info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
35.0619
Dolar Satış
:
35.1251
Euro Alış
:
36.4162
Euro Satış
:
36.4818
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Deva Partisi Tekirdağ İl Başkanı Hasan Berk Çebi, Sandığın Namus Olduğu Bilinciyle Hareket Ediyoruz

Deva Partisi Tekirdağ il başkanlığı, Deva Partisinin yılsonu değerlendirmesi amaçlı bir kahvaltı programı düzenledi.

Kahvaltı programında parti yöneticilerini tanıtarak bir yıl boyunca çalışmalarını anlatan Deva Partisi il başkanı Hasan Berk Çebi, basın mensuplarını partililere alkışlatarak bir de jest yaptı. Yıl boyunca gerçekleştirdikleri çalışmalarını anlatan Hasan Berk Çebi; “Kalbi demokrasi ve adalet için atan, hukuk için durmaksızın koşan, yarının aydınlık Türkiye’sini inşa etmek için mücadele eden, değerli yol arkadaşlarım, değerli Deva ailem hoş geldiniz.

Adaleti eline geçirenin bu gücü sopa olarak kullandığı, üzerinde baskı ve şiddet eksik olmayan, halkın siyasetle arasındaki köprü görevini gören değerli basın mensupları, hepiniz ayrı ayrı hoş geldiniz şeref verdiniz. Bu alkışlar basın emekçilerimiz için gelsin. Siyaset arenasına girdiğimiz 2 buçuk yıldır şeffaf, hesap verebilir, alışılagelmiş siyasi oyunların dışında, insana dokunarak halkın dertleriyle dertlenerek ve bu dertlere Deva olmak için, kadro hareketiyle çalışan bir aile ortamı yarattık. Sıkmadığımız el ve çalmadığımız kapı kalmayacak prensibiyle Tekirdağ’ın tüm ilçelerinde çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Tüm ilçelerimizde Örgütlenmemizi tamamladığımızı belirtmek isterim. Tüm ilçe binalarımız ve il binamızın kapıları halkımıza açıktır. Öncelikle iktidara ve yarınların daha güzel bir Tekirdağ’ı için çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Çayımız, çorbamız kaynıyor ve tüm hemşerilerimizi bekliyoruz. Yarının Türkiye’si için, genel merkezimiz tarafından açıklanan eylem planlarımızı kamu oyuna ve şehrimize entegre ederek sahalarda anlatmaya devam ediyoruz. Deva Partisi iktidarında kişinin değil, sistemin ön planda olacağını, kadro hareketinin ve liyakatin olmazsa olmazımız olacağını, huzurlarınızda tekrardan belirtmek istiyorum. Toplumsal hayatta baskının her geçen gün arttığı, halkın anket çalışmalarına bile katılmakta tereddüt ettiği, gençlerin yarın kaygısının her geçen gün arttığı, aksam çocuklarına yemek pişirecek olan annelerin evlatlarının gözlerinin içine bakamadığı bir ortamda, siyaset yaptığımızı belirtmek istiyorum. Keşke insan hakları, hukukun üstünlüğü, milli gelir, bilimsel eğitim ve işsizlik sıralamasında dünyanın gelişmiş ülkeleri verilerine sahip olsaydık. Keşke insan onuruna yakışır bir hayatın hüküm sürdüğü, refah dolu bir ülkede yaşasaydık ve bizler sizin karşınıza bu aksaklıkları anlatmak için çıkmasaydık. Fakat karamsar tabloların ülkemizin üzerinde kara bulut gibi dolaştığı, umutsuzluğun tüm gençlere bulaştığı bir ortamda, yeniye olan ihtiyaçla birlikte doğmuş olan Deva Partisi adına bu bayrağı taşıma görevi bize düşmüştür.

