Romanya’daki zafer sonrası açıkçası Mersin İdman Yurdu maçının nasıl bir havada geçeceği, oyuncuların Devler Ligi rüyasından uyanıp, Türkiye gerçeklerine nasıl bir reaksiyon verecekleri soru işaretiydi. Bunun farkında olmalı ki bunaltıcı maç takvimine karşın Fatih Terim, Cluj maçındaki 11’i değiştirmedi.
Futbolcularına “Benim için Cluj maçı kadar Mersin maçı da önemli” mesajını sahaya sürdüğü isimlerle gösterdi. Ne var ki yorgunluk, Mersin’in 1970 model liberolu oyun anlayışı, direkten dönen şutlar, Nobre’nin Cim-Bom’a gol atma geleneği, ölü toptan gol yeme hastalığı gibi bütün olumsuz faktörler bir araya gelince Galatasaray hesapta olmayan 2 puanı Mersin’de bıraktı.
15’te Umut ve 38’de Eboue’nin direkten dönen şutları sarı-kırmızılılar adına şansızlıktı. Hamit Altıntop formu ve üretkenliği bu yarıda dikkat çeken diğer nokta idi. Ayrıca Emre Çolak’ın çizgiden çıkan ve Burak’ın devre bitiminde kaçırdığı kare ilk yarıdaki önemli enstantanelerdi. Mersin’in ise Nduka ile bir girişimi, bir de Nobre’nin cılız kafa vuruşu vardı.
İkinci perde gol ile açıldı. 48’de Emre Çolak’ın sert şutunda Sehic’ten seken topu Umut filelerle buluşturdu. Bu gol sonrası ev sahibinin gardının düşmesi, Galatasaray’ın artık rahat şekilde farka koşması bekleniyordu. Ne var ki 62’de bir Nobre klasiği yaşandı. Kornerde yakın direkte kafayla topu ağlara gönderen Nobre skora dengeyi getirdi. Kırmızı-Şeytanlar yeniden havaya girdi, direnç kazandı. Galatasaray ise anlamsız şekilde tutuldu kaldı. Bu anlarda Culio’nun penaltı beklediği pozisyon ve Ben Yahia’nin şutları Mersinlileri heyecanlandırdı. Burak ve Culio’nun yarattığı tehlikelerde de gol çıkmayınca maç berabere bitti.
Nobre
Galatasaray’a gol atma geleneğini sürdürdü. Takımına puanı kazandıran sayıyı kaydeden Nobre, defansa ve orta sahaya yardım etmesi, mücadelesiyle de beğeni topladı.
62. dakika
Mersin İdman Yurdu’nun, Nobre ile 62. dakikada yakaladığı eşitlik sayısı oyunun da kırılma anı oldu. Zaten yorulan konuk Cim-Bom bu golden sonra maçı çeviremedi.
