Konuşma performansı, söyledikleri kadar söyleyemedikleri, konuşmanın satır araları, vücut dili ve kriz yönetimi...
Yönetici Koçu ve Eğitmen Gamze Bayraktaroğlu anlattı: "Socrates öğrencilerine, arenaya çıkmadan önce yanlarına 3 arkadaş almalarını tavsiye eder. Bunlar kişisel güven, değerler ve duygular ile sebep-sonuç ilişkileriyle olaydır. Dün Alex’in bu 3 arkadaşı yanındaydı...
Ahmed Arpat’ın sorularını yanıtlayan Bayraktaroğlu’nun, dünkü basın toplantısına ilişkin tespitleri şöyle:
Nasıl bir performanstı?
"Bunun yanıtı, sunumu yapan kişinin yaratmaya çalıştığı algıyla ilgili. Sunuma bakıldığında, bir insanın dikkat süresi 20 dakikaysa, bunu 120 dakikaya çıkarması açısından etkili bir sunumdu.
Toplumda yarattığı etkiden çok Alex’in yaratmaya çalıştığı etkiyi başarıp başaramadığı önemli ve ben 3 farklı pencereden değerlendirmek istiyorum. Kurgu, tarz ve malzemeyi nasıl kullandığı.
Gerçekten çok iyi bir kurgu vardı. Ben profesyonel bir destek aldığını düşünüyorum. Çalışmış, hem de profesyonelce çalışmış. Konuşmasındaki değerler açısından izleyiciye dokundu.
Değerler derken... Konuşmasını samimiyet üzerine kurmuş. Birçok kez ‘profesyonellik’ dedi. Takım olmaktan bahsetti, aileye dokundu. Kişisel hısrlarından çok, takımın menfaati için var olmayı tercih etmiş bir kaptan imajı verdi. Yaşanan kişsel çatışmalara rağmen, hala büyük bir profesyonellik ve saygıyla yola devam eden bir kaptan...
"Olayın içine çekti"
Konuşmaya giriş ve çıkış önemlidir. Girişte, insanlar sizi dinleyip dinlemeyeceklerine karar verirler. Alex’in girişinde çok başarılı birkaç öğe vardı. Birincisi, çok güzel ve duygulsal bir selamlamayla başladı... Kendi duygularını ve yaşadıklarını, taraftarın onda yarattğı etkiyle başladı ve bunu duyunca taraftar olarak olayın içine giriyorsunuz.
Yaşananları 5 boyutta anlatacağını söyledi. Bu durumda ne dinleyeceğinizi biliyorsunuz, konuşmada kaybolmuyorsunuz.
"3 arkadaşı yanındaydı"
Gelişme kısmı önemlidir ve burada Socrates örneği verelim. Öğrencilerine ‘arenaya çıkmadan önce yanınıza 3 arkadaş alacaksınız’ diyor. Bunlar kişisel güven, değerler ve duygular, sebep-sonuç ilişkileriyle olay. Alex’in bu 3 arkadaşı da yanındaydı...
Kişisel güveni vardı, değerlerle konuştu ve bunlar evrensel değerler. Dünyanın her yerinde prim yapar, yaşam tarzı itibariyle de bunlara paralel yaşayan biri...
Sebep-sonuç ilişkilerini örneklerle açıkladı. Bir artısı da, merak edilen ve popüler bir hikayesinin olması. Tırnak içinde mağdur oyuncuydu, uzun süre hiç sesini çıkarmadı ve insanlar ona açtı."
Konuşmasında ‘bunu yapmasaydı’ diyeceğiniz maddeler var mı?
“Beden dilini ve ses tonunu çok kapalı kullandığını düşünüyorum. Gerginlikten ziyade sıkıntılı buldum. Elleri ve vücudunu kapaması dikkat çekiciydi... İçinde bulunduğu durumdan memnun değildi. Uzun zamandır çalıştığı bir tercümanla birlikte olmaması dezavantajdı ama işin altından kalktılar.
Çok güçlü ifadeleri vardı. Teşekkür etti, diğer taraftarlara teşekkür etti. En sonunda akılda kalacak bir ifade kullandı. ‘Fenerbahçe bir oyuncu kaybetti ama güçlü bir taraftar kazandı’ dedi. Hiç acıtasyon yoktu ama taraftarın ona tutunduğu taraflara çok iyi tutundu.
"Dinleyicilere fırsat verdi"
Değerleriyle verdiği kararların arkasında duran profesyonel bir duruş sergiledi. Krizi başarılı yönetmesinin bir nedeni de, dinleyicilere içeriye odaklanma fırsatı vermesi oldu. Yani, kimseye saldırmadı, kendini savunmak değil ifade etmek istedi. Kimseye küsmediğini ifade etti, kimseyi iğnelemedi. Karşısında olanların bile konuşmasını tarafsız bir ruh haliyle dinlemesini sağladı. İnsanların iç sesini konuşturmaya başladığınızda insanlar dinlemekten vazgeçiyor.”
Karne: 10 üzerinden 10
"Alex’in yaratmak istediği algı; profesyonel, samimi, taraftarla taraftar olan, kendini takımına adamış bir profesyonel futbolcu imajı ise 10 üzerinden 10.. Toplumda yaratacağı algı farklı bir tartışma konusu. Ama iletişimci olarak başarılı olduğıunu söylemek istiyorum..."