Gece gündüz demeden, yarınlarımız için her çalışmaya devam ediyoruz. Çok değil 2 buçuk yıl önce siyasetin tırnak içinde tecrübeli? İsimleri tarafından genç olmamız sebebiyle eleştirilen, siyaseten ağza alınmaması gereken kelimelerle ve üslupla partimize taş atmaya çalışan isimlere karsı her gecen gün büyüyen ve gerçek siyaseti usulüne ve üslubuna göre yapan, sahalardan gücünü alan genç dinamik bir ekibiz. Ülkemizde yaşanan son olaylardan sonra, birlik ve beraberliğe olan ihtiyacımızın daha da önemli hale geldiği bu günlerde, 6 siyasi parti olarak farklılıkları zenginlik olarak gören anayasa hazırlığıyla rövanş odaklı değil, kucaklayıcı ve kapsayıcı siyaset mekanizmasının geliştiğini görmektesiniz. Ben, sen, o değil biz prensibiyle yarının aydınlık Türkiye’si için çalışan tüm muhalefet partilerine şahsım ve örgütüm adına teşekkür ederim. Bugün burada parti içi çalışmalarımızdan kısaca sizlere bahsetmek istiyorum.

Vatandaşın siyasi partilere üye olmaktan korkutulduğu bir ortamda, 3 bine aşkın üyeyle yolumuza devam ediyoruz. Ayrıca seçimin sandıkta kazanılacağının bilinciyle özellikle sandık güvenliği ve mahallelerde bizlere yardımcı olacak olan 1500 kadar gönüllü üyemizin olduğunu belirtmek istiyorum. Fakat 2500 e yakın sandık bulunan şehrimizde, sandığın namus olduğu bilinciyle hareket ediyoruz. Her sandıkta temsil gücünü arttırmak için çalışmalarımıza hız vererek devam etmemiz gerekiyor. Siyasette yeni kelimesinin karşılığını vermek adına yaptığımız her saha çalışmasını kitlesel yapmaya özen gösterdiğimizi, tarımda, hayvancılıkta ve sanayide Tekirdağ’ın tümünü kapsayacak çalışmalarla yolumuza devam ediyoruz. Mavi Yelek denince, çarşıda, pazarda, sokakta, mavi yelekleriyle yürüyen insanları görünce akla geldiğimizi ve akıllarda yer edindiğimizi sahalarda gözlemliyoruz.

Elbette siyasette kırmızı çizgilerimiz olduğunu, bunun başında laik devlet yapısının geldiğini de bilmenizi isterim. Çocuk istismarı, kadına yönelik şiddet ve tüm hukuksuzlukların kırmızı çizgilerimiz arasında olduğunu yüksek sesle ifade ediyorum. Konuşmamın sonuna gelirken bizler bu mücadeleyi verirken bizlerden desteklerini esirgemeyen, zamanlarından çaldığımız ailelerimize büyük bir alkış almak istiyorum. Çünkü bizler bu yolda yürürken aklımızın arkada kalmamasını sağlayan ailelerimiz bu alkıştan daha fazlasını hakkediyor.... Gece gündüz demeden, dişini tırnağına takarak çalışan, İlçe BaşkanlarımA Süleymanpaşa ilçe Başkanımız Gül Kantacıoğlu , Çorlu ilçe Başkanımız Ömer Dündar , Çerkezköy İlçe Başkanımız Yunus Kara , kapaklı ilçe Başkanımız Safiye Savaş , Ergene İlçe Başkanımız İsa Kalaycı , Malkara ilçe Başkanımız Filiz Yıldırım , Muratlı ilçe başkan vekilimiz Zafer Şengül , Marmaraereğlisi İlçe Başkanımız Hakkıcan Alçan , Şarköy İlçe başkanımız Cevat Korkmaz’a teşekkür ediyorum. Ayrıca bizi bu yolda ilçelerinde destekleyen tüm ilçe başkanlarımız ve yönetimlerine, il yönetiminin birbirinden değerli üyelerinde bir alkış almak istiyorum.

Bizi yalnız bırakmadığınız için tüm basın mensuplarına da ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Yasakların değil, özgürlüklerin tartışıldığı, savasın değil barısın konuşulduğu, umutsuzluğun değil umudun yılı olması dileğiyle cumhuriyetin 2. yüzyılının aydınlıklarla geleceği mutlu yıllar diliyorum ”Dedi.

Kaynak : Murat Ürtekin