Halilhodzic, Lig TV'ye yaptığı açıklamada, dün ligde oynadıkları ve 3-0 mağlup oldukları Kardemir Karabükspor maçına ilişkin, "Dün gece uyuyamadım. Çok az yemek yedim ama hayat devam ediyor. Elimde sihirli bir güç yok. 2,5 aydan bu yana Trabzonspor'un başındayım. İlk defa boş bir gün yakalayabildim. Çok büyük güçlüklerle karşılaştık. Takımı yüzde 90 yeniledik. Bu yenileme olayı çok gecikti. Birçok oyuncu 3-4 idman yapabildi. Dün akşam başkanımız ve taraftarlarımız gibi ben de büyük hayal kırıklığı yaşadım. Bu sorunu çözmek zaman alacak. Böyle sorunlar daha önce de yaşadım. Ama şunu biliyorum ki başarı gelecektir. Paris Saint Germain'de de ilk dönemim pekiyi değildi ve sonrasında başarılar kazandık. Trabzonspor'a ilk geldiğim dönemde takım çok iyi değildi. O zaman da kötü başladık ama toparlanıp başarılı olduk. Başarı için zaman gerek. Ben bu başarının 3 gün sonra gelmesini isterim ama bu istemekle olmuyor çalışmakla oluyor. Avrupa Ligi maçında Legia Varşova'ya karşı iyi bir maç çıkardık. Taraftarlarımız bizi alkışladı. 12 tane gol şansı yakaladık. İyi bir maç çıkardık. O maçta da puan kaybı yaşadık. Legia maçında 2 kırmızı kart 2 de penaltı olması gerekiyordu. Ben Trabzonspor'a geldiğimden buyana iki kez tribüne gönderildim. Buraya gelmeden önce kariyerimde yalnızca 1 defa tribüne gönderildim. Tuhaf şeyler oluyor" açıklamasında bulundu.
"OYUNCULARIN PLANIMIZA SADIK KALMALARINI BEKLERDİM, BUNUN YAPILMAMASI BENİM İÇİN İHANETTİR"
Dün oynadıkları Kardemir Karabükspor maçı sonrası kullandığı ve polemiğe neden olan "ihanet" kelimesine de açıklık getiren tecrübeli teknik adam, "Bu maça çok iyi hazırlandık. Çok konuştuk. Başkanımız soyunma odasına kadar gelerek, primi çift yapacağını söyledi. Maç için yaptığımız çalışmaları değerlendirince, maçta sergilediğimiz oyunun muhasebesini yaptım. Bu maçta takımım elinden geleni yapmadı. Bazı oyuncuların daha verimli oynamalarını, oyun planımıza sadık kalmalarını beklerdim. Bunun yapılmaması benim için ihanettir. Varşova maçından sonra kazanmamamıza rağmen ben oyuncularımı tebrik ettim" şeklinde konuştu.
"MESLEĞİME AŞIĞIM"
Başarının sadece çok çalışma ile geleceğini vurgulayan Vahid Halilhodzic, "Başarı çalışarak gelir. Ben bunu kendi kalitem olarak özetleyebilirim. Mesleğime aşığım. Mağlubiyetten nefret ediyorum. Maç kaybettiğim zaman hasta oluyorum. Dün çok sinirlendim. Mutsuzdum ve bu yaşadıklarımı gizleyemiyorum" diye konuştu.
"BÜTÜN TEKLİFLERE VE CAZİP PARALARA RAĞMEN SÖZÜMÜN ARKASINDA DURDUM"
Trabzonspor'a gelişini de anlatan Halilhodzic, "Gazeteciler bana neden Trabzonspor'a geldiğimi sordu. Ben arkadaşıma 8 sene önce söz verdim. Geçen sene birçok defa görüştük. Trabzonspor hastası bir insan. Onun için, takımın kazanmasını çok istiyorum. O da zor anlar yaşıyor. Ben de zor anlar yaşıyorum. Bütün tekliflere ve cazip paralara rağmen sözümün arkasında durdum ve arkadaşıma, sayın başkana yardım etmek için buradayım. Şu anda bu durum pek olağan bir durum değil ama ben söz verdiğim zaman sözümün arkasında dururum" ifadelerini kullandı.
