İlk Önce CHP il başkanı Mehmet Ali Işıkgör Ak Partinin ulusal projelerini ve Milletvekili Mustafa Yel ve il başkanı Mestan Özcan’a bazı ithamlarda bulundu.
CHP TEKİRDAĞ İL BAŞKANI ALİ IŞIKGÖR’DEN SERT BENZETME; “UCUBE BAŞKANLIK SİSTEMİNDE FİYATLAR UÇTU”
Ali Işıkgör konuşmasında; “Ak Parti Tekirdağ Milletvekili Sayın Mustafa Yel ve il başkanı Sayın Mestan Özcan’ın bir süre önce Tekirdağ Büyükşehir belediyesine ve Cumhuriyet Halk Partisine yönelttiği sorulara büyükşehir belediye başkanımız cevap verecek ama kendilerine birkaç cümle ile buradan cevap vermek istiyorum. Ak Parti 2002 yılından beri yani 17 yıldır iktidardalar. İktidara geldiği günden bugüne 62 milyar dolarlık özelleştirme yaptılar. Türkiye’nin en büyük şirketlerini, fabrikalarını, otellerini, limanlarını, enerji üretim tesislerini, elektrik ve doğalgaz şebekelerini, arazileri yabancı özel şirketlere sattılar
PARALAR NEREYE GİTTİ, NEREDE HARCANDI?
Diyorlar ki, “Yavuz Sultan Selim köprüsü, Osman Gazi köprüsü, Avrasya tünelini yaptık, İzmir otoyolunu yaptık” bu saydıklarımın hepsi, yap-işlet-devret modeliyle yapılan tesisler, yolcu, araç ve pasta garantisi verilerek yapılan tesislerdir. Bu tüketilen 62 milyar doların içerinde bunların da olmaması gerekiyor. Bir de yılbaşı öncesi bir yerli otomobil lansmanı yapıldı. Biz bunun benzerini 9 Ekim 2015 yılında yaşamıştık. Hayırlısıyla ikinci yerli otomobilimiz oldu.2002 yılında iktidara geldiklerinde, Türkiye’de işsiz sayısı 2 milyon 460 bin oranındayken,2019 Temmuz ayında işsiz sayısı 4 milyon 596 bin oldu. Bu ucube başkanlık sistemine geçerken de “bize yetkiyi verin, Türkiye’yi uçuralım” dediler. Doğru ama uçan Türkiye değil fiyatlar uçtu. Türkiye yönetilemez bir duruma dönüştü, savrulan bir hale geldik. Gelelim Tekirdağ’a; Ak Parti Tekirdağ Milletvekili Sayın Mustafa Yel, CHP’Lİ belediyelerin, kendilerinin yaptığı hizmetleri sahiplenme hastalığıyla suçladı. Sayın Mustafa Yel’e soruyorum; Hayrabolu’da büyükşehir belediyesinin yaptığı projenin başında kim fotoğraf çektirdi? Altına da neler yazdı, bir baksın. Bir de Büyükşehir belediyesinin yaptığı. Trakya’nın en büyük meydanına kim, hangi belediye başkanı kendi belediyesinin ismini taşıyan saksı koyarak sahiplenmeye kalktı? Yine Büyükşehirin yetkisinde olan birçok caddeye de kendi banklarını koyarak bu caddeleri sahiplenmeye çalışıyor. Sayın Yel’e bunlara dikkat etmesini tavsiye ediyorum. Yine Sayın Yel Antik kentler ve kültürel varlıklara büyükşehir belediyesinin maddi kaynak sağlamadığını iddia etti. Ben de Namık Kemal üniversitesi rektörüyle görüşmesini tavsiye ediyorum. Antik kente ne kadar kaynak sağladığımızı öğrenmesini tavsiye ediyorum. Sayın Mestan Özcan Hükümet caddesinin neden çift yön yapılmadığını sordu. Aradan iki soru geçince, Çorlu’da Omurtak caddesinin neden tek yön olmadığını sordu. Bu durumda büyüklerinden ders alıyorlar gibi görünüyor. Suriye’de meşru bir hükümet varken muhalifleri destekliyorlar. Libya’da meşru hükümetin yanında oluyorlar. İşlerine nasıl gelirse, öyle konuşuyorlar. Bir konuyu dile getirmek istiyorum; Süleyman Paşa’mızın sahili işgal edilmek üzeredir. Doğu tarafında Marina iskeleye kadar genişletilerek ve dolgu yapılarak birtakım tesisler yapılmak isteniyor. Batı tarafında 100. Yıl bölgesinde dolgu yapılarak 36 adet kimyasal madde siloları yapılmak isteniyor. Süleymanpaşa kenti bu şekilde tüketilip yağmalanırken, halkın denizle buluşması önlenirken, Ak Partili il başkanları, milletvekilleri neredeler? Bu işlerin neresindeler? Engellemek için herhangi bir girişimleri var mı? Bunun cevaplarını bekliyoruz” Dedi.
