Limasol maçındaki gibi maça golle başlamak, Fenerbahçe için büyük avantaj olacaktı. Zira Orduspor, Fenerbahçeli oyuncuların ve teknik adamların en çekindiği takımların başında geliyordu.
11’de Kuyt, ceza yayının içindeki Sow’a topu aktardı, Senegalli oyuncu, kademesindeki İniguez’e rağmen kaleye yüzünü dönüp, kaleci Fornezzi’nin kapattığı köşeden zor bir gol attı: 1-0. Bu gol, bu çekingenliği ortadan kaldıracak iyi bir fırsat olacakken, Fenerbahçe ikinci golü bulamadığı için zamanla git gide çoğalan endişeye kapılacaktı. Bu aşamada 37’de Stoch’un şutu yan direkten geri gelecekti. Savunmada her zamankinden daha katı oynayan, Hasan Kabze ile Stancu’ya fırsat vermeyen Fenerbahçe, şutlarla ikinci golü arıyordu.
Oyunu, ikinci gol için rakip alana yıkan Fenerbahçe, 52’de Cristian, 60’ta Mehmet Topal’ın şutları ile Fornezzi’yi geçemeyen fırsatları yakalayacaktı. 71’de ender bir Orduspor ani atağında Yiğit pas vermeyip şut atınca karşı karşıya golü kaçırıyordu.
Fenerbahçe, savunmasındaki garantici oyuna rağmen 1-0’lık skorun tehditlerini iliklerine kadar hissediyordu. Orduspor ise gerçekte kendisinden maç içinde de çekinen Fenerbahçe’ye baskın çıkamıyor, işini rastlantıya bırakıyordu.
87’de Cristian’ın bir şutu daha Orduspor direğinden geri geliyordu. Tam bu maçın basireti bağlanmış diyecekken, oyuna yeni giren Sezer, 87’de uzaktan attığı şutla, nihayet şeytanın bacağını kırıyor, Fenerbahçe’yi 2-0 öne geçiren golü atıyordu.
90+2’de ise Şamil, kafa ile Orduspor’un golüna atıp maçın skorunu belirliyordu.
Moussa Sow
Dünkü maçın göze batan en organize hareketini yapan Senegalli oyuncu,
attığı zor golle Fenerbahçe’yi hemen maçın başında öne geçirip, karşılaşmanın en zevkli anının kahramanı olacaktı. Alkışları da sonuna kadar hak edecekti.
11. dakika
Organize tek atak belki de maçın hemen başında Kuyt ile Sow’un işbirliğinden doğan bu gözel gol anı olacaktı. Nitelikli bir asiste ve gole imza atan Kuyt ve Sow, maçın kaderini yazdıklarını o an bilmiyorlardı.