Sinemaseverler bu hafta 2'si yerli 6 yeni filmle buluşacak.
PRESS
1990''larda OHAL bölgesinde öldürülen gazetecilerin o günlerde doğru dürüst haberleri bile yapılmamıştı. PRESS, öldürülen gazetecilerin öyküsünü anlatarak, gazetecilik tartışmasının başka bir yönüne dikkat çekiyor. Press, gazeteci Bayram Balcı'nın yaşadıklarından yola çıkılarak senaryolaştırdı. Film, 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü'ne layık görülmüş ve filmin başrol oyuncusu Aram Dildar da Behlül Dal Jüri Özel Ödülü'nü kazanmıştı.
Sedat Yılmaz'ın yönettiği ve Aram Dildar, Engin Emre Değer, Kadim Yaşar ile Sezgin Cengiz'in oynadığı ''Press'' filminin konusu şöyle:
Haberin devamı vreklam
1990'lı yılların ilk yarısında çatışmaların yoğun yaşandığı günlerde, Özgür Gündem gazetesi çalışanları Diyarbakır'da yaşanan insan hakkı ihlallerini dünyaya duyurmaya çalışmaktadır. Faysal, yaptığı bir haberde orduyla ilişkisi olan bir çetenin izine rastlar. Çete, bölgedeki birçok cinayetin zanlısıdır. Çete haberinden sonra Faysal tehdit telefonları almaya başlar ancak Faysal çetenin üzerine gitmeye devam eder.
ÇINAR AĞACI
Handan İpekçi'nin yönettiği ve Nurgül Yeşilçay, Nejat İşler, Celile Toyon ile Meral Okay'ın oynadığı ''Çınar Ağacı'' filmi, toplumun farklı kesimlerinden insanların hayatlarına ayna tutarak, aile kavramını ve ailevi değerleri ön plana çıkaracak sahneleriyle sinemaseverlerin karşısına çıkacak.
'Çınar Ağacı'. Bir zamanların “gülerken ağlatan, ağlatırken güldüren” klasik Türk filmlerinin günümüzdeki versiyonu niteliğinde.
Dört çocuk, torunlar, iki ayda bir evden eve taşınan çiçekler, plaklar, bir sandık ve gramafon. Ve iki ayda bir buluşulan "Çınar Ağacı"!
Emekli öğretmen Adviye Hanım'ın biraz muzip, biraz huysuz kişiliği çocuklarına hayatı zorlaştırıyor görünse de torunu Barış'ın hayatındaki en anlamlı şey “anneannesi”dir. Bir tek Barış, anneanneye kavuşulacak “Çınar Ağacı” buluşmalarını ve sıranın onların evine gelmesini iple çekmektedir!
DÜNYA İSTİLASI: LOS ANGELES SAVAŞI
Jonathan Liebesman'ın yönettiği ve Aaron Eckhart, Michelle Rodriguez, Ramon Rodriguez ile Bridget Moynahan'ın oynadığı ''Dünya İstilası: Los Angeles Savaşı (World Invasion: Battle Los Angeles)'' filminde dünya dışı bir istila anlatılır.
Yıllar boyunca UFO görülmesi vakaları, 2011'de dünyanın bilinmeyen güçlerinin istilasına uğramasıyla korkunç bir gerçek haline dönüşür. Büyük şehirler bir bir düşerken, Los Angeles, insanlığın son cephesi haline gelir. Bir Deniz Piyadesi Başçavuş ve yeni taburu, kuma, bir sınır çizgisi çekerek, düşmana karşı mücadeleye girer.
LİMİT YOK
Neil Burger'in yönettiği ve Bradley Cooper, Abbie Cornish, Robert De Niro ile Anna Friel'in oynadığı ''Limit Yok (Limitless)'' filmi, macera ve gerilim sahneleriyle izleyicilerin dikkatini çekecek.
