SATİVES Başkanı Erol Buz, yayımladığı basın açıklamasında kadın cinayetlerine tepki gösterdi. Yalnız cinayet değil, kadına yönelik her türlü baskı ve şiddeti kınayan Buz, kadınların iş ve istihdamdaki başarısına dikkat çekti.
‘’HER 10 KADINDAN 4’Ü ŞİDDETLE KARŞI KARŞIYA KALIYOR’’
Türkiye’de her 10 kadından 4’ünün şiddetle karşı karşıya kaldığının altını çizen Dernek Başkanı Buz, ‘’Kadına yönelik şiddet, insan haklarının en yaygın ihlallerinden biri olarak sosyal, ekonomik, siyasal ve kültürel hayata katılan kadınları etkiliyor. Türkiye'de her 10 kadından 4'ü hayatları boyunca şiddetin en az bir formuyla karşı karşıya kalıyor. Kadınların iş hayatında daha aktif olmalarının, ülkelerin gelişmişlik düzeyi üzerinde çok önemli etkileri olduğu artık herkes tarafından kabul ediliyor. Ancak biliyoruz ki kadınlara yönelik öncelikli çözülmesi gereken konulardan biri özellikle şiddettir. Böylesi vahşi bir yaklaşımı kınıyor, acil çözüm planlarının arkasında olduğumuzu vurguluyoruz” dedi.
‘’AİLE İÇİ ŞİDDETİN DE ÖNLENMESİ GEREKLİ’’
Dernek Başkanı Buz, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Kadına yönelik aile içi şiddet, boyutu ve türleri değişmekle beraber tüm dünyada kadınların yaşadığı ortak ve önemli bir toplumsal sorundur. Kadına yönelik aile içi şiddet kadınları sadece fiziksel ve psikolojik olarak etkilememekte, aynı zamanda hukuki, sosyal, siyasal ve ekonomik statülerinin gelişmesini de engellemektedir. Kadına yönelik aile içi şiddetin önlenebilmesine ilişkin vurgulanması gereken önemli bir husus kadının iş gücüne katılımıyla ilgilidir.’’
‘’KADINLARIN KATILIMI GÜÇLÜ EKONOMİNİN İNŞASI İÇİN ÖNEMLİDİR’’
Kadınların ekonomik özgürlüklerine kavuşmasının, şiddet olaylarını bir nebze engelleyebileceğini söyleyen Buz, ‘’Kadının iş gücüne katılımının aile içi şiddete etkisine ilişkin farklı bakış açıları olmakla birlikte bu konudaki ilk yaklaşım, kadın istihdamının şiddetten koruyucu etkilerine işaret etmektedir. Kadının iş gücüne katılımıyla birlikte gelir elde etmesine bağlı olarak sağladığı ekonomik güç, aile içindeki şiddeti azaltıcı etkiler sağlayacaktır. Kadınların ekonomik hayata tam ve etkin olarak katılımı güçlü ekonomilerin inşası ve yaşam kalitesinin geliştirilmesi için son derece önemlidir. Kadınların mevcut durumları iyileştirilmeden kalkınma, sürdürülebilirlik ve insan haklarına yönelik hedeflere ulaşılmasına imkân bulunmamaktadır.” Diyerek açıklamasını noktaladı.