Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, 1-1 berabere kaldıkları Kardemir Karabükspor maçına iyi başladıklarını, ancak 10 kişi kaldıktan sonra karşılaşmanın zor geçtiğini söyledi.
Karşılaşma sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Terim, sahada 10 kişi kalmasalardı maçın daha keyifli ve güzel geçeceğini öne sürdü.
Maçın başlarında eksik kaldıklarını, 35 derecelik sıcak bir havada oynamanın kolay olmadığını anlatan Fatih Terim, "Açıkçası bizim kalecimizin sakatlığı var. Rakibin bir şeyi yok. Böyle bir durumda kırmızı karta karar verdi hakem. Hemfikir olduğum bir şey değil. Sorduk biz herkese, aşağı yukarı kimse bu kanaatte değil. Dolayısıyla artık yapacak bir şey yok. Ben Sercan'ı çıkarmayı düşünmedim, devam etsinler istedim. Ama ilk yarı sonuna kadar Sercan'ın hazır da olmayışı, özellikle kenarda açık vermemiz söz konusu oldu. Sabri'yi alarak orta sahayı güçlendirdik. Tabii ki saniyeler geçtikçe hem fizik olarak hem de moral olarak düşüyorsunuz, kolay değil. Biz genel olarak 2 puan kayıp olarak görüyoruz."
"KARABÜKSPOR İYİ TAKIM"
Kardemir Karabükspor'un iyi bir takım olduğunu belirten Terim, "Karabük ciddi bir rakip. Koşan, mücadele eden, yetenekli olan bir takım. Karabük takımına, Yücel hocaya ve tüm camiaya başarılar diliyorum" dedi.
Maçtaki kırmızı kart pozisyonunu değerlendirmesi istenen Fatih Terim, "Galatasaray'ın hocası olarak özellikle bir takım şeylerden uzak durmaya çalışıyorum. Bugün de öyle yapmak istiyorum. Öyle gördü, öyle verdi. Bir kasıt olmadığına göre yapacak bir şey yok. Baştan da büyük bir takımın hocası gibi davranmakta yarar var. Herhangi bir hakemimize söylenmekte yarar yok. Ama aynı fikirde değiliz" ifadesini kullandı.
"KURTARDIĞINA BAKILMAZ, HATALARINA BAKILIR"
Terim, "Galatasaray kalecilerden şanssız mı?" şeklindeki bir soruyu ise "Dünyanın en önemli kalecilerinden birinden bahsediyoruz. Muslera'ya herhangi bir şey söyleyecek halimiz yok. Yaptığı hareketin karşılığı kırmızı kart değil. Muslera'ya hatalı diyebilir miyiz? Hata da yapacak ama burada baktığımız zaman Muslera son adam. Gitti, adama vurdu, yok öyle bir şey. Belediye maçına baktığımız zaman da 2-3 tane gol kurtardı. Kalecilerin kaderi. Kurtardığına bakılmaz, hatalarına bakılır. Bugünkü ihaleyi Muslera'ya bırakmamamız lazım." şeklinde cevapladı.
"BÜYÜK TAKIMDA OYNAMAK KOLAY NİMETLER DEĞİL"
Ufuk'un yediği gol hakkındaki değerlendirmesi sorulan Fatih Terim, "Size bir şans geldiğinde bu formayı kazanacaksınız. Bu Galatasaray takımı, kazanmazsanız herkes de kaderine razı olacak. Bu sadece Ufuk için geçerli değil. Herkes için geçerli. Özellikle büyük takımlarda şans bulamayabilirsiniz. Bulduğunuz zaman da değerlendirmek zorundasınız. Büyük takımda oynamak kolay nimetler değil. Orada oynamak isteyen onbinlerce futbolcu var. Herkes onun nimetini bilecek." dedi.
"ÇOK UZUN BİR YOLUMUZ VAR"
Terim, kendisine yöneltilen "Galatasaray'dan çok şey mi bekleniyor?" sorusunu ise "Bu imajı veren hazırlık maçlarındaki performansımız. Türkiye ligi çok zor bir lig. Dünyada ve Avrupa'da tabelada çok yükseğe çıkmayabilir ama zorluk derecesinde çok yükseklerde. Çok zor bir lig. Çok uzun bir yolumuz var. Ummadığımız şeylerle inşallah başında karşılaşırız" şeklinde yanıtladı.
Fatih Terim, haftada iki kez maç yapılmasıyla ilgili de, "Sakatlıkları en az seviyeye indirmek zorundayız. Sebep, bahane bulmadan oynamak zorundayız. Top oynayarak kimseye bir şey olmaz. Bizi zorlayan sadece başlarken, 40-45 gün ertelenmesi oldu liglerin" ifadelerini kullandı.
UJFALUSI: 11'E 11 OLSAYDIK FARKLI OLURDU
Galatasaray'da bugünkü karşılaşmaya takım kaptanı olarak çıkan Ujfalusi ise maçın 10 kişi kaldıktan sonra çok zor geçtiğini kaydetti.
Ujfalusi, 75 dakika 10 kişi oynadıklarını vurgulayarak, "Zor maç oldu. 11'e 11 olsaydık farklı olurdu. Eşit olsaydık galip gelebilirdik. Sahaya kaptan olarak çıkmak bana gurur verdi. Böyle büyük bir takımda geldiğim ilk yıl kaptanlık almak onur verdi bana" diye konuştu.
ELMANDER: EKSİK KALMAMIZ BİZİ ETKİLEDİ
Sarı-kırmızılı takımın golcü oyuncusu Elmander ise, "Eksik kalmamız bizi çok etkiledi. Bu durumda beraberlik takdir edilmesi gereken bir durum. Bu maçta alınan 1 puan iyidir. Eksik kalınca farklı bir role bürünmek zorunda kaldım. Bu maçta iyi koştuk" diyerek karşılaşmayı değerlendirdi.
Daha önce de kafasına göre maç yönetiyor eleştirisi yaptığım Bünyamin Gezer'in yönetiminde değişen pek bir şey göremedim.
Eskişehirspor-Beşiktaş maçında Quaresma'yı iki kez oyundan ihraç etmesi gerekirken yapamayan Gezer, bu defa Muslera'ya kırmızı kartını gösterirken fazlaca cömert davrandı. Muslera'nın rakibine yaptığı hareketi bariz gol şansı olarak değerlendiren Gezer çok yanlış bir karar verdi. Çünkü Muslera'nın müdahalesiyle yerde kalan Shelton'un bu pozisyonda sırtı kaleye dönüktü ve henüz topa da tam olarak hakim değildi.
Yakınında ve hizasında savunma oyuncusunun da bulunduğu Shelton'un bana göre net gol atma şansı yoktu. Dolayısıyla Muslera'ya gösterilen kartın rengi, rakibine yapmış olduğu sert hareketinden dolayı sadece sarı kart olmalıydı.
Karabükspor'lu Rıdvan'ın kendi ceza alanı içinde Baros'a yapmış olduğu müdahale net bir penaltıydı ve Gezer'in kararı doğruydu.