Açıklamasında hükümete sert eleştirilerde bulunan Candan Yüceer;
“Ülkemizde işçi haklarını korumayan, sorunlarına duyarsız kalan Hükümet, artık bununla yetinmiyor ve yurtdışında ekmek paralarını kazanmak için giden vatandaşlarımızın da gittikleri ülkelerde rehin tutulmalarına seyirci kalıyor.
Bunun en son örneği aralarında Tekirdağlı hemşerilerim de bulunduğu 18 inşaat işçimiz silah seslerinin susmadığı Kerkük’te 30 gündür mahsur kalması karşısında Dışişleri Bakanlığının açıklanamaz duyarsızlığıdır.
Çalıştıkları şirketin Irak Hükümeti’ne ödemesi gereken uzun süre kalış cezalarını ödememesi nedeniyle Irak Hükümeti tarafından işçilerin Türkiye’ye dönmelerine izin verilmiyor.
Can güvenlikleri yok, aileleri burada; kendileri orada perişan.
Şirket işçilerin emekleri karşılığı hak ettikleri maaşlarını dahi ödemediğinden, işçilerimiz derme çatma barakalarda, konteynerlerde aç susuz yaşam savaşı veriyorlar.
Dışarıya dahi çıkamıyorlar.
Çaresizler…
Bu çaresizliğin müsebbibi yalnızca işçilerimizin çalıştığı şirket değildir.
Aynı zamanda buna göz yuman Bağdat Büyükelçiliği, Erbil Konsoslosluğu ve Dışişleri Bakanlığıdır.
Hem işçiler hem işçilerimizin aileleri BİMER üzerinden “bizi buradan kurtarın” diye feryat halindeler.
Ancak yetkililer tüm bu feryatlara sağır.
Konsolosluk kapı duvar!
“Nerede bu Devlet” derler ya hani…
İsyan duygusuyla ben de aynısını söylüyorum: Nerede bu Devlet?
Bu mudur Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşına verdiği değer?
Bizim vatandaşımız bu kadar mı değersiz?
Tek bir suç bile işlememiş vatandaşlarımızı gurbet ellerde yapayalnız bırakıyorsa Dışişleri Bakanlığı, Erbil Konsolosluğu ne işe yarar?
İşin aslı Ortadoğu’da bizden habersiz yaprak kımıldamaz diyenlerin, kendi vatandaşını umursadığı yok!
Vatandaşlarımız orada mahsur kalmışken, Aileler çaresizlik içinde kıvranırken Devlet yönetiminden tek bir söz bile yok.
Aileler, yakınları son çare bana ulaştı.
2 haftadır da Dışişleri Bakanlığı ile telefonla görüşüyorum.
2 haftadır aldığım tek cevap, “İlgileniyoruz, biz size bilgi vereceğiz” oldu.
üç haftadır rehin tutulan vatandaşları için yaprak bile kıpırdatamaması düştüğümüz durumu gözler önüne sermektedir.
En son bu sabah Dışişlerinden tarafıma bilgi verdiler. “İşçilerin durumunu takip ediyoruz. Konsolosumuza da ilettik” diye.
Bu kadar süre içinde konsolosa yeni haber veriliyorsa dış işlerimizin hali hakikaten içler acısıdır.
İşçilerimizin aileleri de biz de icraat bekliyoruz.
Buradan Dışişleri Bakanlığına seslenmek istiyorum.
İşçilerin dönüşünü sağlayamıyorsanız, ne yer ne içer, öldü mü kaldı mı umursamıyorsanız, sahip çıkamıyorsanız, o makamları neden işgal ediyorsunuz?”Dedi.