Filmde, Eddie, başarısız New Yorklu bir yazardır, ancak günün birinde eski bir arkadaşıyla karşılaşması tüm hayatını değiştirir. Arkadaşı, onu, beynin tüm kapasitesini kullanmasını sağlayacak bir ilaçla tanıştırır. Böylece Eddie, kendisinin kusursuz bir versiyonuna dönüşür. İlaç sayesinde, paraya, akla, çekiciliğe sahip olur, fakat Eddie, kısa bir süre sonra sonsuz güce bedelsiz sahip olunamayacağını anlar.
BAĞLANMAK YOK
Ivan Reitman'ın yönettiği ve Natalie Portman, Ashton Kutcher, Kevin Kline ile Cary Elwes'in oynadığı ''Bağlanmak Yok (No Strings Attached)'' filminin konusu şöyle:
''14 yaşındaki Emma ve Adam'ın cinsellikle ilgili hiçbir bilgileri yoktur. Yıllar sonra, yolları tekrar kesişen Emma ve Adam kendilerini yatakta sevişirken bulurlar. Emma'nın ilişkilere karşı alerjisi vardır. Adam ise tüm ilişkilere tövbe etmiştir. Çünkü babası, Adam'ın eski kız arkadaşıyla çıkmaktadır. Emma ve Adam duygusal ilişkileri bırakıp, çıkar arkadaşlığı kurmaya karar verir.''
BENİM HİKAYEM
Richard Lewis'in yönettiği ve Paul Giamatti, Dustin Hoffman, Rosamund Pike ile Minnie Driver'ın oynadığı ''Benim Hikayem (Barney's Version)'' filminde, Clara, Barney'nin Roma'daki kısa süreli bohem hayatı sırasında karşılaştığı kızıl saçlı özgür ruhlu sadakatsiz ilk eştir. İkinci eşi ''Bayan P'' ise devamlı olarak alışveriş yapan ve konuşan, her ne kadar Barney onu dinlemese de zengin bir Yahudi prensesidir. Barney, iki evliliğin ardından, üçüncü eşi Miriam ile karşılaşır. Gerçek bir romantik, iyiliksever ve centilmen olur.
YÜRÜGARİ İBRAM
Mobilet tamircisi İbram'a kayınbiraderleri bir oyun oynar ve onu istemediği bir kadınla evlendirirler...
İbram ya bu evliliğe razı gelecek ya da kayınbiraderleri üç gün içinde gelip İbram'ı öldürüp, kız kardeşlerini geri alacaklardır. İbram tehditlere ve çekilen reste kulak asmaz ve son üç gününü Bodrum'da yapmadığı her şeyi yaparak geçirmek için yola koyulur...
GÖLGELER VE SURETLER
Derviş Zaim'in yönettiği ve Osman Alkaş, Settar Tanrıöğen, Erol Refikoğlu ile Buğra Gülsoy'un oynadığı ''Gölgeler ve Suretler'' filmi, yönetmen Zaim'in ''Cenneti Beklerken (minyatür)'' ve ''Nokta (hat)'' ile başladığı Geleneksel Türk Sanatları üçlemesinin son halkası olarak kabul ediliyor.
Gölgeler ve Suretler, 1963'te Kıbrıs'ta Türklerle Rumlar arasında başlayan olaylar sırasında bir Karagöz kuklacısı olan babasından ayrı düşen genç bir kızın geçirdiği olgunlaşma sürecini anlatıyor.
Haberin devamı vreklam
Yıkılıp yanan köylerden, daha güvenli olan şehire kaçış macerası esnasında yaşananlar, Kıbrıs'ın hikâyesine ışık tutuyor. Hikâyenin fonunu ise Kıbrıs'ın Karpaz bölgesi ve Büyükkonuk Köyü'nün doğası, tepeleri ve deniz oluşturuyor.
Hiç istemediği halde kendini ve ailesini şiddet dolu bir ortamda bulan bir adam suça bulaşmamak için neleri göze alabilir? Acaba şiddetin egemen olduğu bir dünyada, masumiyeti korumanın ve insan kalmanın yolları nelerdir? Gerçek olaylardan esinlenen film, bu sorulara yanıt arıyor.
