Renkli kişiliği ile tanınan mimar ve gazeteci Aydın Boysan, 97 yaşında organ yetmezliği sonucu Ulus’taki evinde hayatını kaybetti. Sevilen isim Aydın Boysan’ın hayat hikayesi ve mimari kariyerinde imza attığı yapılar…
AYDIN BOYSAN KİMDİR?
17 Haziran 1921'de İstanbul'da doğan mimar ve gazeteci olan Aydın Boysan kimdir? Öğretmen Nevreste Hanım ile muhasebeci Esat Boysan'ın çocuğu olarak dünyaya geldi. 1939 yılında Pertevniyal Lisesi'ni, 1945'te İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdi. Mesleğini 1999'a kadar ara vermeden sürdürdü. Türkiye Mimarlar Odası'nın kurucuları arasında yer aldı; yönetim kurulu üyesi, ilk genel sekreteri ve İstanbul şube başkanı oldu. 1957-1972 yıllarında İstanbul Teknik Üniversitesi'nde ders verdi. Ulusal ve uluslararası mimarlık yarışmalarında ödüller kazandı. Kendi kitaplarını basmak için Bas Yayınları'nı kurdu (1984-1993). Aralıksız olarak on yıl Hürriyet ve üç yıl Akşam gazetelerinde köşe yazıları yazdı.
MİMARLIK KARİYERİ BOYUNCA TASARLADIĞI YAPILAR
Hakkâri vilâyet konağı (ilk projesi). Hürriyet Medya Towers, Güneşli, İstanbul. Sütlüce'deki Arçelik binası. Arçelik Çayırova Fabrikası, İstanbul, 1967 Nasaş Alüminyum Tesisleri, Gebze-Kocaeli[3] Turistik Otel Termal, Uludağ-Bursa Eczacıbaşı binası (Şimdi yıkıldı, yerinde Kanyon Alışveriş Merkezi var). İpekkağıt Karamürsel yapısı. Orhangazi Döktaş binası. Çorlu Aymar binası. Mimar Sinan Üniversitesi Kültür Merkezi. Çatalca’daki Nesin Vakfı binaları restorayonu.
AYDIN BOYSAN'IN KİTAPLARI
Mizah Paldır Güldür Yangın Var Umut Simit Yalan Oldu mu Ya! Fısıltı Dostluk Aldanmak Söylesem Bir Türlü Dünyayı Severek Yollarda Uzaklardan Yıl 2046 Uzay Anıları İstanbul Esintileri Leke Bırakan Gölgeler Yaşama Sevinci Sev ve Yaşa Damlalar Zaman Geçerken Aynalar Yüzler ve Yürekler Felekten Bir Gün İstanbul’un Kuytu Köşeleri Neşeye Şarkı Nereye Gitti İstanbul? Merak Uyanınca Uzun Yaşamanın Sırrı Hayat Tatlı Zehir Ayıp Olmadan Şerefe Binbir Yaşam Sahnesi Yıldızlardan Bile Uzaklarda Bir Ömür yetmiyor Ne Hos Zamanlardi Münir Özkul, 93 yaşında vefat etti!
Unutulmaz filmlerimizin unutulmaz oyuncusu Münir Özkul’dan gelen son dakika haberi tüm Türkiye’yi yasa boğdu.
2003 yılından bu yana dek Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ve demans hastalığı ile mücadele eden Yeşilçam’ın usta ismi Münir Özkul, İstanbul’daki evinde vefat etti. Duayen sanatçı için Pazar günü tören düzenleneceğini söyleyen Minür Özkul’un kızı Güner Özkul, “Zaten biliyorsunuz uzun bir süreçti. Defalarca asılsız haberlerle bugüne hazırlanmış olduk. Sayın Beyoğlu Belediye Başkanımız Ahmet Misbah Demircan tedavi sürecinde bizi hiç yalnız bırakmadı. Tedavinin her anında yardımcı olduğu için çok teşekkür ederiz. Defin sürecinde de kendileri yanımızda. Hepimizin başı sağ olsun.
Büyük bir ihtimalle Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedilecek. Büyük ihtimalle Pazar günü Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde bir tören düzenlenecek. Daha sonra Teşvikiye Camii’nden uğurlayacağız” dedi. Oyuncu Ferdi Otuner ise, “Büyük bir sanatçı Münir Özkul’u kaybetmenin hüznünü yaşıyorum. Kendisiyle birlikte oynama şerefine de nail olmuştum. Kendisi bizim gönlümüzde sinemada, ekranda, televizyonda yaşayacak. Allah rahmet eylesin” dedi. Münir Özkul'dan gelen haberler üzdü, sinema tarihimizde birçok filmde önemli rollerle hafızalara kazınan Münir Özkul hayatını kaybetti. Uzun süredir hastanede tedavi altında olan ünlü sanatçı Münir Özkul 93 yaşındaydı…
Münir Özkul kimdir?
