Süleymanpaşa Belediyesi tarafından ilki gerçekleştirilen 1. Uluslararası Bisanthe Taş Heykel Sempozyumu farklı kültürlerden sanatçılar ve izleyiciler arasında heykel sanatı alanında bir buluşma noktası olmaya devam ediyor.
BİSANTHE’NİN HİKAYESİNİ HEYKELTIRAŞLAR ANLATIYOR
Süleymanpaşa’da şimdiye dek düzenlemiş ilk heykel sempozyumu olan, yurtiçi ve yurtdışındaki sanat çevreleri, sanatçı ve halk arasında uluslararası bir kültür ağının kurulmasına olanak sağlayan kentin kültür ve tarihinden ilham alınarak yontulan taşların hikayesini heykel sanatçıları anlatıyor.
ANTONIS MYRODIAS / YUNANİSTAN - “BULUŞMA”
Zıt yönlerden gelen ve yelkenleri ile gösterilen birbiriyle buluşan iki gemi. Halkları, kültürleri, felsefeleri bir araya getiren, deneyimler ve fikirlerin değiş tokuşunun binlerce yıldır kavşağında yer almış ve geleceğe dönük yeni ve dinamik bir biçim oluşturan Süleymanpaşa’nın Bisanthe alanının ideal sembolü olabilecek bir form.
Bu açıdan şehir, kent dediğimiz şey de öyledir; insanlar arası iletişimin, diyaloğun, değiş-tokuşun, saygının, toleransın, çeşitliliğin, değerler yaratmanın, sosyalleşmenin, yüceltmenin, bilgi yaratma ve yaymanın, hümanizmanın bir alanıdır şehir ve kent.
GEMMA DOMINGUEZ GUERRA / İSPANYA - "DÖNÜŞ"
Tarihsel ve diyalektik temelde biçimler var olan şeyleri oluşturmada vazgeçilmez bileşenlerdir. Biçimler sürekli bir diyalog içinde yaşayarak düşünceyi evirir ve gerçeğin bilincini ortaya çıkarırlar.
LYUDMYLA MYSKO / UKRAYNA - “TARİHİN KUMAŞINI DOKUMAK”
Tekirdağ'ın tarihinden etkilenerek, tarih kavramının karmaşık yapısına dikkat çekmek istedim. Projem 4 parçadan oluşmaktadır. Her bir parçacık Pers, Roma, Bizans ve Osmanlı kültürünü temsil etmekte ve bu dört kültür Tekirdağ tarihini dokuyup yaratmaktadır.
JO KLEY / ALMANYA - “APOLLON”
Biz sanatçılar, bizzat kendimiz, 'sanat özgürlüğü' kavramının önemini sürekli akılda tutmalı ve en üst düzeyden bu özgürlüğü savunmalıyız. Bundan ötürü, eksiksiz bir taş heykelin maddi ve aynı zamanda maddi olmayan enerjiyi vücuda getirdiğini söylemekte özgürüm; yani ben bu tür nesneleri formdaki enerji olarak anlıyorum.
SYLVIAN PATTES / BELÇİKA - “YAKINLIK”
Heykellerim kağıt ya da fleksibıl materyallerin katlanması ile oluşturulan origami sanatından esinlenir. Yalın ama karmaşıktır. Eserlerim, küçük masaüstü parçacıklarından anıtsal taş heykellere kadar uzanan bir yelpazede kendilerine yer bulurlar. “Yakınlık” adlı bu projemde tek bir şey haline gelmek ve güçlenmek üzere unsurlar arasındaki dayanışmayı kuvvetlendiren çekim güçlerini sergilemeye çalışacağım.
DERYA BARAN /TÜRKİYE - “RESİSTO”
Tarihte Tekirdağ’ın ya da Bisanthe’nin ilk isimlerinden biri olarak “Resisto” veya “Resisthon” isimlerine rastlarız. Resisto sözcüğünün çağrımlaştırdığı “resist” sözcüğü ingilizcede “direnme” anlamına da gelmekte. İki kıta arasında olması ile tarih boyu değişerek gelen ama yıkılmayan ve Anadolu ile Trakya arasında bir köprü olan Tekirdağ, geçmişinde de gördüğümüz gibi nice medeniyet, kültür, sanat ve insan ilişkisini birbirine taşımaktan hiç vazgeçmemiştir. Heykel dalgalı motifin olduğu üst bölüm ve onu taşıyan iki ayak olmak üzere üç ayrı parçanın birleşmesi ile meydana gelmektedir. İki kıtayı temsil eden ayaklar sağlam bir şekilde zeminle buluşmakta, geçmişten direnerek ve ilerleyerek gelen, değişen, dönüşen, yıpranan ama yok olmayan, birbirine eklenerek süregiden ve gidecek olan bir geçişliliği anlatmaktadır. Üst bölümde dalgalı motife eklenecek çelik parça bu direnişin zamana karşı hedefli ve dimdik duruşunu göstermektedir.
İSMAİL ŞİMŞEK / TÜRKİYE - “BİSANTHE”
Yaklaşımım insan ve kültürler üzerindeki yerleri, duruşları, ve aidiyetlerini kapsamaktadır. İnsan ve onların ortak eylemleri merkezli sanata bakışım, beni direkt olarak “tarih ve geçiş” kavramlarına yoğunlaşmamı tetikledi. Bilinen 5-6 medeniyetin yaşadığı Bisanthe, her biri bir diğerine aktararak bıraktığı tarihi ve kültürünü temel alarak tasarladığım bu proje sizlere bu medeniyet geçişlerini kısaca sunmaya çalışacak.
NERMİN SÖZEL (KÜRATÖR) / TÜRKİYE - “KİRAZ KÜPÜ”
Bu coğrafyada, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan, ilk adıyla Bisanthe şimdiki adıyla Tekirdağ kentinin bereketli topraklarını simgeleyen meyve “kiraz “. Heykele dönüşümünde, bütün yüzeyleri kendi içinde parçalanan bütünü, bir küp olarak tasarladım ve böylelikle heykelimin adı “Kiraz Küpü” oldu.