İKİ KADIN BİR ERKEK
Lisa Cholodenko'nun yönettiği ve Annette Bening, Julianne Moore, Mark Ruffalo ile Mia Wasikowska'nin oynadığı ''İki Kadın Bir Erkek (The Kids Are All Right)'' filmi, komedi sahneleriyle izleyicilerin karşısına çıkacak.
Filmde, lezbiyen bir çift olan Nic ve Jules, yapay döllenme ile iki çocuk sahibi olur. Çocuklar ergenliğe girdiklerinde gerçek babalarıyla tanışmak ister.
Paul adındaki donör, onların babalarıdır ve çocuklar Paul'u anneleriyle tanıştırmak ister. Paul'un gelmesi aile düzenini değiştirecek ve yepyeni bir aile tanımının yapılmasına yol açacak.
SAKLI HAYATLAR
Haluk Ünal'ın yönettiği ve Ceren Hindistan, Yusuf Akgün, Laçin Ceylan ile Zerrin Sümer'in oynadığı ''Saklı Hayatlar'' filmi, dram ve politik sahneleriyle sinemaseverlerle buluşacak.
1980'deki ''Çorum katliamı'' sonucu İstanbul'a göç eden bir Alevi ailenin hikayesinden yola çıkan filmde, sıradan insanların yaşadığı kimlik çatışmalarının yol açtığı gerçek bir trajedi ele alınıyor.
BİR AVUÇ DENİZ
Leyla Yılmaz'ın yönettiği ve Berrak Tüzünataç, Engin Altan Düzyatan, Zeynep Özder ile Ahu Yağtu'nun oynadığı ''Bir Avuç Deniz'' filmi, romantik hikayesiyle izleyicilerin karşısına çıkacak.
Filmde, uzun yıllar Amerika'da okuyan ve çalışan Mert (Engin Altan Düzyatan), şirketin Türkiye yöneticisi olmak üzere İstanbul'a döner. Burada arkadaşı Bora (Tuğrul Tülek) ve Bora'nın eşi Aylin (Ahu Yağtu) ile bir tekne turuna çıkar. Geziye Göcek'te, Mert'in kız arkadaşı Dilek (Zeynep Özder) katılır. Grup keyifli bir tatil geçirirken bir gün teknelerine İstanbul'un en varlıklı ailelerinden birinin kızı Deniz (Berrak Tüzünataç) gelir. Deniz'in alaycı ve pervasız havası Mert'i etkiler. O güne dek hep yapması gerekeni yapan, ailesinin çizdiği rotada giden Mert, kendini sorgulamaya başlar.
SEVİMLİ HAYVANLAR
Holger Tappe'nin yönettiği ve Mehmet Ali Erbil, Oya Küçümen, Dilek Gürel ile Selçuk Kıpçak'ın seslendirdiği ''Sevimli Hayvanlar (Konferenz der Tiere- Animals United)'' filmi animasyon sahneleriyle izleyicilerin dikkatini çekecek.
Filmde, insanların doğayı yok etmesiyle Kuzey Kutbu'ndaki buzullar hızla erir. Büyük yangınlar Orta Avustralya'yı kasıp kavurur. Doğal yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalan, bir grup hayvan, paslı bir banyo küvetinin içinde okyanusu geçer. Rotaları, dünyanın el değmemiş son köşelerinden biri olan Afrika'daki Okavango Deltası'dır.