"AVUSTURYA'DA BİR HAZIRLIK MAÇININ ARDINDAN BAŞKANLA OTURDUK VE ONA GERÇEKLERİ ANLATTIM"
Halilhodzic, takımın başına geldiği dönemdeki yaşananları ise şöyle anlattı:
"Temmuz'un 13'ünde geldiğim zaman bana 24-25 oyunculu bir takım sunuldu ve bu oyuncu grubuyla Avusturya'ya gittik. Kampa gittiğimiz andan itibaren hemen anladım ki bu oyuncu grubu istekleri yerine getiremeyecek isimlerdi. Genç ve yetenekli oyuncular olabilir ama kulübün istekleri daha farklı. Avusturya'da bir hazırlık maçının ardından başkanla oturduk ve ona gerçekleri açıkladım. Yeterince takviye yapmazsak kulüp sıkıntı yaşayabilir. Hatta 2. lige düşme sıkıntısı bile yaşayabiliriz. Bundan sonra başkan ve yönetim ellerinden geleni yaptılar. 15 gün gibi bir sürede yapabildiğimiz transferleri yaptık."
"GÖNDERMEK İSTEDİĞİMİZ OYUNCULAR ALÇAKÇA ŞANTAJ YAPTI"
Bordo-mavili takımın teknik direktörü Vahid Halilhodzic, kadroda yapığı değişiklikleri ise şöyle anlattı:
"Transferlerin hepsine etkim oldu diyemeyeceğim ama özellikle Belkalem ve Medjani bedelsiz geldiler. Ben burada olmasam bu seçenekler ortaya çıkmayabilirdi. Diğer transferlere de önem gösterdim tabii ki. Öte yandan yabancı sınırıyla da uğraşmamız gerekirdi. Göndermek istediğimiz oyuncular alçakça şantaj yaptılar. Kulüp haftalarca onları göndermeye çalıştı. Transferin son gününde 3 oyuncuyu gönderebildik ve 3 oyuncuyu kadromuza katabildik. Yani transferlerimiz çok aceleye geldi. Biliyorsunuz ki bir takımı hazırlamak için 6 ay hatta 1 seneye ihtiyaç var. Biz bunu 2 haftaya indirdik. Geç geldim diyebilirim. Hazırlık aşamasına Şubat'ta başlamak isterdim ama Dünya Kupası'ndan 5 gün sonra tatilimi kesip Trabzon'a geldim. Daha erken gelemezdim. Hata mı yaptık bilmiyorum. Bu oyuncu grubunu oluşturmak için zamana ihtiyacımız var."
"BENİM SIKINTIM YILDIZLARLA DEĞİL DE KENDİNİ YILDIZ SANAN OYUNCULARLA"
Oyuncularıyla iyi anlaştığını ifade eden tecrübeli teknik adam, "Drogba, Yaya Toure, Pauleta gibi oyuncularla çalıştım ama problemim olmadı. Çalışırken çok titizimdir. Oyunculara küfretmem, kötü kelimeler kullanmam, işimde çok titizimdir. Az çalışan oyunculara memnuniyetsizliğimi dile getiririm ve hemen belli ederim. Çalıştığım yıldız oyuncularla halen görüşürüm. Benim sıkıntım yıldızlarla değil de kendini yıldız sanan oyuncularla" dedi.
"MALOUDA HEM SPORTİF HEM DE İNSANİ ANLAMDA HAYAL KIRIKLIĞI"
Malouda hakkında şok açıklamalarda bulunan Halilhodzic, "Malouda hem sportif hem de insani anlamda hayal kırıklığı. Kulübe ve başkanımıza çok zarar verdi. Sözleşmesine ben el attım. Yardımcı olmak istedim ve bu yardımımın ertesi günü takıma ve oyunculara 'umurumda değil' diye kelimeler kullandı. Bu duyduklarımın arkasından başkana hemen gönderilmesini söyledim. Geçen sene takımın başında olan hocalar Malouda'nın hal ve hareketleriyle ilgili şikayetlerinden bahsettiler. Bundan sonra başkana Trabzon'a gelecek yabancı sporcuları sadece para yönünden değil, takıma örnek olacak oyuncuların gelmesini söyledim. Bazı oyuncular ne zaman ve nasıl idman yapacaklarına dair alışkanlık edinmişler. Ama herkes takıma ve oyuncu arkadaşlarına saygı göstermek zorunda. Bu saygıyı göstermeyecek oyuncular varsa takımı terk etmek zorundalar" diye konuştu.
