Galatasaray Kulübü'nün Yıllık Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda Ünal Aysal başkanlığındaki kulüp yönetim kurulu, 2011 yılı faaliyetleri için mali ve idari bakımdan ayrı ayrı ibra edildi.
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen kongrede, yapılan görüşmelerin ardından, kulüp yönetim kurulunun faaliyetleri mali ve idari açıdan ayrı ayrı oylamaya sunuldu. Üyeler, yönetim kurulu faaliyetlerini mali ve idari bakımdan oy çokluğuyla ibra etti.
Bu arada, Denetim Kurulu'nun faaliyetleri ise oy birliğiyle ibra edildi.
İbraların ardından kürsüye gelen kulüp başkanı Ünal Aysal, ''Bugün bize bir kere daha güveninizi belirttiniz. Buna layık olmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve yapacağız. Müsterih olunuz. Galatasaray, siz uyurken çalışıyor ve en iyi yere gelecek. İtimadınızı boşa çıkarmayacağız'' dedi.
Öte yandan, kongrede sarı-kırmızılı yönetim, Mecidiyeköy'de bulunan kulüp arazisinin değerlendirilmesiyle ilgili genel kurul üyelerinden geniş kapsamlı bir yetki talep ederken, bu talep de oy çokluğuyla kabul edildi.
AYSAL-KOZAK ARASINDA TARTIŞMA YAŞANDI
Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, mali genel kurulda konuşmaların ardından cevap vermek üzere tekrar kürsüye gelirken, divan kurulu üyesi Hayrettin Kozak'la aralarında tartışma yaşandı.
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi'nde devam eden mali genel kurulda üyelerin yönelttiği eleştirilerle ilgili konuşan Ünal Aysal, yapılan hisse satışında kimlerin alım yaptığı konusuna değindi.
Aysal, hisseleri alanların bilinmesi gerektiği yönündeki açıklaması nedeniyle Hayrettin Kozak'a, ''Hisse senedi satışları, satıp kurtulmak anlamına gelmiyor. Bir master plan dahilinde, devamı olan bir program içinde yapılan satışlardır. Lütfen bunu hepimiz anlayalım. Bugün size bazı detayları, bilgileri veremiyorsam, sebebi sadece kanuni sınırlamalardan gelmektedir. Sadece satıp kurtulmadık, sadece 125 milyon lirayı kasaya koymak için de satmadık. Kimlere verilmiştir, kimler almıştır?. Hisse alan 15 bin hissedarın kimler olduğunu bilgisayardan bakıp inceleyebilirsiniz. Buyurun bakın'' dedi.
Aysal'ın bu ifadesine sinirlenen Hayrettin Kozak, oturduğu yerden ayağa kalkarak yaptığı açıklamada, kendi adına değil, genel kurul adına sözler söylediğini vurgulayarak, ''Bana, 'Gel oku' diyemezsin. Üyelerin merakının giderilmesi için farklı yöntemlerle bu konu çözümlenebilir. Benim orada 15 bin kişiyi inceleyemeyeceğimi bilecek kadar zekidir başkan'' ifadelerini kullandı.
Aysal ise bunun üzerine, ''Siz sayılan bir insansınız. Buyurun bakın. Bir açıklamada bulunur ve belki bizi zan altında kalmaktan kurtarırsınız'' cevabını verdi.
Kozak'ın, daha fazla hisse satışı yapılmayacağının garantisini istemesine de sitemli bir cevap veren Aysal, ''Hisse satışları verilen yetki çerçevesinde yapıldı. Yüzde 51'in altına inmemiz de zaten mümkün değil. Bir arkadaşımızın benden bunun garantisini küçültücü amaçla istemesi söz konusu. Bunu vermeyeceğim'' dedi.
BAŞKANIN DANIŞMANLARI KONUSU
Ünal Aysal, kendisinin çok sayıda danışmanı olduğunu ve yüksek ücretler ödendiği şeklindeki eleştiriler için, ''Benim iki danışmanım var. Biri Bülent Tulun. Mektup olayları daha ortaya çıkmadan ki, 6 sene önce olmuş. Herkesin birbirine dost, arkadaş olduğu dönemde karşılıklı bir yazışma olmuş. Göreve gelmemin başlarında başladı. Bize 2 tane çok önemli oyuncu kazandırdı, Johan Elmander ve Selçuk İnan. Anlaşmalarını yapan o. Hiçbir bonservis bedeli ödemeden aldık. 6 sene önce olmuş bir olay için bir elemanımı cezalandırmamı istiyorsanız bu ayrı bir şey, yoksa, gelişmelere göre, gelecek için söylüyorsanız bu başka bir şey. Müsaadenizle konuyla ben ilgilenirim. İkincisi Bruno Heiderscheid'dır. Kulüple olan bir sözleşmesi feshedildiği için mahkemelik olunmuş. 2,5 milyon dolarlık talebi vardı. Çağırdık, anlaştık, paradan vazgeçirdim. Bir seneliğine ayda 10 bin dolar anlaşmayla, 120 bin dolar maliyete düşürdüm. Kulübün yanına çektim. Karşımızda olması yerine şimdi yanımızda. Bunun neresi kötü?''ifadelerini kullandı.