KOLPAÇİNO: BOMBA
Şafak Sezer'in oynadığı ve yönettiği, Aydemir Akbaş, Ali Çatalbaş ile Arzu Yanardağ'ın eşlik ettiği ''Kolpaçino: Bomba'' filmi, komedi sahneleriyle izleyicilerin yüzünü güldürecek. Filmin konusu şöyle:
''Özgür (Şafak Sezer) zengin bir ailenin evladıdır. Ancak hayatından memnun değildir. Ne cimri babasından destek görmekte ne de zengin kayınpederinden. Özgür'ün geçmişten gelen sevgilisi olan Şale (Arzu Yanardağ), çıkaracağı albüm için maddi destek beklemektedir. Bu desteği bulamayınca Özgür'ü, gizlice çektiği bir şantaj kaseti ile tehdit eder. Kalbi kırık bir kadının 'kadınca' intikamı gibi görünen bu durumun arkasında aslında çok büyük hesaplar vardır. Özgür bu durumdan çıkabilmek için kolpaçı arkadaşları Sabri (Aydemir Akbaş) ve Tayfun'dan (Ali Çatalbaş) yardım ister. Kendisine çok güvenen bu ekip, Özgür'ü kurtarmaya çalışırken, kendilerini daha büyük belaların içinde bulur.
GERÇEĞİN PARÇALARI
Debra Granik'in yönettiği ve Jennifer Lawrence, John Hawkes, Kevin Breznahan ile Dale
Dickey'nin oynadığı ''Gerçeğin Parçaları (Winter's Bone)'' filmi, gerilim sahneleriyle izleyicilerin dikkatini çekecek. Filmin konusu şöyle:
''Alabama'nın küçük bir kasabasında yaşayan 17 yaşındaki Ree, iki kardeşine ve hasta annesine bakmak zorundadır. Ruhsal bir çöküntü içinde olan annesinin o hale gelmesinde uyuşturucu bağımlısı babasının rolü çok büyüktür. Methamphetamin bağımlısı babası, onları terk etmiştir ama Ree, ailesini yeniden bir araya getirmeye kararlıdır.''
RANGO
Gore Verbinski'nin yönettiği ve Johnny Depp, Isla Fisher, Abigail Breslin ile Alfred Molina'nın seslendirdiği ''Rango'' filmi, animasyon sahneleriyle izleyicilerinin dikkatini çekecek.
Filmde, sakin ve sıradan bir hayat yaşayan bukalemun Rango kazara kendini gözüpek, eşkıyaların ve kanunsuzların olduğu, nüfusunu çölün en sahtekar ve üçkâğıtçı yaratıklarının oluşturduğu Toprak kasabasında bulunca, pek de cesur olmayan bu kertenkele dikkat çektiğini fark eder. Kasabanın uzun süredir beklemekte olduğu umudu olarak sevinçle karşılanan Şerif Rango, yeni rolünü her şeyiyle oynamaya mecbur kalır... Ta ki kendini aksiyon dolu durumlarda bulup, korkunç karakterlerle karşılaşana kadar. Rango, eskiden numarasını yaparken şimdi kahraman olmaya başlamıştır.
72. KOĞUŞ
Murat Saraçoğlu'nun yönettiği ve Kerem Alışık, Hülya Avşar, Yavuz Bingöl ile Songül Öden'in oynadığı '72. Koğuş' filmi, politik ve dram sahneleriyle sinemaseverlerin karşısına çıkacak.
Orhan Kemal'in başyapıtlarından biri olan 72. Koğuş, insan haysiyetinin düşebileceği en dipsiz kuyunun hikâyesidir. 1940'lar, 2. Dünya Savaşı'nın etkisinde kalan Türkiye'nin kıtlık yılları… Cezaevinin 72 no''lu koğuşunda çeşitli suçlardan yatan Adembabalar…
Onların sefaleti, acıları, insanlığa özlemi, hayata dair düşleri, çelişkileri, aşkları ve kavgaları ile bu derin çukura yuvarlanmış, en yakınını üç kuruşa vurabilecek kadar alçalmış insanların dünyası. Bir koğuşun karanlığındaki direniş ve yaşam mücadelesidir. 72. Koğuş, kalın duvarlar arasına kapatılmış insanların duvarların dışındaki akıp giden hayatla çelişkileri ve çatışmalarını yansıtır.
