Barcelona, nit d'estiu (Barcelona'da bir yaz gecesi)
Barcelona semalarında bir yaz gecesi görünen kuyruklıyıldız, büyüleyici bir şekilde 567 farklı aşk hikayesinin doğmasına yol açar. Birbirini daha önce tanımayan insanlar arasındaki bağlar, yüz yıl boyunca bir daha tekrarlanmayacak şekilde sağlamlaşır. Birden bire ortaya çıkan aşk rüzgarı bedenleri sararken; tutku ve dostluk gibi kavramların yanı sıra, kıskançlık ve ihanet de beliriverir.
Birden çok hikayeyi birbirine bağlayan filmlerden biri olan 2013 tarihli yapımın yönetmen koltuğunda Dani de la Orden bulunuyor. Başrollerde Francesc Colomer, Jan Cornet ve Joan Dausà var. Film, müziğiyle bu yıl Gaudi ödülü kazanmıştı. İspanya yapımı olan 96 dakikalık filmin IMDB notu 6.3
Tracks (Çöldeki İzler)
Robyn Davidson adında genç bir kadın, Batı Avustralya’da 1700 millik zorlu bir çöl yolunu dört devesi ve sadık köpeğiyle tek başına alt etmeye çalışır. Amacı, yıllar önce babasının giriştiği serüvenin benzerini hatta daha zorunu yaşamaktır. Ancak bu meydan okuyuşu sırasında zorlu coğrafi koşullardan fazlasıyla karşılaşacaktır. Aşk da dahil.
“Aşk Artık Burada Oturmuyor” ve “Duvak” gibi filmlerden tanıdığımız John Curran'ın yeni filmi, Avustralyalı yazar Robyn Davidson'ın kendi anılarını kaleme aldığı aynı adlı kitabından uyarlanmış. Davidson’ı, son dönemin yükselen yeteneği Mia Wasikowska oynuyor. 33. İstanbul Film Festivali’nde de gösterilen filmin büyüleyici görüntüleri olduğu söyleniyor. Ayrıca genç bir kadının meydan okuyuşuyla feminizmden, hikayenin geçtiği coğrafya nedeniyle sömürgeciliğe kadar pek çok temaya değindiği belirtiliyor. 112 dakikalık bu maceranın IMDB notu da 7.3
Phantom (Hayalet)
Bir Rus nükleer denizaltısında görevlendirilen Kaptan Demi’nin, son dönemde herkesten sakladığı psikolojik sorunları vardır. Gerçeklik yanılgısı şeklinde görülen bu sanrılar devam ederken bir yandan da nükleer füzeleri ele geçirmeye çalışan KGB ajanlarıyla mücadele etmek zorunda kalır. Bir süre sonra, psikolojik durumu nedeniyle özellikle bu göreve seçildiğini düşünmeye başlar. Ama dünya barışı tehlikeye girmek üzeredir.
Todd Robinson’ın yazıp yönettiği film, Kaptan Demi rolüne bürünen usta aktör Ed Harris’in varlığına rağmen son derece olumsuz eleştiriler aldı. Kaldı ki kadroda David Duchovny ve William Fitchner gibi kalbürüstü isimler de mevcut. Robinson’un özellikle gerilim yaratmakta yetersiz kaldığı söyleniyor. 10 milyon dolar bütçeli filmin IMDB notu 5.8
The Purge: Anarchy (Arınma Gecesi: Anarşi)
Los Angeles’ta her yıl bir gece, anarşi partisi verilmektedir. Geceyi düzenleyenler yıl boyunca bastırılan vahşi duygulardan arınılması gerektiğine inanmaktadır. Bunun için de masum insanlar kurban seçilir. Onlar, bu korkunç kalabalığa yakalanmamak için sürekli kaçmak zorundadırlar.
Kariyerinde senaryosunu yazdığı “Arabulucu” gibi esaslı bir film bulunan James DeMonaco, sürek avını işlediği ilk filmin devamıyla bir yıl sonra yeniden karşımızda. İlk filmin seyirciyi ikiye bölen şiddet kullanımı tartışıladursun DeMonaco, frene basma konusunda pek istekli değil gibi.
Bir Don Juan Öldürmek
Bir hastasının intiharıyla yıkılan idealist bir psikiyatr, olayın derinlerine inmek için internetten ruhsal sorunlu kadınlar bulur ve onlarla arkadaşlık etmeye başlar. Ne var ki kendi de bir cinayete kurban gider. Bir polis ise, bu cinayeti çözmek isterken kendisini psikolojik denklemler arasında bulur.
Polisiye psikolojik drama türündeki yerli yapımda, ilk filmini çeken Sabahattin Sakman, filmin hem yönetmeni hem de yazarı.
The Signal (Sinyal)
Garip bir sinyalin sırrını çözmeye çalışan 2 üniversiteli genç, peşlerindeki bir hacker tarafından tuzağa düşürülür. Göçmen lakabını kullanan bu hacker ile bir çölde karşılaştıktan sonra kendilerini bir tür hapishanede uyanırken bulurlar. Oraya nasıl geldiklerini ya da neden tutsak olduklarını anlamaya çalışırken yavaş yavaş büyük resmi görmeye başlarlar.
Görüntü yönetmenliğinden gelen William Eubank’ın filmini bilimkurgu severler uzun süredir bekliyordu. 4 milyon dolar bütçeli yapım, gayet olumlu eleştiriler aldı. IMDB notu 6.9
Khumba (Cesur Zebra)
Khumba, vücudunun sadece ön bölümünde zebra çizgileri olan ve bu çizgilere takıntılı bir sürüde doğan talihsiz bir hayvandır. Küçük zebra, haberin duyulmasıyla lanetli olarak kabul edilmeye başlar. Hatta sürünün yaşadığı bölgedeki kuraklıktan bile o sorumlu tutulur. Baskılara karşı koyamayan Khumba, kaybolan diğer çizgilerini bulmak için cesaret gerektiren bir yolculuğa çıkar.
Yönetmen Anthony Silverston gelen eleştirileri pek ciddiye almamış olacak ki devam filminin çekimlerini bitirmiş bile. Topluluk içinde “farklı” olma konusunu işleyen Güney Afrika yapımı film, animasyon severler tarafından da fazla çocuksu bulundu. Malum, son yıllarda büyüklere de hitap eden animasyonlar daha çok ses getiriyor. Seslendirme kadrosunda Laurence Fishburne ve Steve Buscemi gibi isimler mevcut. IMDB notu ise 5.8