Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri'nde düzenlenen törene başkan Fikret Orman, Futbol A Takımı Sorumlu Yöneticisi Mete Vardar, İkinci Başkan Ahmet Nur Çebi, yönetici Hakan Özköse, teknik direktör Slaven Bilic ve yardımcı antrenörler ile futbolcu Tomas Sivok katıldı.
Başkan Fikret Orman, 2 seneyi stat olmadan çok zor geçirdiklerini söyleyerek, Slaven Bilic ve ekibi için ''Verdiğimiz paralar helal olsun'' dedi. Slaven Bilic ise hayatının en mutlu döneminin sonuna geldiğini ve güzel duygularla ayrıldığını söyledi.
Başkan Fikret Orman ve Slaven Bilic'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Çalışmaktan mutlu olduğumuz Bilic ve ekibi ile önümüzdeki sene karşılıklı olarak sözleşme uzatmama kararı aldık. İki sene zor geçti. Hocamızın ve teknik heyetin hakkını vermek lazım. Statsız oynadık. Statsız oynarken, takımı motive etmek zordu. Bir çok sıkıntılar yaşadık. Fakat özellikle hocamız her konuda çok yapıcı, tam bir Beşiktaşlı gibi yönetimle koordinatlı bir şekilde olarak mazeret bulmadan mücadele etti. Kendisine yönetim kurulumuz adına teşekkür ediyorum. Zor günler lafla kolay oluyor ama yaşanan şeyler dirayet gerektiriyordu. Şanssız bir sezon geçirdik. Maç skorları istediğimiz gibi olmadı. En çok da bunu Bilic istiyordu. Fakat Beşiktaş çok önemli bir taraftarı, önemli bir Beşiktaşlıyı kazandı. Hocamız ile aile gibi olmuştuk. İki tane kızım hocanın gidişi ile çok üzülüyor. Tekrar hem Bilic'e hem de çok değerli yardımcı hocalarımıza şahsım ve yönetim kurulu adına teşekkür ediyorum. Yardımcıları ile beraber bizden aldığı paraları biz helal ediyoruz. O da bize helal etsin."
SLAVEN BILIC: ''HAYATIMIZIN EN MUTLU DÖNEMİNİN SONUNA GELDİK''
''Bu bir veda günü. Karmaşık duygular içerisindeyim. Üzgünüz. Belki de hayatımızın en mutlu döneminin sonuna geliyoruz. Bir taraftan da mutluyuz, çünkü harika ilişkiler ile evimize dönüyoruz. Yöneticilerimizin bu konuda büyük katkıları var. İki sezonun özetini yapacak olursak, şampiyonluğa ulaşamadığımız için üzgünüz. Ligin 5/4 lük bölümünde en iyi oynayan takım bizdik. Şampiyonluğa ulaşamadıysak en büyük sorumlu benim. İlk teklif geldiğinde bu işin duygusal bir iş olduğunu hissetmiştim. Burada bulunduğum dönemlerde bu duygu yoğunlaştı. Başkanımıza Beşiktaş'ta çalışma fırsatı verdiği için minnettarım. Hırvatistan'da artık Beşiktaşlı insanlar var. Kalbimiz Beşiktaş ile atacak."
"Çıkardığımız işten gurur duyuyorum. Karşılıklı bir anlaşma ile karar aldık. Bu noktada Başkanımız ve yönetim kurulumuza teşekkür ediyorum. Artık yeni bir sayfa açılıyor. Burada herkes ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Burada yaşadığımız zorluklar ile ilgili hiçbir zaman şikayet etmedim. Herkes elinden gelenin en iyisini verdi. Ben buna eminim. Aynısını yönetim kurulu içinde söyleyebiliriz. Burada stadyum yapmaya çalışıyorlar. Bu mucize gerektiren bir şey. Beşiktaş daima şampiyonluk için oynuyor. Artık sayfayı çeviriyoruz. Umarım stadımız tamamlanır ve şampiyonluklar gelir"
Beşiktaş'ın Vodafone Arena'ya çıkmasını sabırsızlıkla bekliyorum. Oraya teknik direktör olarak çıkamayacağım ama takımın orada mücadele etmesinden gurur duyarım. Türkiye'de bu işlerin nasıl yürüdüğünü iyi biliyorum. Buraya geldiğimde; Önemli olan seni kaç insanın karşıladığı değil, önemli olan seni kaç insanın uğurlamaya geldiğidir" denmişti. Biz tabii ki burada kahraman olarak ayrılmıyoruz. Fakat olumlu bir atmosferde ayrılıyoruz."
"Modern futbolda hakemlik yapmak çok zor. Türkiye'de pozisyonlar 20 defa yavaşlatılmış şekilde izlenilmesine rağmen yorumcular karar vermekte zorlanıyor. Ben Beşiktaş'ın teknik direktörü olduğum için objektif yorum yapamazdım. Aradan zaman geçtikten sonra daha gerçekçi analizler yapabiliriz. Yapılan hataların kasıtlı olduğuna inanmıyorum. Hakemlerin dürüst olduğuna inanıyorum. Çünkü kısa bir süre içerisinde karar vermeleri gerekiyor. Evimizde oynamadığımız için hakemler üzerinde oluşturabileceğimiz yüzde 10'luk baskıyı oluşturamadık. Beşiktaş şampiyon olamadıysa burada eleştirilmesi gereken, suçlanması gereken kesinlikle hakemler değildir."