"BASKIYI SEVERİM"
"Trabzon'da kalır mıyım? Kalmaz mıyım? Bu soruları kendime sormuyorum bile" diyen Halilhodzic, "Ben baskıyı severim. Baskının olmasını severim. Sabahtan akşama kadar başarı için çalışırım. Olursa ne güzel. Hem benim hem de Trabzonspor için. Olmazsa bu durum benim için ilk değil. Daha önce bu baskının altından kalkabildim. Yarın başkana 'teşekkürler ben gidiyorum' desem bile bunun yeri ve zamanı yanlış değildir. O yüzden ben Trabzonspor'la 1 yıllık sözleşme imzaladım. Daha uzun vadeli sözleşme imzalardım ama kulübü de zora sokmak istemedim. Başarılı olursak oturur konuşur anlaşırız. Ama olmazsa arkadaşça ayrılırız. Bu proje benimle başkanın projesi" ifadelerini kullandı.
"YILMADAN BAŞARIYI ARAMALARI LAZIM"
Takımın güven sorunu olduğunu dile getiren Boşnak teknik adam, "Takımın kendine güvenmesi için bir maç kazanması gerek. Güven konusunda eksiklik yaşıyoruz. Birçok gol kaçırdık. Forvetlerin kendine güveni eksik. Panik olmadan, konsantre olup golü atmaları lazım. Olmuyorsa tekrarlayıp, yılmadan başarıyı aramaları lazım. Dün gördünüz, 5-6 forvetle ikinci yarı oynadık ama olmadı. Fenerbahçe maçı da böyleydi. O kadar fırsat vardı ama golü bulamadık" dedi.
"OYUNCULAR DA SORUMLULUKLARINI ÜSTÜNE ALSINLAR, ÇÜNKÜ SAHADA ONLAR VAR"
Artık kazanmaları gerektiğini söyleyen Trabzonspor Teknik Direktörü Vahid Halilhodzic, "Başkan birçok defa maç öncesi yanımıza geldi ve takıma ne yapabileceğini sordu. Nasıl yardımım dokunabilir dedi. Benim primle ilgili bir talebim olmadı ama Karabük maçı öncesinde çift prim sözünü verdi. Bu yüzden maç sonrası büyük üzüntü yaşadım. Başkan hak etmediği eleştiri alıyor. Başkanımız ve Trabzonspor için acil şekilde galibiyete ulaşmamız gerek. Tamam hatalı Halilhodzic hoca olsun ama öyle bir an gelir ki oyuncular da sorumluluklarını üstüne alsınlar. Çünkü sahada onlar var" açıklamasında bulundu.
"BUNLARA SİNİRLENDİM, SABRIM TAŞTI"
Hakemlere sitem eden Vahid Halilhodzic, "Son zamanda hakem kararlarından pek memnun değildim. Birkaç maçta hakem kararlarından dolayı netice değişti. Bilerek yaptıklarını sanmıyorum ama bir hafta boyunca yoğun bir şekilde çalışmışken hatalı bir hakem kararı sizin elinizden galibiyeti çalıp götürüyor. Mesela Legia maçında hakemler o iki penaltıyı nasıl çalmazlar anlam veremiyorum. Kale çizgisindeki hakemlerin görevi ne o zaman? Waris'in penaltı pozisyonu veya Cardozo'nun itildiği an. Papadopoulos'un yüzüne dirsek yediği an. Kariyerim boyunca 1 kez tribüne gönderildim. Burada iki oldu. Bende de galibiyet için bir sabırsızlık var. Hayatım boyunca bu kadar galibiyetsiz bir dönemden geçmedim. Ben kazanmaya odaklıyım. Sadece kendim için istemiyorum. Trabzonspor'a galibiyet lazım" yorumunda bulundu.
"BOSNA SAVAŞI'NDA YARALANDIM"
Bosna Savaşı'na katıldığını kaydeden Vahid Halilhodzic, "Bosna Savaşı sırasında çok zorluklarla karşılaştım. Hatta savaşta yaralandım bile. Ben de savaşa katıldım. Kendi şehrime devletime vatanıma çok yardım ettim. Savaş esnasında benim evime geldiler ve beni vurmak istediler. Tesadüfen evden çıkmıştım, şehre gidip yardım edecektim. Eve döndüğümde her şeyi yıkmışlardı. 42 yaşımda her şeyimi kaybettim. Bir kot pantolon bir gömlekle kaldım. Ondan önce çok zengin bir insandım ama 42 yaşında çok farklı bir hayata başladım. Arkadaşlarımı kurtardım çünkü isimleri diğerleri gibi değildi. Onları kurtardım. Bu savaşta ne yaptıysam hepsinden çok gururluyum. Korku taşımıyorum artık. Bu yüzden korkusuzca işimi yapıyorum. İşime çok fazla güvenim var" dedi.