info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
34.4495
Dolar Satış
:
34.5115
Euro Alış
:
36.2759
Euro Satış
:
36.3412
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Muhammed Ali Hayatını Kaybetti

ABD`li efsanevi boksör eski ağır sıklet dünya şampiyonu Muhammed Ali`nin 74 yaşında hayatını kaybetti.

`Kelebek gibi uçar, arı gibi sokarım`` 

ABD`li efsanevi boksör eski ağır sıklet dünya şampiyonu Muhammed Ali`nin tedavi gördüğü hastanede öldüğü bildirildi. Uzun süredir Parkinson rahatsızlığı bulunan ve solunum yollarındaki rahatsızlık nedeniyle dün hastaneye kaldırılan Muhammed Ali`nin tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiği açıklandı. 

NBC News kanalına konuşan aile sözcüsü Bob Gunnell, efsanevi boksörün öldüğünü doğruladı. Hayatı boyunca birçok önemli maça çıkan, spor yaşantısının yanı sıra Müslümanlara ve ABD`deki siyahi hareketlere desteğiyle de bilinen Muhammed Ali, 2014 yılından bu yana sağlık sorunları nedeniyle zaman zaman hastanede tedavi görüyordu. Aralık 2014`te ve Ocak 2015`te hastaneye kaldırılan Muhammed Ali`nin, geçen yılki rahatsızlığının idrar yolları enfeksiyonu olduğu belirtilmişti. 

Ünlü boksör, son olarak 8 Nisan`da Arizona`nın Phoenix kentindeki Celebrity Fight Night adlı yardım etkinliğine katılmıştı. 1964, 1974, 1978 yıllarında olmak üzere dünya ağır sıklet boks şampiyonluğunu 3 kez kazanan Muhammed Ali, bu ünvanı rakipleri karşısında 19 kez korumayı başardı. Kariyeri boyunca çıktığı 61 maçın 56`sından galibiyetle ayrılan Ali, profesyonel boksa geçmeden önce 1960 Roma Olimpiyatları`nda hafif ağır sıklet kategorisinde altın madalya kazanmıştı. 

Muhammed Ali kimdir? 
Müslüman olmadan önceki ismi Cassius Marcellus Clay Jr. olan Muhammed Ali, 17 Ocak 1942`de Kentucky Louisville`de doğdu. Afro-Amerikan ve İrlanda kökenlidir. 12 yaşındayken boksla tanıştı ve kısa zaman içinde National AAU ve Altın Eldiven Şampiyonası`nda amatör kayıtlara girdi. Yine 1960`ta Roma`da ağır hafif sıklette altın madalyayı alarak profesyonel lige döndü. 18 yaşındayken katıldığı Roma Olimpiyatları`nda altın madalya aldıktan sonra ünü giderek artmaya başladı. 1964 yılında 22 yaşındayken, S. Liston`u yenip Dünya Şampiyonu oldu. Bu zaferden sonra dinini değiştirdiğini ve İslam`a geçtiğini açıkladı. Muhammed Ali ismini aldı ve çok sevdiği boks`a 1967`den 1970`e kadar ara vermek zorunda kaldı. "Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım." diyerek Vietnam savaşına gitmediği için 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Lisansı ve pasaportu elinden alınınca dava süresince maddi sıkıntılar yaşadı ve iflas ettiğini açıkladı. 

Ailesinin yardımı ve üniversitelerde para karşılığı yaptığı konuşmalarla geçimini sağladı. 1970`te temyiz davasını kazanıp tekrar boksa döndü. 1971`de Joe Frazier ile `Asrın maçı`na çıktı ve profesyonel boks kariyerinde ilk defa kaybetti. Uzmanlar üç buçuk sene aradan sonra sadece 2 maç yapan Muhammed Ali`nin bu kadar zor bir maça hazır olmadığı görüşünde hemfikirdi. Fakat o en kısa zamanda tekrar şampiyon olmak istiyordu. Ardından çenesinin kırıldığı maçta Ken Norton`a sayı ile yenilince, kendi ve yakınları dışında birçok kişi kariyerinin bittiğini sandı. Fakat o azmedip art arda unvan için rakip olan boksörleri bir bir yendi. Ken Norton`i yenip rövanşı aldı. 

