Aygün yaptığı açıklamada; “Ergene için ayrılan para ile Katar uçağının parası aynı!” Katar’dan gelen uçağı satalım, Ergene’yi kurtaralım. Ergene’yi kurtarmak, yurttaşlık görevimizdir. Ergene’nin zehirli suları ile yetiştirilen tarla bitkileri hepimiz için sağlık tehdididir.
“AKP, 7 yıl önce verdiği sözü tutarak, Ergene’yi temizlemelidir!” “Ergene’ye debisinin 3 katı kadar atık su veriliyor” CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Ergene Nehri’ndeki kirliliğin temizlenmesi ve 22 balık türünün yaşadığı günlere kavuşturulmasına dönük çözüm yollarının ortaya konması amacıyla TBMM’de Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.
7 sene önce Ergene Havzası’nın temizliği için Şafak Harekatı adıyla 3 milyar 240 milyon lira kaynak ayrıldığını, ancak halen sonuç alınamadığını kaydeden Aygun, “Katar uçağı 500 bin dolarmış. Bugünkü kurla tam 3 milyar 200 milyon lira yapıyor. Yani uçak parası tam Ergene’yi kurtarma parasına denk düşüyor. Uçağı satalım, Ergene’yi kurtaralım, Trakya’nın feryadını durduralım” dedi. Aygun, “Ergene, bir Katar uçağı etmez mi” diye sorarken, halk ve çevre sağlığının, lüks ve şatafattan daha değersiz hale getirildiğini belirterek, “Cumhurbaşkanı 7 sene önce Haliç gibi Ergene’yi de temizleyeceğini açıkladı. Şafak Harekatı adıyla 3 milyar 250 milyon lira kaynak ayırdı. 7 sene sonra Ergene temizlenmedi ama Katar’dan 500 milyon dolar değerinde lüks Şeyh uçağı geldi. Hibe mi değil mi belli değil.
Bu uçağı satın ve Ergene’yi temizleyin” çağrısı yaptı. Aygun, TBMM Başkanlığı’na sunduğu Araştırma Önergesi’nde; Türkiye’nin 2050 yılında su fakiri ülkeler arasına gireceği yönündeki bilimsel bulguya işaret ederek, “Ülkemizde 283 km uzunluğu ile Trakya’yı boydan boya kat eden Ergene Nehri, Sanayi tesislerimizin arıtmadan bıraktıkları atık ve zehirli su nedeniyle büyük bir çevre sorununa dönüştürmüştür. Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ için yaşamsal önemdeki Ergene Nehri’nin geri kazanılması zor olmakla birlikte halen mümkündür” dedi. “İçinde siyanür, kurşun, gres yağı var” Aygun, şu anda dördüncü derecede su kalitesine sahip olan Ergene için tehlike çanları çaldığını belirterek, “Ergene Nehri’ne; debisinin üç katı kadar atık su verilmektedir” bilgisini paylaştı. Aygun, Ergene Havzası Koruma Eylem Planı’na göre nehrin su kalitesinin 4. Derecede su kalitesinden 2. sınıf su kalitesine yani sulamada kullanılabilir seviyeye getirilmesinin hedeflenmesine karşın bir karış ilerleme sağlanamadığını kaydetti.
Aygun, orta derecedeki tehdit altında olan Ergene Nehri’nin Trakya’nın kanayan yarası olduğuna işaret ederek, insan sağlığını da riske etmeye başlayan çevre sorununu söyle aktardı: “İçinde sülfat, siyanür, kurşun, gres yağı, kadmiyum bulunan Ergene Nehri; ekosistemimizi, Trakya’mızı tehdit etmektedir. Çiftçiler, Ergene’nin zehirli suları ile suladıkları tarlalarında çeltikten buğdaya kadar tüm tarım ürünlerini yetiştirmektedir. Çevre Mühendisleri Odası, Haziran 2018 raporunda, Büyük Menderes, Kızılırmak ve Ergene nehirlerinin açık kanalizasyona dönüştüğünü açıklamıştır.
Halk sağlığını da doğrudan etkileyen bu sorun, bir önce ortadan kaldırılmalıdır.” “Su fakiri olacağız!” Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre toplam kullanılabilir su miktarının 112 milyar metreküpe düştüğüne İşaret eden CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, “Ülkemizi bekleyen kuraklık tehlikesini de dikkate alarak; su kaynaklarımızı,nehirlerimizi ve derelerimizi korumak ve onları gelecek kuşaklara aktarmak en önemli yurttaşlık görevimizdir” uyasını yaptı. “AKP; sözünü tutsun” Aygun, önergesinde AKP hükümetlerinin 7 sene önce verdikleri sözü bir an önce tutmasını isteyerek, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakan olduğu 2011 yılında "Haliç'i nasıl temizlediysek Ergene Nehri'ni de öyle temizleyeceğiz” demesinin üzerinden yedi yıl geçmiştir. Dönemin Orman ve Su İşler Bakanı Veysel Eroğlu’nun 2011’de Çerkezköy’de açıkladığı ve 3 milyar 240 milyon lira bütçe ayırdığı Ergene Şafak Harekâtı adlı çevre projesi halen yaşama geçirilememiştir. Bir çevre felaketi yaşayan Ergene Nehri’ni temizlemek, yeniden yirmi iki balık türünün yaşadığı günlere kavuşturmak ve kirlilik kaynaklarını kökten sona erdirecek önlemleri almak elzemdir.”Dedi.
