Önce birkaç ağaç, sonra bir park, ardından bir şehir ve son olarak bütünüyle kocaman bir ülke… Çapulcunun Gezi Rehberi, Türkiye’nin öyküsüdür bir bakıma.
Occupygezi (direngezi), sadece birkaç ağacın öyküsü değildi aslında. Ağaçlar bu direnişin hem önderi hem de sembolü oldu. “İnsana Rağmen” hiçbir düşüncenin ve “Dayatmacı Yaşam Biçimi”nin karşılık bulamayacağını gördük hep beraber. Ve yine hepimiz şuna şahit olduk; hayal dahi edilemeyecek kadar zıt kutuplar, fikirler ve elbette insanlar, bir amaç için “tek yürek” oldu.
İşte bu kitapta yer alanlar, kendini tek bir amaç için sokağa atan yüzbinlerin hikâyesi
Biz yüzbinlerin sesine kulak verip, bu anı ölümsüzleştirmek istedik. Bunu yaparken öyle şeylere şahit olduk ki; bu coğrafyanın insanına bir kere daha hayranlıkla şapka çıkarttık. Kırıp dökmeden sesini duyurmayı ve mizahı bir yöntem olarak seçen “Occupygezi”; Faşinismus’uyla, TOMA’nın üst modeli POMA’sıyla, Ankara Tomalı (Tunalı) Hilmi Caddesi’yle, Everyday I’m Çapuling’iyle, Gazhane’siyle (Şişhane), Pomabahçe’siyle (Dolmabahçe), Gazılay’ıyla (Kızılay), Dövenpark’ıyla (Güvenpark) tarihin en değerli sayfalarında yer alacak.