin gönderdiği ödeneklerin ihtiyaca göre harcanmasına vesile oldum.Bu anlamda da Tekirdağımızın röntgenini değil adeta MR’ını çekmiş birisi olarak,sektörel ve yerel bazda olmak üzere A-dan Z-ye sorunlarını bilmekteyim.Ben bu anlamda hayatım boyunca hep projeli çalıştım.Şimdi de projelerimiz hazır.Bunu sektörel bazda anlatmak gerekirse,Tekirdağımız son 15 yıldır en hızlı göç alan iller arasında iki yada üçüncü sırada yer almaktadır.
M.Ü:Bu da Ak Partiye biraz yarıyor efendim.
M.Y:Yani Ak Partiye yaramaktan ziyade,biz bunu sorun algısı olarak çözmek için öncelikli olarak görmemiz gerekiyor.Nüfus arttıkça,eğitim ve sağlık başta olmak üzere alt yapı sorunlarını da beraberinde getiriyor.
M.Ü:Tabi ki
M.Y:Bizler yönetici olarak bu sorunları doğru tahlil edemezsek,sorunlar büyüyerek devam ediyor.Nitekim CHP’Lİ belediyelerin içine düştüğü durum tam da budur.Gelen göçü karşılayabilecek derecede atılganlıkları yok.Bu nedenle de zor duruma düşüyorlar.İşte bizlerin de burada,özellikle eğitim ve sağlık konularında projeler geliştirmemiz gerekiyor.Bu güne kadar alınan ödenekler,eğitim konusunda aslında gayet iyidir.Şöyle ifade edeyim;Cumhuriyetimizin ilk 80 yılında Tekirdağ’da toplam 2100 derslik vardı.Bizler,13 yıllık iktidarımız döneminde 2500 derslik ilave ettik.Ben Tekirdağ’a 2005 yılında göreve geldiğimde,özellikle Çerkezköy,Çorlu,Kapaklı olmak üzere derslik başına 76 öğrenci düşmekteydi.Şimdi 36 öğrenci düşüyor.Bizim amacımız bu derslikleri 30’lara hatta 24’lere düşürebilmektir.Bunu da başarmak için,bizler ilçelerimizdeki liselerimizi kampüs haline getirmek istiyoruz.Lise kampüslerimizden çıkan öğrencilerimizin yerine de ilk ve ortaokul öğrencilerimizi yerleştireceğiz.Bunu Sayın Başbakanımıza,Maliyebakanımıza ve Milli eğitim bakanımıza anlatacağız ve bunun kaynağı da aslında işin kendisidir.Okullarımızın tamamı şu anda milli eğitim ve Maliye bakanlıklarına aittir.Dolayısıyla bir kısım okulumuzun TOKİ İle işbirliğiyle devredilecek ve elde edilen gelirle,kampüslerimizi son derece modern şekilde özel okulda nasılsa,buradaki yavrularımızın da aynı olanaklara kavuşması sağlanacak.
M.Ü:Sayın Yel,Milli eğitimde,özellikle bakanlık bünyesindeki yurtlarda çok büyük sıkıntı var.Devlet yurdunda üniversitede okumadığı halde bile Suriyeliler kalıyor ve öğrenciler yurtlarda derse konsantre olamıyor.Her üniversitenin sınırları içerisinde kendi yurdu olması gereklidir.Üniversitelilerin kendi sınırları içerisinde yurt olanağı sağlanmadıkça,üniversitelerde ilerleme kaydedileceğini zannetmiyorum.
M.Y:Üniversiteler YÖK’E bağlı.Üniversitelilerin yurdunda Suriyeli kaldığını ik kez sizden duyuyorum.Böyle bir sorun varsa,hükümetimiz güçlüdür.Fakat biz özellikle ilimizde eğitimle ilgili sorunlar için çözüm üretme anlamında milletvekili olarak bizler büyük sorumluluk alacağız.Sağlık konusunda da 5 yıldızlı otel konforunda yaklaşık bin yataklı hastanelerin bir kısmı yapıldı,bir kısmı da yapılmaktadır.Çorlu’da 300 yataklı güzel bir hastane yapıldı.Çerkezköy’de 200 yataklı modern bir hastane bitmek üzere,Tekirdağımızda 480 yataklı şehir hastanesiyle ilgili bir çalışma var.Sağlık bakanımızla da bu konuyu görüştük,önümüzdeki birkaç ay içinde temeli atılacak.Buradan değerli vatandaşlarımıza sizin aracılığınızla bu müjdeyi verelim.250 yataklı Namık Kemal Üniversite hastanesi bitmek üzeredir.Tahminen Mayıs ayı içerisinde faaliyetine başlayacak.Diğer ilçelerimizle birlikte yaklaşık 100 yataklı 5 yıldızlı hastanelerin tamamı 2017 yılından itibaren hizmet verecek.Yol konuları çok önemli.Özellikle Hayrabolu yolunda ölümle sonuçlanan trafik kazaları olmaktadır.Bunun bilincindeyiz.Karayolları müdürümüzle bu konuları takip edeceğiz,bu konuda projelerimiz hazır.