1973`te Joe Frazier ile unvan maçı için anlaştı. Arada sadece Joe Frazier-George Foreman maçı kalmıştı. Frazier sürpriz bir şekilde iki raund`da nakavt oldu. Ali böylece önce Fraizer ile maç yapıp arkasından da Foreman`la maç ayarladı ve iki maçı da nakavt`la kazandı. Böylece hem kaybettiği unvanını alacak hem de daha bitmediğini gösterecekti. 1974`te Foreman’ın bahisçilerde 7`ye 1 favori olduğu maçta rakibini hiç beklenmedik bir taktik ile sekizinci raundda nakavt edip hak ettiği unvanı Floyd Patterson`den sonra tekrar elde eden ikinci boksör oldu. 

1978`de L. Spinks`e yenilip ardından aynı yıl rakibini yenince Dünya Şampiyonluğunu 3 kez elde eden ilk boksör oldu. O zamanlar sadece 2 Dünya Boks Federasyonu olması değerini daha da farklı kılıyordu. 2008 yılı itibari ile 8 Dünya Boks Federasyonu bulunuyordu. Muhammad Ali`nin etkin döneminde en iyi boksörler, unvanı elde edebilmek için, mutlaka karşı karşıya gelirlerdi. George Foreman`in 1994 yılında 20 sene aradan sonra tekrar Dünya Şampiyonu olması ve unvanını çok kez savunması, o dönemin boksunun birçok ülkede neden "Altın 70`li yıllar" diye anıldığını bize anlatıyor. 1978`de boksu Şampiyon olarak bıraktı. 

Sonra 1984`te Parkinson hastalığına yakalanmasına rağmen bunu gizleyip büyük para karşılığı iki maç daha yapıp kaybetti. İkisi de o vaktin veya sonrasının Dünya Şampiyonları idi. (eski sparring partneri Larry Holmes ve Trevor Berbick). Profesyonel döneminde sadece 5 kez yenilen, Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu olan Muhammed Ali, 36 yaşına kadar bütün şampiyonlar için tek isim olmayı başardı ve 37`si nakavt olmak üzere 56 maç kazandı. Ona sadece bir boksör olarak bakmamak gerekir. Çünkü o gücüyle olduğu kadar kişiliğiyle de hep daha iyisini yapmaya çalışmıştır. 1960 Roma Olimpiyatları`ndan döndükten iki gün sonra bir lokantada sadece beyazlara servis yapıldığını öğrenince, altın madalyasını Ohio Nehri`ne atmıştır. 1996 Atlanta Olimpiyatları`nda bu madalyanın yerine başka bir altın madalya kendisine verilmiştir. 

Din olarak İslamiyet`i seçmiştir ve Vietnam Savaşı`na gitmemiştir. Bu durumu şöyle dile getirmiştir: "Benim onlarla sorunum yok." (I`I ain`t got no quarrel with them Vietcong`). Bu nedenle unvanlarına el konuldu ve bokstan uzaklaştırıldı. Fakat o yılmadı. Bu süre içerisinde üniversiteleri dolaşarak İslamiyet`i anlattı. Malcolm X ile yakın ilişkileri oldu. Verimli işlerle uğraştı. 

Muhammed Ali (28 Ocak 2006, Davos) Muhammed Ali`nin zamanının en iyisi olduğu kabul edilir. 2001 yılında Hollywood tarafından hayatı filme alındı. Ali adlı filmde Muhammed Ali`yi Will Smith canlandırdı. Parkinson hastalığı yüzünden uzun süre Michigan`daki çiftliğinde gözlerden uzak yaşamayı tercih eden ünlü boksör, ringlerde 20 yıldır ağzından düşürmediği "Bütün zamanların en iyisiyim" lafını ispatlayarak bir efsane olmuştur. 

Buna rağmen, 2001 yılındaki 11 Eylül saldırıları üzerine Muhammed Ali, başında New York İtfaiye Müdürlüğü şapkası ile Sıfır Noktasına giderek destek ve dayanışmasını göstermek gereği duymuş ve şöyle demiştir: “Beni asıl inciten, `İslam` adının bulaştırılması ve `Müslüman` bulaştırılması ve sorun çıkarılıp nefret ve şiddete yol açılması. 

İslam, katil dini değildir. İslam, barış demektir. 
Evde öylece oturup insanların sorunun kaynağı olarak Müslümanları yaftalamalarına seyirci kalamazdım.” Hayatını anlatan biyografik roman, 2002 yılında Kaknüs Yayınları tarafından yayımlanmıştır