info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
35.0619
Dolar Satış
:
35.1251
Euro Alış
:
36.4162
Euro Satış
:
36.4818
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Çorlunun Kralları Sahaya İniyor

Çorlu'nun Kralları Sahaya İniyor

Bir dönem İstanbul’da Kral gazinosu işleten, Trakya’ya (Kral Factoring) olarak Factoring’i ilk getiren,(Kral mobilya) ve (Kral emlak) olarak Çorlu’da bir döneme damgasını vuran, Sivas Koçgiri aşiretinden iş adamı Hüseyin Çelik ve bir dönem Tekirdağ il genel meclis üyesi olarak hizmet etmiş, Mustafa Sarıgül ile yakın dostluğu bulunan, Bülent Ecevit’in yakın çevresinden olan ve Macaristan’da iş adamı olarak halen faaliyet gösteren kardeşi Muzaffer Çelik, Tekirdağ’da sahalara iniyor. 

Hüseyin Çelik, İlkokulu Çorlu’da okumuş, sonra ticaret hayatına atılmış bir iş adamıdır. İki kardeşten ağabey Hüseyin Çelik siyasi, edebi anlamda bir kitapla dönerken, kardeş Muzaffer Çelik’in siyasete tekrar döneceği konuşuluyor. Kendisiyle röportaj yaptığımız “KRAL” lakaplı Hüseyin Çelik, çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

MURAT ÜRTEKİN: Sayın Hüseyin Çelik; Ben hayatım boyunca, ilkokul mezunu birinin yazdığı kitapta ilk defa böyle bir şeyle karşılaştım. Şu kitabınızda, Türk bayrağı, Osmanlı tuğrası, padişah ve Atatürk resminin üzerinde dünyanın üzerine doğan bir güneş var. Bunun hepsini tek bir ambiyans olarak toplamak çok zordur. Ofisinize bakıyoruz, bir kısmında padişahlar, diğer tarafta Atatürk var. Diğer tarafta Hz. Ali’nin kılıcı, Eshab-ı Kiram, Mevlana, hepsiyle ortak bir ambiyans oluşturmuşsunuz. Çok farklı alanda milletvekilleriyle fotoğraflarınız var. Geçmişe baktığımızda, tezat siyaset adamlarıyla bir aradasınız. Nasıl bu kadar kapsamlı düşünebiliyorsunuz? Sizin bir sloganınız vardı; “devlet millet güç birliği anlayışı” bunu biraz açar mısınız? 
HÜSEYİN ÇELİK: Her devlet bu anlayışı arzu eder. Fakat bazı düşüncelerde saptırmalar oldu. Anlayışıma ve hissiyatıma göre, bu birinci dereceden inançtan kaynaklanıyor. Ben ilkokulu bile zorla bitiren bir insanım. Belirli bir aşamadan geçtikten sonra, ticari anlamda bir büro kurdum. Büro tamamlanınca, aklımda farklı düşünceler oluştu. İstemeden de olsa,bazı şeyler yazıp çizmeye başladım. 

M.Ü: Gördüğüm kadarıyla güzel bir kitap yazmışsınız. İşin ilginç tarafı, bir tarafta tüm padişahlar varken, diğer tarafta Ecevit ile yan yanasınız. Bunu başarmak çok zordur. Bunu nasıl başardınız? 
H.Ç: Hissetmediğin bir olayı yapamazsın. Önceleri bir ressam tutup yaptırmak istedim fakat ressam bunu gerçekleştiremedi. Kitaba gelince, benim yazı yazma becerim yoktu. İkinci olarak, milletvekili ve siyasetçilerin konuşma becerilerine hayran kalırdım. Ama yetişen gençlerin anlayışından üzüntü duyuyordum. Bu nedenle bazı şeyler yazma ihtiyacı hissettim. 

M.Ü: Günümüzde insanlarda sağ ve sol olarak, Alevi ve Sünni olarak, Anadolulu ve Trakyalı olarak gruplaşmaya, kutuplaşmaya giden bir yol var. SİZ BUNLARA ADETA MEYDAN OKUYORSUNUZ. Beni cezbeden de bu oldu. Bugün ofisinize giren gerek sağ gerek sol görüşlü olsun, kendine ait bir şey buluyor ve görüyor. Bir tarafta Mevlana ve ESHAB-I Kiram, diğer tarafta Alevi eserlerini ve sayısız siyasiyle fotoğraflarınızı görüyor. SİZİN BU GÜNKÜ GENÇLİĞE VERECEĞİNİZ MESAJ BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR. SİZ BU BİRLİĞİ, DOSTLUĞU, PEKİŞMEYİ NASIL SAĞLIYORSUNUZ? Onu öğrenmek istiyorum. 
H.Ç: Bu gördüklerinizi kendi hissiyatımla gerçekleştirdim. İş gerçek olaya gelince, o en rahatsız edici olaydır. HADDİM OLMAYARAK, İNSANLIĞIN, DÜNYA KARDEŞLİĞİ ANLAYIŞINDAN ÇIKTIĞI HİSSİNE KAPILDIM. Bu yüzden bu kitabı kaleme aldım. M.Ü: Yazma konusu çözülebilir. Benim öğrenmek istediğim, GÜNÜMÜZ GENÇLİĞİ ÇATIŞMAYA VE KUTUPLAŞMAYA ÇOK MERAKLI. Bizim için bunlara önerecekleriniz önemlidir. H.Ç:Ben bu yazıları yazmaya başladığımda, büyük oğlum buna karşı çıktı ve bırakmamı istedi. Bu oğlum sonunda intihar etti. Ben onu bu ideoloji yolunda kaybedilmiş bir şehit olarak kabul ediyorum. 

M.Ü: Sizin düşüncelerinizden ötürü, kendi hayatına son mu verdi? H.Ç:Evet M.Ü: Siz şimdiki gençlere, “ideallerinize sahip çıkın, kutuplaşmayın” diyorsunuz. 
H.Ç: Evet 

M.Ü: Tek Vatan Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Dostluk, Kardeşlik diyorsunuz. 
H.Ç: Evet, Dünya kardeşliği diyorum. 

M.Ü: YANİ, SİZ DİYORSUNUZ Kİ, “BİZ BU YOLA BAŞ KOYDUK. BU YOLDA AMACIM, DOSTLUK, BARIŞ VE KARDEŞLİK İÇİN BU KİTAPLA YÖN VERMEK. 
H.Ç:DÜNYA KARDEŞLİĞİ İÇİN DİYORUM. TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÜNYADA GÜZEL BİR NOKTA FAKAT İNSANLARIMIZ KIYMETİNİ BİLMİYOR. 

M.Ü: Buna ben de inanıyor ve sonuna kadar katılıyorum.. 
H.Ç:Her insan hata yapabilir, hatadan dönmeyi bilmek lazım. HANGİMİZ HAYATTA HATA YAPMADIK Kİ? Bu doğaldır. Önemli olan hatalardan ders çıkarmaktır. 

M.Ü: Umarım gençliğimize, geleceğimize, siyaset ve iş adamlarımıza bir amaç uğrunda hizmet edersiniz. 
H.Ç:Bu kitapta hepsine mesajımı belirttim. Tek söylemek istediğim, benim herhangi bir siyasi, dini veya herhangi bir tutuculuğum olmayıp tek istediğim barış ve dünya kardeşliğidir.
Kaynak : Murat Ürtekin