M.Ü:Tekirdağ-Karıştıran yolu!!!
M.Y:Özellikle karıştıran yolu da var tabii,Muratlı-Karıştıran-Tekirdağ arasındaki yol da aynı şekilde gündemde.Karıştıran’dan başlayıp Şarköy’e giden yol duble yol olmak zorundadır.Bunların takipçisi olacağız.Yine Çerkezköy-Çorlu arasında yoğunlaşan bir sanayimiz var.Bunun mutlaka üniversite nitelikli olmasını istiyoruz.Bir Balkan teknik üniversite kurulmasının özellikle takipçisi olacağız.İstanbul’un yanıbaşında Avrupa’ya açılan kapımız olarak bir teknik üniversite yakışır.
M.Ü:Namık Kemal Üniversitemiz de inanılmaz çalışmalara imza atıyor.Ayak uzatma olsun,misinadan yapay kas üretme olsun başarılı çalışmalarını gündeme getirdik.
Birincisi,bizim en büyük sıkıntımız,vekillerimize de arz ettiğim gibi,siz boğazın altından tünel geçirdiniz,Muratlı’dan bir buçuk kilometre tren yolunu yer altından geçirecek güce sahipsiniz.Bunu yaptığınız zaman sadece milletvekili seçimlerini değil,Muratlı’da en az üç dönem belediyeyi alacak kapasidedeyken,maalesef bu es geçiliyor.
İkincisi,SİZİNLE BİRÇOK YOL PROJESİNDE BAŞARILI ÇALIŞMALARA İMZA ATTIĞIMIZ AŞİKARDIR.(ÖZELLİKLE AŞAĞISEVİNDİKLİ YOLU)ŞİMDİ BİR KİLOMETRELİK SIRTKÖY YOLUNU YAPTIRAMIYORUZ.İNANIYORUM Kİ SİZ BUNUN TAMAMINI BAŞARABİLECEK GÜÇTESİNİZ.
Hastane konusuna gelince;Bugün hastaneyi gezdim.Adeta ilimizin kanayan yarası.Polikliniklerde geçmeye yer yok.Trafik keşmekeşi had safhada,ambulanslar çıkamıyor ve uçurumun kenarında bir hastanemiz var.Yeni hastaneye tarih verebilir misiniz?
M.Y:İlk sorunuzu ele alırsak,Muratlı’da demiryolunu yer altından geçirmek mümkün görünmüyor.
M.Ü:Ama çevresinden geçirmek daha zor.
M.Y:Şöyle,ekonomik olarak avantajları,dezavantajları değerlendirilmeli ve demiryolu yetkilileriyle görüşüp bu konuya daha net cevap vermek gerekiyor.Yerin altını kazmanın maddi boyutu daha fazla ama dışardan by-pass yapmak daha mantıklı geliyor.Muratlı’nın hemen arkasından by-pass ile diğer yeraltı maddi olanakları oturup konuşulabilir.Bu konuda teknik anlamda bir bilgim yok.
M.Ü:Teknik anlamdan söz edecek olursak,dışardan by-pass edilmesi demek,Muratlı’yı kaderine ve yalnızlığa terk etmek demektir.İkincisi,sırf can kayıplarını önlemek için tel örgü çekildi.Bu plana göre,Muratlı’nın çevresi tel örgüyle çevrilmiş olacaktır.Can kayıpları devam edecek
M.Y:Çevresinden derken,daha dışından demek istiyorum.Bu sorunu biliyorum,vatandaşlarla konuşuyorum.Adeta bir Berlin duvarı örülmüş gibi.
M.Ü:Aynen,Berlin duvarı benim haber başlığımdı.