72. Koğuş bir insan hikâyesidir ve insanlığın kaybettiği değerleri yüzümüze bir tokat gibi hatırlatmaktadır.
KADER AJANLARI
George Nolfi'nin yönettiği ve Matt Damon, Emily Blunt, Anthony Mackie ile John Slattery'nin oynadığı ''Kader Ajanları (The Adjustment Bureau)'' filmi, romantizm ve gerilim sahneleriyle izleyicilerle buluşacak.
Filmde, politikacı David, güzel modern balerin Elise ile tanışır. Tam ona aşık olmaya başladığını fark ettiği an, gizemli adamlar çifti ayırmak ister. David, ya Elise'in peşini bırakıp daha önce kendisi için çizilen yoldan gidecek ya da kadere karşı gelmek için kendisini tehlikeye atacak.
KİR
Yusuf Çetin'in oynadığı ve yönettiği Zilan Odabaşı, Yalçın Dümer ile Eyüp Çalış'ın eşlik ettiği ''Kir (Qirej)'' filminde, Türkiye'deki Kürt sorununda önemli rol alan koruculuk sisteminin bölge halkına yaşattıkları konu alınıyor.
Bilge Köyü'ndeki korucuların, çoğu kadın ve çocuktan oluşan 42 kişiyi katletmesi sonrası, koruculuk sisteminin kaldırılmasını isteyenlerin haklı olduklarına dikkat çeken film, sırtını devlete dayayıp halk üzerinde terör estiren koruculuk sisteminin kirli yönlerini gün yüzüne çıkarmayı amaçlıyor.
SOKAK DANSI
Jon Chu'nun yönettiği ve Rick Malambri, Adam Sevani, Sharni Vinson ile Alyson Stoner'ın oynadığı ''Sokak Dansı (Step Up)'' filmi, 3D yapımıyla sinemaseverlerin karşısına çıkacak.
Filmde, bir grup dansçı, Moose ve Natalie ile çalışmaya başlayınca, yarışmada, dünyanın en iyi sokak dansçılarıyla karşı karşıya gelir. Yarışmayı kazanan grup, tüm hayallerine kavuşurken, kaybeden taraf elindeki her şeyi kaybedecektir. Luke, ailesinden kalan vasiyeti korumaya çalışırken, Natalie kalbine mi yoksa mantığına mı güveneceğini bilemez.
SİYAH KUĞU
Darren Aronofsky'nin yönettiği ve Natalie Portman, Mila Kunis, Winona Ryder ile Vincent Cassel'in oynadığı ''Siyah Kuğu (Black Swan)'' filmi, gizemli konusuyla sinemaseverlerle buluşacak.
Filmde, çok yetenekli bir balerin olan Nina'nın, Kuğu Gölü'nün baş balerini olmak için diğer dansçılarla rekabeti anlatılıyor.
Nina (Portman), New York'ta yaşayan çok yetenekli bir balerindir ve hayatında çoğu balerin için de olduğu gibi dansetmekten başka bir şey yoktur. Eski bir balerin olan ve bu konuda çok hırslı olan annesi Erica (Hershey) ile yaşamaktadır. Oyun yönetmeni Thomas Leroy (Cassel) KUĞU GÖLÜ'nün baş balerini Beth MacIntyre (Ryder) yeni sezonda değiştrimeye karar verir ve ilk tercihi de Nina'dır. Balenin saf ve zarif Beyaz Kuğu ile şehvetin temsilcisi Siyah Kuğuyu aynı anda canlandırabilecek birine ihtiyacı vardır. Fakat Nina'yı bekleyen bir yeni bir rakip vardır, ve o da Leroy'u etkilemeyi başarmıştır. Nina Beyaz Kuğu rolüne her ne kadar uysa da Lily de Siyah Kuğu'nun tam karşılığıdır. İki genç dansçı arasındaki rekabet garip bir arkadaşlığa dönüşürken Nina da kendi karanlık tarafıyla haşır neşir olmaya başlamıştır – onu mahvedebilecek türden bir kayıtsızlık.