Hangi hastalık nedeniyle vefat etti ve nerede doğdu? İşte sanatçının hakkında merak edilenler ve biyografisi Münir Özkul, İstanbul Erkek Lisesi mezunudur. Sanat hayatına henüz lise öğrencisiyken 1940 yılında Bakırköy Halkevi'nde tiyatro ile başladı. Bir süre İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne ve Edebiyat Fakültesi'nin sanat tarihi bölümüne devam etti. 1948'de Ses Tiyatrosu'nda sahnelenen “Aşk Köprüsü” oyunuyla profesyonel oldu. Daha sonra Muhsin Ertuğrul'un yönetimindeki Küçük Sahne'ye geçti. Bu dönemde John Steinbeck'ten Fareler ve İnsanlar (1951), John Millington Synge'den Babayiğit, George Axelrod'dan Yaz Bekarı (1954), John Patrick'ten Çayhane (1955) gibi oyunlarda oynadı. Daha sonra İstanbul Şehir Tiyatroları'nda (1958-59), Ankara Devlet Tiyatrosu'nda (1959-60) ve Istanbul Aksaray'daki Bulvar Tiyatrosu'nda arkadaşlarıyla kurduğu kendi topluluğunda (1960-62) çalıştı.
1963-67 arasında çeşitli topluluklarla turnelere çıktı; zaman zaman sahneden uzak kaldığı dönemler oldu. Sahne aldığı özel tiyatrolarda Sadri Alışık, Cahit Irgat, Nevin Akkaya ve Şükran Güngör gibi oyuncularla çalıştı. 1978'de yeniden Şehir Tiyatroları'na döndü. 1983-84'te, daha önce kendi topluluğunda (1961) sahneye konan ve büyük ilgi gören, Jean Anouilh'in “Generalin Aşkı” oyunuyla Dormen Tiyatrosu'nda sahneye çıktı. 1980'lerin ortalarında Ferhan Şensoy'un Ortaoyuncular topluluğuna katıldı, aralarında “İstanbul'u Satıyorum”un da yer aldığı dört oyunda rol aldıktan sonra sahnelere veda etti. Özkul 1968'de Altan Karındaş topluluğunda oynanan Sadık Şendil'in Kanlı Nigar oyunundaki rolüyle İlhan İskender Armağanı'nı kazandı. Gene bu başarısı üzerine İsmail Dümbüllü, Kel Hasan'dan devraldığı 50 yıllık simgesel kavuğu Özkul'a verdi (Özkul bu kavuğu 1989'da Ferhan Şensoy'a devretti.).
Daha önce de oynadığı Haldun Taner'in Sersem Kocanın Kurnaz Karısı (1978) oyunundaki rolüyle Avni Dilligil (1978), Ulvi Uraz (1979), İsmet Küntay (1979) ve İsmail Dümbüllü (1980) ödüllerini kazandı. Özkul 1950'lerden itibaren sinemada da rol almaya başlamıştır. İlk dönem filmlerinden dikkat çekenleri Edi ile Büdü, Balıkçı Güzeli ve Kalbimin Şarkısı'dır. 1965'ten sonra sinemadaki karakter rolleriyle övgü toplayan Özkul, özellikle 1970'li yıllarda, kalabalık kadrolu ve genellikle Ertem Eğilmez'in yönettiği filmlerde önemli roller aldı. En bilinen rollerinden biri onunla özdeşleşen Hababam Sınıfı serisindeki Özel Çamlıca Lisesi'nin tatlı sert müdür yardımcısı Kel Mahmut tiplemesi oldu. Özkul'un kadrosunda yer aldığı bu dönemde çekilen kalabalık kadrolu aile filmlerinden bazıları Mavi Boncuk, Bizim Aile, Aile Şerefi, Gülen Gözler, Neşeli Günler, Gırgıriye ve Görgüsüzler olarak sayılabilir.
Bu filmlerin büyük kısmında Adile Naşit'le beraber, Türk sinemasının unutulmaz ikililerinden birini oluşturmuştur. 1980 sonrası ise dönemin akımı olan video için çekilen pek çok filmde rol almıştır. Kariyeri boyunca 200'den fazla filmde rol alan Özkul, Sev Kardeşim filmindeki oyunuyla 1972 Altın Portakal Film Festivali'nde “en iyi erkek oyuncu” ödülünü kazandı. “Bizim Aile” filminde canlandirdigi “Yaşar Usta” rolüyle de 1977 Azerbaycan Film Festivali'nde özel ödül kazandı. “Süt Kardeşler” filminde yönetmen yardımcılığı da yapmıştır. Tarık Buğra'nın romanından televizyona aktarılan ve Naşit Özcan'ın yaşam öyküsünden bir kesiti canlandıran “İbiş'in Rüyası”nda canlandırdığı İbiş karakteri de unutulmazlar arasındadır.
Televizyon dizilerinin yaygınlaşmaya başladığı 90'lı yıllarda dizi oyunculuğundan uzak dursa da Uzaylı Zekiye, Ana Kuzusu ve Şaban ile Şirin gibi dizilerde rol aldı. Son olarak 2000'li yılların başında, Hamdi Alkan'ın canlandırdığı “Yarmagül” karakterinin dedesini oynadığı Reyting Hamdi televizyon programında kamera karşısına geçti. 1980'de yapılan bir jübileyle 40'ıncı sanat yılı, 1996 yılında da Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen gecede 55'inci sanat yılı kutlandı. 1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Münir Özkul'a “devlet sanatçısı” ünvânı verildi.