Mezunlar adına konuşan Ali İhsan Erdağ, “Kepirtepe hakkında sadece iki cümle söylemek istiyorum,bu iki cümle de yeter.1938 yılında Edirne Karaağaç'ta kuruldu.1940 yılında Lüleburgaz girişindeki kampüsüne taşındı.Kepirtepe öğretmen okulu ile ilgili son cümlem olsun ama sizinle daha çok konuşacağız.Kepirtepe öğretmen okulu Cumhuriyetin aydınlatma ışığının,Trakya'da sönmemiş olan meşalesidir.Bildiğiniz gibi Atatürk 1938 de rahmetli oldu.Bu enstitüler aynı yıl kuruldu. Amaç,köyden gelen ve bizim gibi köy kokan çocukları yetiştirip,yetişmiş olduğu köylere geri gönderip,toplumu aydınlatmaktı.Ama bu aydınlatma ne yazık ki olmadı.Bazı kesimlerin yaptığı gibi,bizim toplumumuza ağır geldi ve kapatıldı.Ama şu an,şu saat itibariyle, o Kepirtepe kampüsünde Lüleburgaz girişinde bizim yattığımız yataklarda bizden büyüklerin aramızda olanlar da yatmışlardır.
12 bin mezunu vardır.Aile mevcutlarıyla 50 bin kişilik bir camiadır.İşte o yataklarda yatan çocuklar,Cumhuriyetin bu aydınlanma ışığını söndürmeyecektir.Hepinize saygılarımı sunarım efendim.dedi.Erdağ’ın ardından söz alan gazetemizin köşe yazarı-muhabiri Murat Ürtekin, “Ben dönemimde Kepirtepe öğretmen okulunu kazandığımda,ülkemizin içinde bulunduğu kan ve gözyaşıyla yoğrulmuş silahlı çatışmalı ortamda bu okula gidememiş,yerime değerli kardeşim Sinan Erişmiş gitmişti.Bu benim içimde bir uhde olarak kalmıştı.
Onun bu okuldaki başarılı olması beni ziyadesiyle memnun etmiştir.Ama şu bilinmelidir ki,yaz döneminde yeni evlenmiş bir çiftin,artık duvarları yıkılmış,çerçeveleri dağılmış bu okulun önünde damatlık ve gelinlikle adeta saygı duruşunda bulunması,Kepirtepe ruhunun ebediyen yaşayacağının göstergesidir.Artık ben de Kendimi bir Kepirtepe'li hissediyorum” derken,Yerine okuduğunu söylediği Sinan Erişmiş,kendisini ayakta alkışladı.Program müzik eşliğinde yemekle son buldu.
