Beşiktaş güçlü rakibi önünde ciddi sıkıntılar yaşarken, kalesinde birçok tehlike atlattı. Oyunun kontrolünü bir türlü eline alamayan siyah-beyazlı ekip, ikinci yarıda baskı altında kalsa da Oğuzhan’ın klas golüyle galibiyete uzandı.
Ankara’daki Gençlerbirliği maçı hariç, Beşiktaş genelde göze hoş gelen bir futbol oynuyor... Hele hele karşısında dünkü Bursaspor gibi takımlar olduğu zaman, ortaya ‘sonu gelmesin’ diyeceğiniz maçlar çıkıyor. Dün gece, Bursa Atatürk Stadı’ndaki her iki takım, futbol adına güzellikleri sahaya yansıtırken, Beşiktaş’taki yorgunluk da dikkatlerden kaçmıyordu. Bahsettiğim yorgunluk fiziksel değil, mental bir yorgunluktu.
Maça 6. dakikada Cuenca’nın şutuyla başlayan Bursaspor, adeta fabrika ayarlarına geri döndüğünü gösteriyordu. Hemen arkasından 10. dakikada Dzsudzsak’ın soldan ortasıyla buluşan Cuenca, bu kez Tolga engelini aşamadı. Beşiktaş ise ilk yarıdaki en ciddi atağını 12. dakikada yaşadı. Quaresma’nın al da at niteliğindeki pasını kaleye gönderen Gomez, Mert’in topu kornere çıkarmasıyla tam bir hayal kırıklığı yaşadı.
Maçın geneline baktığımızda gol pozisyonlarının büyük çoğunluğunun ilk yarıda yaşandığını görüyoruz. 15. dakikada Bekir’in üst direkten dönen kafa vuruşu, karşılaşmanın en unutulmayacak anıydı. Bursaspor adına bu pozisyonun gol olmaması, Beşiktaş adına çok büyük bir şanstı. İkinci yarıda her iki takım için bal yapmayan arı benzetmesini yapabiliriz. Koca ikinci yarıdaki en önemli pozisyonlar son dakikalarda yaşandı. 88. dakikada soldan Emre’nin getirdiği topa Necip müdahale etmese, o top büyük ihtimalle ağlarla buluşacaktı. Bu pozisyondan bir dakika sonra, Oğuzhan topu Bursaspor ağlarına gönderirken akıllara futbolun en yaygın klişe laflarından biri geliyordu... Atamayana atarlar.
