İkinci yarı toparlanan siyah-beyazlı ekip, Gökhan Töre’nin kazandırdığı penaltıyı gole çeviren Demba Ba ile öne geçti. Senegalli yıldız 4 dakika sonra yine Gökhan’ın pasını affetmedi. İki farkı yakalayan temsilcimiz Markoviç’in golü sonrası son bölümde stres yaşasa da üç puanı almasını bildi.
Fenerbahçe derbisinden sonra, Beşiktaş’ta bir konsantrasyon eksikliği yaşanması zaten bekleniyordu. Ama ilk yarıdaki kadar insanın uykusunu getirecek bir futbol ise açıkçası hiç beklenmiyordu. Belli ki derbide yaşanan kötü anılar, hafızalardan silinmemişti. Halbuki Fenerbahçe maçından sonra, Beşiktaş tribünleri mağlubiyete rağmen takımı tribünlere çağırarak futbolcuları teselli etmişti. Dün Atatürk Olimpiyat Stadı’ndaki taraftarlar, Partizan maçına takımdan daha çok motive olmuştu. Maç boyunca hiç susmadılar. İlk yarıdaki uyuşukluğa rağmen Beşiktaş bir kaç tane dişe dokunur pozisyona girebildi. İlk şut 16. dakikada Gökhan Töre’den geldi. Genç oyuncunun 18’deki gol denemesi, onun ayağına yakışmayacak şekilde son buldu. 30. dakikada Olcay’ın auta giden şutunu da ekleyecek olursak, geriye ilk 45 dakikadan yazılacak başka bir pozisyon kalmıyor. Partizan tarafına bakayım diyorum, orada ise önde basan fakat pozisyona giremeyen bir takım görüyoruz. Töre sahneye çıktı İkinci yarıda, umduğumuz gibi sahada çok daha farklı bir tablo gördük. İlk olarak Partizan’ın en genç oyuncularından biri olan Ninkovic’in 50. dakikadaki gol arayışına şahit olduk. Tam Partizan gibi katı savunma yapan takımlara karşı, birinin bireysel yeteneğini kullanarak savunmayı delmesi lazım dedik, sahneye Gökhan Töre çıktı. Ancak düşürerek durdurabildiler ki kazandırdığı penaltıyı hiç bekletmeden Demba Ba 57’de gole çevirdi. Bu gol kilidin açıldığı an. Gerisi çorap söküğü gibi gelir dedik, yine Gökhan Töre - Demba Ba A.Ş’yi gördük. Senegalli bu al-at türünden asisti 61’de gole çevirerek, Beşiktaş’a rahat nefes aldırdı. 77’de, Beşiktaş’ın, Markovic’in ayağından yediği golde ise top Franco’ya çarparak filelere gitti.
90+5’te Drincic’in o müthiş füzesini çıkarmamış olsa bile, hemen Cenk Gönen’e bu gol nedeniyle kızmayın. Gruptaki puanını sekize çıkararak büyük avantaj elde eden Beşiktaş, sadece kendini değil, ülke puanı açısından Türkiye’yi de sevindirdi.
Bir penaltı yaptırdı. Bir asist yaptı. Onu tutmaya çalışan iki kişiye sarı kart gösterilmesine neden oldu. Performansıyla Bilic’e adeta “Ah Fenerbahçe maçında olsaydın” dedirtti.
Penaltı kilidi açtı
Partizan özellikle ilk yarıda katı bir savunma anlayışı sergiledi. Beşiktaş’ın tek ihtiyacı ise sadece bir goldü. O gol de 57’deki penaltıyı kullanan Demba Ba’dan geldi. Bu saatten sonra Partizan’ın işi şansa kalmıştı.
Gül sürprizi
Beşiktaş ile Partizan arasında oynanan maçı izleyenler arasında, siyah-beyazlı takımın taraftarı olan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de vardı. Sürpriz yaparak karşılaşmanın başlamasına kısa bir süre kala Atatürk Olimpiyat Stadı’na gelen Gül, maçı protokol tribününden izledi. Abdullah Gül tribündeki yerini aldıktan sonra stat hoparlörlerinden gelişi anons edildi.
Olimpiyat’ta 92 gün sonra
Beşiktaş, Atatürk Olimpiyat Stadı’ndaki galibiyet özlemini tam 92 gün sonra noktaladı. Olimpiyat’ta son olarak 6 Ağustos tarihinde Feyenoord’u 3-1 mağlup eden siyah-beyazlı takım daha sonra Arsenal (0-0), Çaykur Rize (1-1), Asteras (1-1) ve Eskişehir’le (1-1) berabere kalırken, son maçta Fenerbahçe’ye 2-0 yenilmişti.
