info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
34.2820
Dolar Satış
:
34.3438
Euro Alış
:
37.3363
Euro Satış
:
37.4035
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Haftanın Filmleri (25 Mart 2016)

Bu hafta 3'ü yerli, toplam 6 film beyazperdede izleyiciyle buluşuyor

“BATMAN V SUPERMAN: ADALETİN ŞAFAĞI” 
Yılın en çok merak edilen filmlerinden biri olan “Batman v Superman: Adaletin Şafağı”, nihayet bu hafta vizyonda. Filmin merakla beklenmesinin nedenlerinin başında şu sorular var: tamam, çizgi roman evreninden fırlayıp gelen iki süper kahramanın beyazperdede çarpışacak olması ilgi uyandırıcı ama acaba yönetmen Zack Snyder, kendi külliyatları olan böylesine iki dev kahramanı birlikte anlatırken ortaya bir film çıkarabilecek mi? Yoksa uzatılmış bir fragmanı andıran efekt cümbüşü mü izleyeceğiz? Filmin ön gösterimine gidenler, başı-ortası-sonu belli olan bir hikayenin mevcut olduğu konusunda hemfikir. Konudan kısaca söz edebiliriz o halde: Superman’in dünyayı kurtarayım derken ortalığı yerle bir etmesini olanca kötümserliğiyle izleyen Batman, bu uzaylının dünya için asıl felaket olduğuna karar verir ve mücadeleye başlar. Ama bu, ömrü boyunca sadece kötülükle savaşan bir “insan” ile gücünün sınırı neredeyse olmayan bir “tanrı”nın savaşı olacaktır. İki süper kahramanın savaş sahnelerinde Snyder’ın bunu olabildiğince (abartılı görsel efektlerin izin verdiğince diyelim) epik biçimde anlatmaya çalıştığını kabul etmek gerek. David Goyer’in de imzasının bulunduğu karanlık senaryodaki Batman, orta yaşlarda, artık yorgun, karamsarlığın zirvesinde biri. Dolayısıyla seyircinin dünyanın günümüzdeki halinin verdiği psikolojiden hareketle daha çok onunla özdeşlik kurabileceğini söyleyebiliriz. Kaldı ki filmin asıl kötü adamı Lex Luthor ellerini sıvazlayıp bu iki kahramanın kavgasının üzerine benzinle gidiyor. İnsanlık, bu iki kahramandan hangisinin gerçek kurtarıcı olduğuna karar vermeye çalışadursun seyirciyi, süresi 2 buçuk saati aşan bir aksiyon ziyafeti bekliyor. Ünlü DC Comics karakterlerinden Batman/Bruce Wayne’i son derece başarıyla Ben Affleck, Superman’i ise “Man of Steel”de olduğu gibi Henry Cavill canlandırıyor. Neresinden bakarsanız bakın, yılın sinema olaylarından birini kaçırmamalısınız. 

YOLCULUK SEVENLERE “HAYATIMIN YOLCULUĞU” 
Bill Bryson’ın kitabından uyarlanan filmin başrollerinde Robert Redford, Emma Thompson ve Nick Nolte var. Kalburüstü bu isimleri yöneten ise komedi ağırlıklı bir kariyeri bulunan Ken Kwapis. Filmde ünlü gezi yazarı Bill Bryson(Redford), İngiltere’de geçen 20 yılın ardından ülkesi ABD’ye döner ve 5 ay sürecek bir yolculuğa hazırlanır. Binlerce kilometre yürümek onun yaşındaki biri için hiç de kolay değildir. Yol arkadaşı arar. Bill’in çılgın teklifini kimse kabul etmek istemez. Elbette Stephen(Nolte) dışında. İkilinin macera arayışı beraberinde çok sayıda durum komedisini de getiriyor. Thompson filmde Bryson’ın eşi rolünde. İsmi geçen oyuncuları sevenler için kaçırılmaması gereken eğlenceli bir yolculuk filmi. 

ÇORUM GÜZELLEMESİ “LEBLEBİ TOZU” 
Çorum’a bir güzelleme olarak özetleyebileceğimiz film Ali ve arkadaşlarının eğlenceli macerasını anlatıyor. Plan şu: Çorum’da düzenlenen bir sergiye gidilir. Oradaki paha biçilmez tarihi eserler çalınır, kısa yoldan köşe dönülür. Ama plan çarşıya uymaz. Ali ve arkadaşlarının karşısına aşk çıkar. Metin Yıldız’ın başrolde oynadığı filmin kadrosunda Fulden Akyürek, Erdal Cindoruk, Ali Uyandıran ve Ümit Acar da var. Şehir komedisi olma iddiasındaki filmin yönetmeni ise Hakan Eser. 

ORHAN PAMUK SEVER MİSİNİZ? 
“HATIRALARIN MASUMİYETİ” 
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un dünya çapında 12 milyon satan romanı “Masumiyet Müzesi”nden uyarlanan film, Kemal ve Füsun’un 70’li yıllarda yaşadığı aşk ve bu aşkın tanığı eşyaların hikayesi üzerine. Soru şu: Sadece hayallerden kurulu bir müze olabilir mi? Belgesel filmci Grant Gee’nin peşine düştüğü bu yolculuk, seyirciyi özellikle de romanı okuyanları yazar ile karakterleri ve İstanbul’u iç içe geçiren bir maceraya davet ediyor. 

ÜÇ KAFADARIN YOLCULUĞU “SOL ŞERİT” 
Bu yıl için takvimlenen sayısız yerli komediden biri olan “Sol Şerit” merak uyandırıcı bir senaryo ihtiyacımızı karşılamadığı gibi küfürlü diyalog oranını da gündelik hayat ortalamasının epey üzerine çıkararak benzerleri arasında kaybolacak gibi görünüyor ne yazık ki. Üç kafadar; Cem, Barış ve Volkan’ın yol macerası diyebiliriz. Üç çocukluk arkadaşından Cem’in düğünü vardır, bu nedenle Ankara’dan Denizli’ye doğru yola çıkarlar. Ama bagajda unutulan güzel bir kız, bu yolculuğu tehlikeli hale getirir. Başrollerde Cem Aksakal, Sertan Erkaçan ve Memetcan Diper var. Yönetmen ise İnci Balabanoğlu Ahiska. İLK FİLMİ SEVENLERE “AZAZİL 2: BÜYÜ” 2014 yazı vizyona giren ilk filmin devamında Azazil’in yeni hedefi dağılmak üzere olan bir ailedir. Sedat ve eşi Aylin’in ilişkisi pamuk ipliğine bağlıdır. Kızları İlayda doğduktan sonra ilişkileri daha da kötüleşir. Dahası, Sedat başka bir kadına aşık olur. Mustafa Özen’in çektiği filmin başrollerinde Ayça Kuru, Sertan Erkaçan ve Tuğçe Kurşunoğlu var.