İYİ PARTİ TEKİRDAĞ İL BAŞKANI SERTAÇ ALKAYA’DAN AK PARTİLİ VEKİL VE İL BAŞKANINA GÖNDERME; “ÇIKIP BASINDA, SAĞDA SOLDA, KAHVE DEDİKODUSU TARZINDA ELEŞTİRİ YAPMAYIN” Toplantıya katılan İyi Parti il başkanı Sertaç Alkaya da Ak Parti Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel, il başkanı Mestan Özcan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a eleştirilerde bulundu. Sertaç Alkaya konuşmasında; “Benim Millet İttifakı olarak Tekirdağ’da görmek istediğim ve bir Tekirdağlı olarak sahiplenmek istediğim bazı unsurlar var, bunları dile getirmek istiyorum. Millet İttifakının kuruluş çerçevesi ve felsefesi içerisinde, köşeye sıkışmış Türk siyasetini iki kutuplu anlayışa sürükleyen bir zihniyete karşı, Türk milletinin buluşmasıdır. Maalesef Tekirdağ siyasetinde de bu kutuplaşma çabasının bir figürü oluşturulmaya çalışılıyor. Bunu da yapanlar, Sayın CHP il başkanımızın söylediği gibi, abilerinden aldıkları bilgiler çerçevesinde yapabiliyorlar. Âmâ üzüldüğüm bir nokta var; bugün 11 ilçemizin değerli basın mensubu arkadaşlarımız buraya gelebiliyorlar, bürokratlarımız buraya gelebiliyorlar. Böyle bir durumda Tekirdağ siyasetine yön veren siyasi parti başkanları da bir araya gelerek, Tekirdağ’ın menfaatleri çerçevesinde bir görüş beyan edebilirler. Sonuçta biz, Tekirdağ’da yaşıyoruz, bizim başka memleketimiz yok, gidebilecek başka yerimiz de yok. Sonuçta Tekirdağ’ın 11 ilçesinin sorumlu olduğu bir belediye başkanı var. Hatası varsa uyarmak bizim elimizdedir.
ÇIKIP BASINDA, SAĞDA SOLDA, KAHVE DEDİKODUSU TARZINDA ELEŞTİRİ YAPAMAYIZ.
Bir çalıştay düzenler, sorunları hep birlikte dile getiririz. Sarayın yolları uzun buluşulamıyor, Cumhurbaşkanıyla görüşülemiyor.
CUMHURBAŞKANIMIZ BAZEN CUMHURBAŞKANI OLUYOR, BAZEN AK PARTİ GENEL BAŞKANI OLUYOR, BAZEN YÜRÜTMENİN BAŞI OLUYOR.