M.Y:Vatandaşımızın sorunu,milletvekilliğine soyunmuş Mustafa Yel’in de sorunudur.BU SORUNU BEN KENDİM MURATLI’DA YAŞIYORMUŞ VE HER GÜN BU SORUNLA KARŞI KARŞIYA KALIYORMUŞ GİBİ TAKİP EDECEĞİM.MUTLAKA DEVLETİN YETKİLİ KİŞİLERİYLE DE GÖRÜŞÜP ALTERNATİF ÇÖZÜMLER ARAYACAĞIZ.Ama bunun dışında alternatif çözümleri de araştıracağız.Aynı yakın bir zamanda çevre yolu ile ilgili çalışmalar gibi araştıracağız.İnşallah çevre yolu yakın bir zamanda başlayacak.Diğer yandan devlet hastanesinin durumunu çok iyi biliyorum.Haftada birkaç kez uğruyor ve incelemelerde bulunuyorum.
M.Ü:Çok değerli bir başhekimi var.
M.Y:Evet,tabi ki çok değerli.ordaki personel durumundan çok yapısal sorunlar var.Yani fiziki şartlardan kaynaklanan bir durum var.Bunu bizler biliyoruz.Özel idare genel sekreteriyken 136 dönümlük bir arazinin kamulaştırılmasında da görev aldım.Orada şu anda malumunuz ağız ve diş sağlığı hastanesi yapıldı.Yine aynı yerde 480 yataklı şehir hastanesinin temelinin atılmasını bekliyoruz.
M.Ü:Yap-işlet-devret sıkıntı yaratmayacak mı?
M.Y:Hayır,şehir hastanelerinde kamu-özel ortaklığı sistemi geliştirildi.Bunda vatandaşımıza kesinlikle külfeti olmayacak.Tam tersi,işlerin daha hızlı yapılabilmesi,daha sağlıklı hizmetler alınabilmesi için devletimiz bu sistemi öneriyor.Bunda vatandaşımızın aleyhine olabilecek hiç bir şey yok.Bunun mutlaka bilincinde olmamız lazım.Zaten 13 yıllık iktidarımız boyunca vatandaşın aleyhine olacak hiç bir şeyin arkasında olmadık.Hep lehine olacak işlere imza attık.Sistemimiz gayet düzgün işliyor.Tahminen 2017 sonu,2018 başında pırıl pırıl bir devlet hastanemiz olacak.
M.Ü:Sayın Yel,Sayın Direktörümüz Oğuz bey bilir,burada röportaj yaptığım insanlar her zaman hedefine ulaşmıştır.Sizin de meclise 1. Sıra milletvekili olarak gideceğinize inanıyoruz.Bu vesileyle Mustafa Yel’in Tekirdağ ve ilçeleri adına söylemek istediği son söz nedir?
M.Y:Bizim Büyükşehir belediye başkan adayıyken de projelerimizin ana temeli,Balkanların merkezi olacak bir Tekirdağ oluşturmaktır.Bunu söylerken de boş yere söylenen bir söz değildir.Ben Tekirdağımızın potansiyelini bilen bir insanım.İnsanın yapısını,buradaki tarımsal gücü,ekonomik diğer güçleri,sanayi gücünü,eğitilmiş insanları,Lojistik merkezi olabilecek birçok yerdeki yatırımlarıyla Tekirdağımız gerçekten Balkanların merkezi olmaya adaydır.Bu konu üzerinde ısrarla durulduğu takdirde,kültürel ve tarihsel uygarlığıyla da bunu hak eden bir yer.Biz bu söylemimizden vaz geçmedik.Yerel yönetimleri de belediyeyi de bir vatandaş olarak yaptıkları,yapacakları projeleri takip de ederek ve projeleri bu konuları çalışıp da hazırlarlarsa da onlara her türlü desteği sağlamayı söz vererek,sizin aracılığınızla vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum,o konularda hem yerel yönetimleri destekleyerek hem genel idaremizin,hükümetimizin yapmak istedikleri hizmeti daha da arttırarak yolumuza devam etmek istiyoruz.Çünkü bu anlamda Tekirdağ,daha fazla hizmet alması gerektiğine inandığım bir yer.Çok üreten,çalışkan bir nüfusumuz var.Zengin bir tabiatımız,coğrafyamız var.Bu zenginliği,hükümetimizin vereceği desteklerle artırarak yoluna devam eden bir il olmak istiyoruz.Dolayısıyla bizler kimsesizlerin sesi olmaya ve Tekirdağımızın Ankara’da daha iyi şekilde temsil edilebilmesi için yola çıktık.Allah utandırmasın.
M.Ü:Ben de sizinle bürokrat-basın iletişiminden memnun biri olarak,aynı şekilde vekil-basın iletişiminde Tekirdağ için iyi şeyler yapacağımıza inanıyorum.Vekil olunca da önerilerimizi de sunacağız,teşekkür ederim.
M.Y:Ben Teşekkür ederim,sağolun.