Hangi görevinde denk geldiği için bizim genel başkanlarımız irtibat kuramıyorlar. Âmâ bizim Tekirdağ’da irtibat kuramayacak bir sorunumuz yok. Hepimiz Tekirdağ’da yaşıyoruz. Başkanımız da burada. Sorunları çözüm odaklı bir şekilde çözümleyebiliriz. Âmâ maalesef tırnak içerisinde söylüyorum, siyaseti bir rant amacı içerisinde götürebiliyorsak, bunu yapamayız. Başkanımız çalıştığı günden beri, Tekirdağ’ımız için gayet güzel şeyler yaptı. Eksik olanları da bizler kendisine iletiyoruz ve kendisi elindeki imkanlar çerçevesinde yapmaya çalışıyor. Âmâ maalesef bayağı ağırlıklarımız var, bir yerden çekiliyoruz. Aslında parti başkanlığımı bir kenara bırakıp bir Tekirdağlı olarak söylemek gerekirse, Tekirdağ siyasetinde elimizde 100 yılda bir gelecek bir şansımız var. Devletin 2. Adamı Tekirdağlı, CHP’NİN 2. Adamı Tekirdağlı.39 tane milletvekilinden bir tanesi olan İyi Parti Milletvekili Tekirdağlı, bu yüz yılda bir karşılaşacağımız çok güzel bir örnektir. Yatırım anlayışı bakımından, Tekirdağ üvey evlat pozisyonundadır. Sayın başkanımın da dediği gibi, yolgeçen hanı gibi bakanlar gelip gidiyorlar. Sonuç, onlardan olan belediye başkanları yatırım alıyor. Tekirdağ’ın esas sorunları bunlar değildir. Sorunları ortak bir noktada buluşturmamız gerekiyor. Tekirdağ’ı yöneten iki kişi vardır, biri mülki idare amiri olan Valimizdir fakat Büyükşehir belediye başkanımızın dediği gibi üzücü olayı biz de eleştiriyoruz ama başkanımız söyledi, devam ettirmek istemiyorum, ikinci değer de büyükşehir belediye başkanımızdır. Eleştirilmekle hizmet yaptırılmaz” Dedi.
KADİR ALBAYRAK; DERE SOKAĞINI BİZ ÇÖZDÜK CÜNEYT YÜKSEL SAHİPLENDİ
Tekirdağ büyükşehir belediye başkanı Kadir Albayrak yaptığı konuşmada, “Sayın Mustafa Yel’ in ısrarla söylediği bir konu var, “büyükşehir belediyesi her yıl 600.bin lira kira ödüyor” diyor. Göreve geldiğimde bana gelen raporda 32 binada yıkım kararı vardı. Bu nedenle daha rahat çalışmak için yeni binalar kiraladık. Bizim kira bedelimiz,15 binada 247 bin liradır. Hükümet yeni bina için hakkedişleri kesti. Dere sokak olayında başladığı dönemden beri tüm belediye başkanlarının çalışmalarını gösteren bir fotoğraf yayınladık, Cüneyt başkan ve Ak Parti sahiplendi. Burada bile siyaset yaptılar. Ben tüm belediye başkanlarının resmini koydum. Cüneyt başkan bir fotoğraf yayınladı, bu dere sokak ile hiç ilgisi olmayan Mustafa Yel ve Çiğdem Koncagül, Mustafa Şentop ön planda, ben en arkadayım. Bu fotoğrafı sosyal medyada böyle yayınladılar. Burada siyaset yapmanın anlamı nedir? Ankara’ya üç belediye başkanıyla gidip taleplerde bulundular.11 ilçenin sorumlusu Büyükşehir belediye başkanını çağırmadılar. Sayın Mestan Özcan paylaşımında Ak Parti il ve ilçe teşkilatlarıyla ziyaret ettiğini söylerken, Sayın Vali en ortada…OLMAZ. BUNU SAYIN VALİME DE SÖYLEDİM.BU SİYASİ TOPLUMUN İÇERİSİNDE SAYIN VALİNİN OLMAMASI LAZIM. Cüneyt Bey sonra benden spor salonu için benden yer istiyor.
AMA ANKARA’YA GİDERKEN BENİ DE ALSALAR, BERABER GİTSEK, projeleri görsek, bizim de belki önerilerimiz olacak. Böyle bir sıkıntı içerisindeyiz” Dedi. Kadir Albayrak, programın uzaması ve siyaset meydanına dönüşmesi sonucu basın mensuplarından gelen tepki sonucu, eleştiri ve savunmayı yarıda bırakmak zorunda kaldı.